Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı görüşmeye devam ediyor.
Meclis Genel Kurulu’nda bugün ilk olarak, 287 milyon 505 bin 200 TL olan Polis Genel Müdürlüğü bütçesi oybirliğiyle kabul edildi.
OĞUZ: “POLİS SON YILLARDA TARTIŞILIR POZİSYONA GELDİ”
Polis bütçesiyle ilgili ilk sözü alan UBP Milletvekili Dursun Oğuz, polisin son yıllarda toplum önünde tartışılır pozisyona geldiğini, polisin tartışılmasının iç huzurun tartışılması anlamına geldiğini kaydetti.
Polisin özlük hakları, çalışma şartlarıyla iyileştirilmeler yapılması gerektiğini, geçmiş hükümetin son günlerinde konunun tartışıldığını anımsatan Oğuz, kadro konusunda polisin ciddi sıkıntılar yaşadığına işaret etti.
Kadro konusundaki sıkıntının, polisin olaylara müdahalesini zorlaştırdığını ifade eden Oğuz, polis gücü yaratması adına Özel Güvenlik Hizmetleri Yasası’nın da önemine değinerek, yasanın gereklerinin bir an önce yapılması gerektiğini, bunun özellikle limanlarda polise güç kazandıracağını kaydetti.
Oğuz, Özel Güvenlik Yasası’nın uygulanmasıyla emek ve güç tasarrufu sağlanacağını söyledi.
ARIKLI: “İŞ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYORLAR”
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, bütün özverili çalışmalarına rağmen polislerin iş yükü altında ezildiğine işaret ederek, yaklaşık 600 açıkla polislerin görev yürütebilmesinin zor olduğunu kaydetti.
Polislerin ek mesaileri konusunda da sıkıntı yaşandığını, diğer kamu personelinden farklı bir yapıda olduğuna işaret eden Arıklı, farklı görevler de üstlendikleri düşünüldüğünde, Özel Güvenlik Yasası’nın bir an önce uygulanmasını istedi.
Poliste işkence vakalarının bulunduğunu savunan Arıklı, bu ayıptan bir an önce kurtulmak gerektiğini belirtti.
Nevruz kutlamalarında polise mukavemet kullanılmasını eleştirerek, polise yapılan saldırıların karşılığı olmadığını söyleyen Arıklı, şiddetin her türlüsüne kaşı durulması, her olay karşısında gösterilen tavrın aynı olması gerektiğini vurguladı.
AMCAOĞLU
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, sorunlara palyatif yaklaşımlar yapılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, buradaki tartışmaların PGM çalışanlarının görevinin ne olduğu bilip tanımlanarak yapılması gerektiğini kaydetti.
Polislerin çalışma şartlarının, yaptığı işlerin tartışılmadığını ifade eden Amcaoğlu, “Haddimizi aşarak PGM’ye sürekli yükleniyoruz” eleştirisinde bulundu.
Polisin içindeki sıkıntıları gerçekten tespit etmeden bir şeyler yapılmasının mümkün olmadığına işaret ederek, Özel Güvenlik Hizmetleri Yasası’nın Meclis’ten geçmesine rağmen bir türlü yürürlüğe girmemesini eleştirdi.
PGM’nin özlük hakları ile gerekenlerin yapılmadığını, yeni hükümetten özlük hakları ve yapısal sorunların giderilmesi konusunda çalışmalar yapılmasını talep eden Amcaoğlu, bunun takibini yapacaklarını belirtti.
BEROVA: “MOBESE KULLANIMININ ÖNÜ AÇILMALI”
UBP Milletvekili Özdemir Berova, polisin siyasete değil, hukuka bağlı görev yapacakları düzenlemelerin yapılması gerektiğine işaret ederek, nasıl daha iyiye gidilebilir yönündeki yaklaşımların ortaya konulmasını şart olduğunu vurguladı.
