Orada bir köy var, çok yakınımızda… Bağışlarla ayakta durmaya çalışan SOS Çocuk Köyü, toplam 169 çocuk ve gence aile ortamı sağlıyor… Bağışçıların yanı sıra, devletten de destek bekliyor…
Yeni eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala, YENİDÜZEN, Berberoğlu Kırtasiye’nin katkılarıyla SOS Çocuk Köyü’ne gitti, çocuklara okul çantaları hediye etti. Eğitim yılı öncesinde ortak çağrı yapıldı: İmkanı olan herkes, bu zor günlerde, yoksul ve ihtiyaçlı çocuklara yardım elinizi uzatınız, destek olunuz.
YENİDÜZEN
Bağışçıların yardımları ile ayakta durmaya çalışan SOS Çocuk Köyü, toplam 169 çocuk ve gence aile yardımı sağlıyor.
Kurumun aldığı uluslararası destek 2018 yılından itibaren sonlandı.
SOS Çocuk Köyü’nde hizmet alan çocukların en küçüğü 3, en büyüğü ise 16 yaşında…Kurumun aylık gideri 1.5-2 milyon TL’yi aşıyor. En önemli gider kalemlerini ise enerji ve vergi ödemeleri oluşturuyor.
YENİDÜZEN Haber Merkezi, kurum yetkilileriyle görüştü, SOS Çocuk Köyü’nün sıkıntılarını ve taleplerini dinledi. Yeni eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala, YENİDÜZEN, Berberoğlu Kırtasiye’nin katkılarıyla SOS Çocuk Köyü’ne gitti, çocuklara okul çantaları hediye etti.
SOS Çocuk Köyü Yönetim Kurulu Üyesi, iş insanı Amber Ciddi Arabacı, kurumun ağırlıklı olarak kendi imkanlarıyla ayakta kaldığını söyleyerek, korumaya verilen her bir çocuk için devletten aldığı katkı payının bütçesinin yüzde 30’unu oluşturduğunu dile getirdi.
SOS Fon Geliştirme Müdürü Cemil Hafız ise kurumun yılda 7 milyon TL bağış aldığını, bu rakamın yüzde 95’ini yurttaşlardan toplandığını söyleyerek, kurum-kuruluşların katma değerinin çok düşük olduğunu ifade etti.
Hafız, “Yurttaş olmasın biz aç kalırız” diyerek, şu anda kuruma yaklaşık 13 bin kişinin düzenli bağış yaptığını belirtti.
Kurum kapasitesine yönelik bilgi paylaşan, SOS Çocuk Köyü Program Müdürü Ahmet Akarsu ise kurumun kapasitesinin 130 olduğunu, şu anda kendileriyle birlikte 93 çocuk bulunduğunu söyledi.
Akarsu, devletten kurum kapasitesine uygun ve değişmez bir destek talep ettiklerini söyleyerek, şu görüşlerini ortaya koydu:
“Bizler ne gün ne zaman kaç çocuk gelecek bilmiyoruz. 130 çocuğa bakabilecek yapımız var. Bu kapasiteye göre çalışıyor, organize oluyor ve tüm giderlerimizi dengeliyoruz. Ancak çocuk sayısı azaldığı zaman devlet katkısı da azalıyor, bu bizim dengelerimizi sarsıyor.”
Öte yandan Aile Güçlendirme Programı kapsamında bilgi veren, SOS Çocukköyü Derneği Ulusal Müdürü Refika İnce Bareke, aileleri güçlendirerek, çocuklara iyi ve kaliteli bir yaşam sunmayı hedeflediklerini kaydetti.
Bereke, programın süresinin 3-5 yıl arasında değiştiğini dile getirerek, “Çocukların eğitimlerini karşılıyoruz. Kadınları, meslek kurslarına gönderiyoruz. Hem aile giderlerine katkı sunuyor, hem kendini güçlü hissetmesini sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
YENİDÜZEN’den eğitime katkı çağrısı:
Dayanışma duygusu ön plana çıkmalı
Yeni eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala, YENİDÜZEN ekibi, Berberoğlu Kırtasiye katkılarıyla SOS Çocuk Köyü’ne 50 okul çantası bağışladı.
YENİDÜZEN Genel Müdür ve Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, bu yılki eğitim masraflarının çok arttığını söyledi, “Ülkemizde imkanı olanlar, olmayanlara katkı sağlasın istedik, topluma bir mesaj vermek amacındayız” dedi.
