Tahsin bey Dışişleri Bakanı olduğunu ispatlamaya çalışıyor! son zamanlarda…
Bir süre önce açıklamıştı; Güneyden, kuzeyde yaşayan Rum ve Maronitlere BM aracılığıyla yapılacak yardımlarda 1 Ekim’den itibaren gümrük uygulayacağını, yani vergi alacağını söylemişti. Dün bunu yaptı ve Ledra Palace’tan geçerek yapılacak yardımları geçirmedi. Sadece ilaçlara izin verildi.
Birkaç gün önce de Amerika’da yaptığı temaslarda “Doğu Akdeniz’deki Türk savaş gemisinin, petrol arama faaliyetlerine devam etmeleri durumunda Kıbrıslı Rumlara ait gemileri vurabileceğini” söylemiş. Bunun ardından sosyal medya sallandı tabii… Tahsin Ertuğruloğlu, Kuzey Kore’nin lideri ile karşılaştırıldı ve örneğin sevgili Onursal Akdeniz’in kurgulamasında da göreceğiniz gibi Kuzey Kore Lideri Kim Jung Un’un Ertuğruloğlu için “bizden daha delisi çıktı” dediği yazıldı.
Ama aynı röportajda, yani Amerikalıların soruları karşısında “Şimdiye kadar imtina edilen KKTC’nin tanınması seferberlğine başlamak gerektiğini” de söylemiş. Bununla da kalmamış; “Dışişleri ve Savunma yetkilerini Türkiye’ye devrederek özerk bir cumhuriyet olarak yola devam edilebileceğini” de belirtmiş sözcükleri arasında…
Bu söylenenler o sırada mı aklına geldi, yoksa bir yerlerde bunlar konuşuluyor mu da söyledi bilemiyoruz ama Onursal’ın kurgulamasındaki yaklaşımın çok da yanlış olmayacabileceği söylenebilir.
Kıbrıs’ın güneyi adına petrol arayan gemiler arasında örneğin ABD gemileri de varken Türk savaş gemisinin bu gemiyi vurması nasıl sonuçlar doğurur, Ertuğruloğlu’nun söylediği şeyler Hürriyet’in de sürmanşetinde çıkarken bunu okuyan Türk yetkililer Tahsin beye ne der?
İyi ettin mi derler yoksa ağzına biber mi sürerler!
Tekrar başa dönersek “gerekirse Rumlar adına petrol arayan gemileri vururuz” gibi Kuzey Kore liderini de güldüren! bir yaklaşım varken, ardından “Dışişleri ve Savunmayı da devrederiz” gibi bir yaklaşıma nasıl bir ruh hali veya nasıl bir düşünce yapısıyla geçer anlamak zor.
Böylesine ciddi bir konuda görüş belirtirken ŞAKATECE’nin yetkili kurulları veya meclisi böyle bir görüşme, tartışma yaptı mı, bir yerlerden yol haritası mı belirlendi, söylenenler çerçevesinde bir harita mı çizildi!
Hiç sanmıyorum, Tahsin bey burada güneye yaptığı gibi Amerikalılara da ‘bakan’cılık oynamak istedi.