Polisin daha iyi hizmet verip, daha etkin, fiili hizmet verebilmesi için “mobese” kullanımının önünün açılması gerektiğini ifade eden Berova, sistemin kullanım koşullarını yaratmanın Meclis ve hükümetin üzerine düşen görevler olduğunu belirtti.
Özdemir Berova, poliste işkence konusunun çok uzun zamandır gündeme geldiğini, polisin de bu konuda ciddi şikayetleri olduğunu belirterek, alınan ifadelerin kayıt altına alınabilmesi için gerekli sistemin oluşturulabilmesinin önünün açılması gerektiğini kaydetti.
TAÇOY
Polis Genel Müdürlüğü Bütçesiyle ilgili konuşan UBP Milletvekili Hasan Taçoy, polisin yaklaşık bin tane eksiği olduğuna değinerek, bugün KKTC’de sınır kapılarında, havalimanı, liman ve bunun gibi bir çok farklı yerlerde görev yapan polis sayısına bakıldığında, bu kadar zor yetişen polislerin gerçek anlamada görevlerinde kullanılmamasının kendisini üzdüğünü söyledi.
Bu noktalardaki görevlendirmelerin daha farklı bir sisteme oturtulması gerektiğini söyleyen Taçoy, gelişen teknolojik suçlar için polise yeni imkanlar sağlanması gerektiğini söyledi.
Teknolojik birim ve adli bilim dalının polise getirilmesinin şart olduğuna dikkat çeken Taçoy, laboratuvar eksikliğinin bazı suçların tetkikini zorlaştırdığına değindi.
Mobese sisteminin önemine işaret eden Taçoy, Mobese sistemi için bir an önce yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Bilişim Yasası olmadığı için birçok konuda sıkıntılar yaşandığını belirten Taçoy, bu konuda da gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.
Madde bağımlılığı ile ilgili yasanın yeniden elden geçirilmesi gerektiğine inanç belirten Taçoy, İtfaiye birimindeki eksikliklere de değinerek, bazı noktalarda yapılan tasarrufun insan hayatına mal olabileceğini belirtti.
TATAR
UBP Milletvekili Ersin Tatar ise, geçmişte nüfusa oranla fazla polis olduğunu ve toplumun bu yapıya alışık olduğunu belirterek, 600 milyon TL’nin az bir bütçe olmadığını ancak topluma alıştıkları düzeni sağlamak gerektiğini kaydetti.
Ülkede güvenlik ve asayişin sağlanabilmesi için polisin askerle ilişkili olmasının bir zorunluluk olduğunu anlatan Tatar, olaya geniş bakmak ve polisin sivile bağlanmasını da detaylı incelemek gerektiğini belirtti.
Tatar, nüfusun ve öğrenci sayısının arttığı ülkde polise büyük sorumluluklar düştüğünü anımsattı.
Hukuk muhakemeleri yasasına göre kişilere ödeyebildiği kadar taksit belirlendiğini söyleyen Tatar, mazbata mağdurlarıyla ilgili de polisin çeşitli sıkıntılar yaşadığını dile getirdi.
Polisin gelişen ve değişen dünyada güvenliği sağlamak için farklı konularda farklı kitlelerle muhatap olduğunu ve polisin güçlü olabilmesi için eksiklikleri görmezden gelememek gerektiğini söyledi.
Tatar, asılsız söylemlerin (FETÖ) polis teşkilatını lekelediğini, polis teşkilatında terfilerle ilgili yaşanan sorunların da rahatsızlık yarattığını ve meclisin bu sorunları yasal düzenlemelerle çözüme kavuşturabileceğini söyledi.
GÜNDÜZ
UBP Milletvekili Menteş Gündüz de, iç huzuru düzenleyen polisin çok geniş bir alanda hizmet verdiğini vurgulayarak, polis teşkilatının eksikliklerinin giderilmesinin herkes için önemli olduğunu kaydetti.