Mutluyakalı, SOS Çocuk Köyü’nü ziyaret ederek hem farkındalığı artırmak hem de topluma mesaj vermek istediklerini kaydetti, “Böyle dönemlerde dayanışma duygusunu ön plana çıkarmak istedik” şeklinde konuştu.
SOS Çocuk Köyü Yönetim Kurulu Üyesi, iş insanı Amber Ciddi Arabacı:
Devletten aldığımız katkı payı yalnızca yüzde 30
SOS Çocuk Köyü Yönetim Kurulu Üyesi, iş insanı Amber Ciddi Arabacı, kurumda 93 çocuğa aile temeli bakım verildiğini belirtti.
Arabacı, kurumun ağırlıklı olarak kendi imkanlarıyla ayakta kaldığını söyleyerek, korumaya verilen her bir çocuk için devletten aldıkları katkı payının bütçesinin yüzde 30’unu oluşturduğunu dile getirdi.
Arabacı, 2018 yılından itibaren kuruma uluslararası desteğin sonlandığını da söyledi. Kurumda 80 kişinin çalıştığını söyleyen Arabacı, aylık giderlerinin ise 1.5-2 milyon TL’yi bulduğunu ifade etti.
Arabacı, “2 milyon TL’nin yüzde 20’si devlete gidiyor. Çünkü sigorta ya da ihtiyat sandığı teşviği ya da vergi muafiyeti yoktur. Böylesi önemli, üstelik de uluslararası nitelikli bir yardım kurumunun belirli destek ya da teşviklere sahip olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde gerekli girişimleri de yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
SOS Çocuk Köyü Program Müdürü Ahmet Akarsu:
En küçük çocuk 3 yaşında, en büyük çocuk 18 yaşında
SOS Çocuk Köyü Program Müdürü Ahmet Akarsu, kurumun kapasitesinin 130 olduğunu, şu anda 93 çocuğa hizmet verdiklerini söyledi.
Akarsu, kurumda en küçük çocuğun 3, en büyük çocuğun ise 18 yaşında olduğuna dikkat çekti.
16 yaşından sonra çocukların Gençlik Evi’ne geçiş yaptığını belirten Akarsu, “Bu, mutlak bir kriter değil, çocuk geçişe hazır değilse yapmıyor. Tek kriter yaş değil, bireysel yaklaşım önemlidir” şeklinde konuştu.
Akarsu, “Bizler ne gün ne zaman kaç çocuk geleceğini bilmiyoruz. 130 çocuğa bakabilecek yapımız var. Bu kapasiteye göre çalışıyor ve tüm imkanlarımızı hazır tutuyoruz” diyerek, kurum kapasitesine göre devlet desteği almak için talepte bulunduklarını dile getirdi.
SOS Çocukköyü Derneği Ulusal Müdürü Refika İnce Bareke:
Aileleri güçlendirerek, çocuklara iyi ve kaliteli bir yaşam sunmayı hedefliyoruz
Aile Güçlendirme Programı kapsamında bilgi veren, SOS Çocukköyü Derneği Ulusal Müdürü Refika İnce Bareke, aileleri güçlendirerek, çocuklara iyi ve kaliteli bir yaşam sunmayı hedeflediklerini kaydetti.
Bereke, program kapsamında yalnızca Sosyal Hizmetler Dairesi’nden değil, yerel yönetim, muhtarlık, okullardan da gelen talepleri değerlendirdiklerini söyledi.
Programın süresinin 3-5 yıl arasında değiştiğini dile getiren Bereke, “Çocukların eğitimlerini karşılıyoruz. Kadınları, meslek kurslarına gönderiyoruz. Hem aile giderlerine katkı, hem kendini güçlü hissetmesini sağlıyoruz. Aşamalı aşamalı maddi destek azalır” şeklinde konuştu.
SOS Fon Geliştirme Müdürü Cemil Hafız:
Yurttaş olmasa, biz aç kalırız
SOS Fon Geliştirme Müdürü Cemil Hafız, kurumun yılda 7 milyon TL bağış alındığını, bu rakamın yüzde 93-95’inin yurttaşlardan toplandığını söyleyerek, kurum-kuruluşların katma değerinin çok düşük olduğunu ifade etti.
Hafız, “Yurttaş olmasa biz aç kalırız” diyerek, şu anda kuruma yaklaşık 13 bin kişinin düzenli bağış yaptığını da kaydetti.
Öte yandan Hafız, gıda, temizlik bağışlarının da geldiğini sözlerine ekledi.
FOTOĞRAFLAR: Burçin Aybars