Gündüz, uyuşturucu, trafik asayiş gibi çeşitli noktalarda hizmet vermesi gereken Polisin, her zaman bir adım önde olacağı desteğe ve teknolojiye sahip olmasının önemini anlattı.
Herhangi bir zafiyete sebep olmamak için her notada güçlü bir yapıya sahip olunmasının önemine değinen Gündüz, ülke genelinde yapılabileceklere örnekler verdi.
Tüm kurumlar birbirine ve kurumların da bakanlıklara bağlı olduğunu anımsatan Gündüz, polisin kendi içerisindeki birimlerinin de sadece kendi görevlerinde kalmalarının sağlanması gerektiğini söyledi.
Gündüz, özel güvenlik yasasının polise belirli ölçüde rahatlık sağlayacağını da dile getirerek, milli istihbaratın da bir an önce gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
İtfaiye teşkilatının eksikliklerine de değinen Gündüz, değişen ve gelişen yaşamın polis, itfaiye ve bağlı kurumların şartlarının sürekli değişmesine sebep olduğunu ifade etti.
Personel eksikliği nedeniyle yaşanan sorunlara örnekler veren Gündüz, derbi maçlarında bile polisin görev aldığını anımsatarak, her konuda güvenliği sağlamak için polisin gösterdiği çabayı dile getirdi.
HASİPOĞLU
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, polisin, yasama yürütme ve yargının hangi noktasında olduğunun bariz şekilde belirlenmesi gerektiğini kaydederek, bizdeki sistemin Türkiye’den farklı olduğunu ve polisin elindeki dosyaların yargının bir parçası haline geldiğine işaret etti.
Polisin hazırlayacağı dosyaların savcılığa, ardından da mahkemeye en iyi şekilde hazırlanarak gittiğine güvenilmesi gerektiğini söyledi.
Kısa süre önce yaşanan 22 Ocak’taki olay ve ardından nevruz kutlamasında yaşananların polisin tavrıyla ilgili eleştirilere sebep olduğunu hatırlatan Hasipoğlu, “ancak Cumhurbaşkanı’nın bazı olaylara dahil oluyorsa bunun da bir müdahale olarak görülebileceğini” kaydetti.
Hasipoğlu, polise takviyenin şart olduğunu, zaman saat mevhumu olmayan Polis teşkilatının bu özverilerin dikkate alınarak özlük hakları ve terfilerde hak ettiklerinin verilmesi gerektiğini dile getiri.
Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’la suçlu iadesi yönünde yapılan anlaşmaların da gerektiği şekilde işlemediğini hatırlattı.
Güvenlik konusunda meclise büyük görevler düştüğünü, Kıbrıs konusunda da çok önemli bir yer kapladığını ifade eden Hasipoğlu, polise iç ve dış güvenlik için her türlü desteğin verilmesini istedi.
ÇAVUŞOĞLU
UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu ise, polise farklı ülkelerdekinden daha eğitimli ve kalifiye olması gereken misyonlar yüklendiğini dile getirerek, bununla orantılı şekilde teknoloji ve kaynak sağlanmasının önemine değindi.
Her başımız sıkıştığında yanımızda beklediğimiz polisi devlet kurumlarını korurken önümüzdeki engeller olarak gördüğümüzü de belirten Çavuşoğlu, polislerin devletin görevlisi olduğunu, halkın düşmanı olmadığını söyledi.
ANGOLEMLİ
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli ise, polisin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayarak, polisin yıllar içerisinde yerine getirdiği önemli hizmetleri sıraladı.
Polisin Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olduğunu ve bunu değiştirebilecek kişilerin akşamdan sabaha fikir değiştiğini anlatan Angolemli, bugünkü durumda polisin terfi ve özlük hakları nedeniyle huzursuzluk yaşadığını kaydetti.
Polisin sivilleştirme zamanının geldiğini, özerk bir yapıyla bağımsızlığı sağlanacak bu yapıya meclisin sahip çıkması gerektiğini söyleyen Angolemli, polisin yıllar içinde Güvenlik Kuvvetlerinde var olan haklardan bile yararlandırmadıklarını söyledi.
Angolemli, ya sivilleştirme ya da haklarını verme noktasında adım atmalarının zorunluluğuna işaret ederek, polisin güvenlik kuvvetlerine bağlı olması nedeniyle geçmişte yaşanan aksaklıklara örnek verdi.
Ülkede 100 bini aşkın öğrenci varsa, bu öğrencilerden alınan sağlık harcı yanında güvenlik harcı da alınması gerektiğini söyleyen Angolemli, güvenlik harcı olarak alınacak tutarla polis sayısının arttırılabileceğini anlattı.
ERHÜRMAN
Başbakan Tufan Erhürman, Polis Genel Müdürlüğündeki kadro eksikliğinin herkes farkında olduğunu, öğrenci sayısındaki patlama, turist ve çalıma izniyle gelenlere bakılınca işin vahametinin ortaya çıktığını kaydetti.
Güvenliği sağlamanın öncelikli görevlerinden olduğunu belirten Erhürman, palyatif tedbirler için yaptıkları toplantılarda, 150 polisin sivil hizmet görevi yapmasının önüne nasıl geçeceklerini konuştuklarını anlattı.
Kamudan 100 civarında kişinin sivil hizmet yapacak noktalara yerleştirilmesi halinde bu görevleri yapan polislerin de asli görevlerine dönebileceğini kaydeden Erhürman, özel güvenlik konusunun da tüzük çalışmalarının tamamlanmasıyla hizmete gireceğini söyledi.
Erhürman, bunların yeterli olmadığını ve daha yapılacak çok şey olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini, kadro eksikliği ve suç tipi çeşitliliğinin artmasının yaşanan sorunları arttırdığını ve bu konularda da görüşme yaptıklarını ve katkı yapmaya hazır olduklarını belirtti.
Uyuşturucuyla mücadelede geçmişte yapılan yasa taslakları olduğunu ve sonuca varmadığını dile getirerek, bunların bir kısmının hemen yasalaşabileceğini ve bu konularda hazla çalışmaya geçilebileceğini kaydetti.
“MOBESE SİSTEMİYLE İLGİLİ ÇALIŞMA, İLK BAKANLAR KURULU’NDA ELE ALINACAK”
Başbakan Erhürman, Mobese sistemiyle ilgili de ayrıntılı çalışma yapıldığını ve kendilerine sunulduğunu anlatarak, Bakanlar Kurulunun bunu ilk toplantıda ele alacağını söyledi. Kent Güvenlik yönetim sisteminin Lefkoşa ve Girne’de kısa sürede hizmete girebileceğini belirtti.
Poliste sistematik işkence yapıldığıyla ilgili iddiaları da kesinlikle kabul etmediğini ifade eden Erhürman, işkence iddialarıyla ilgili düşüncelerini de Polis Genel Müdürüyle paylaştığını söyledi.
Erhürman, sanıktan delile ulaşmanın çağdışı, delilden sanığa ulaşmanın ise işkence iddialarını ortadan kaldıran bir yöntem olduğunu belirtti.
Hiçbir eksikliğin işkence iddialarını normal hale getiremeyeceğini dile getiren Erhürman, Kent Güvenlik yönetim sisteminin bu tür olayların yaşanmasına engel olacağını kaydetti.
Adli tıp kurumunun olmayışıyla ilgili eleştirilere de değinen Erhürman, bu alanda Kayıplar hadisesi sebebiyle çok sayıda yetişmiş personel olduğunu ancak ciddi bir maaliyet gerektiren Adli Tıp kurumu için çalışmaya başlanması gerektiğini söyledi.
Erhürman, Pazar akşamı Polis Müdürüyle görüşmesinin eleştirilmesine anlam veremediğini söyleyerek “evet benim tatilim falan yoktu yaptığım da gayet normaldi” dedi.
Erhürman, cuma akşamı kendisine konuyla ilgili bilgiler geldiğini ve bunu ileterek sürekli online kalacağını aktardığını, gün içinde polis müdürüyle iletişim halinde süreci takip ettiklerini, saat 18.00’de de Başbakanlıkta buluşarak değerlendirmede bulunduklarını anlattı.
Polis Müdürü’nün onayıyla 8 kişiden 3’ünün o akşam, 3’ünün de ertesi gün teminatla bırakılacağı bilgisini paylaştığını dile getiren Erhürman, “bunun üzerine bana 22 Ocak’ta yaşanan olayların sorulması külliyen yanlış çünkü ben o zaman başbakan değildim ama olsaydım olayların bu boyuta ulaşmasına engel olurduk” dedi.
5 yıldır Mecliste olduğunu, ilk kez Polis Teşkilatının bütçesiyle ilgili bu kadar çok konuşma yapılmadığını söyleyen Erhürman, “herhangi bir milletvekilinin, başbakanın şevkatiyle 3 kişi serbest bırakıldı denmesi adaba da uygun değil, mahkemeye polis müdürüne de hakarettir” dedi.
Erhürman, Arıklı’nın kendisine sormak istediği soruyu da kabul etmeyerek, “cevap vermek zorunda değilim” dedi.
Hükümetin, insanları birbirine düşürmeye çalışanlara izin vermeyeceklerini belirterek, “bundan sonra da mı böyle davranacaksınız” sorusuna da “evet böyle olacağım” diyen Erhürman, aynı kişinin büyük bir rahatlıkla Ankara’da sanki yanlarındaymış gibi söylemlerde bulunarak “ben içeriliyim” havası yarattığını söyledi.
Mecliste yeni bir tarz yaratılmaya çalışıldığını ve bu ithamların ‘niyet mektubu’ doğru olmadığını vurgulayan Erhürman, bundan sonra da aynı tarzda istişare içerisinde çalışacağını kaydetti.
Erhürman, başsavcılıkla ilgili yaptığı konuşmanın da inatla yanlış anlaşıldığını, ikisinin de hukukçu olduğu bir ortamda aynı şeyin anlaşılmamasına takılmayacağını ve cevap vermeyeceğini söyleyerek, kolluk kuvvetleriyle ilgili hiçbir bakanlığın sorumlu olmamasının mümkün olmadığını ve yargılamaya girmediğini söyledi.
“POLİSE DOSYALARI KAPA VEYA İLERİ GÖTÜR ŞEKLİNDE FİKİR VERMEK HADDİM DEĞİL, ASLA YAPMADIM”
Erhürman, polise dosyaları kapa veya ileri götür şeklinde fikir vermenin haddi olmadığını ve asla böyle birşey yapmadığını ancak kolluk kuvvetleriyle ilgili aldığı bilgilerin yargıya dahil olmadığını belirtti.
Polisin sivile bağlı olmasıyla ilgili de geçici 10. madde çıkarılmasa da başbakanlığa bağlanabileceğini ve CTP’nin de böyle düşündüğünü 2014’de dile getirdiğini, bu konunun hükümet programında olmadığını ancak görüşünün değişmediğini yinelediğini söyledi.
Erhürman, ülkede herhangi bir kitap yasağıyla ilgili bilgisi olmadığını ancak bu konuyu araştıracağını belirtti.
“ÜLKE GELİŞİMİ PLANLI YAŞANMIYOR, POLİSİN EKSİKLİKLERİ DE PLANLANAMIYOR”
Erhürman, ülkedeki gelişimin planlı yaşanmadığına işaret ederek, polisin eksikliklerinin de planlanamadığını, bunları çözmek için bir dizi çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Polis örgütüne, hizmet içi eğitim, yabancı dil, istihdam gibi yığınla sorun olduğunu ancak kısır tartışmalarla zaman kaybetmenin anlamsız olduğunu kaydetti.
Erhürman, Polisle ilgili bir insan kaynakları çalışması istediğini ve farklı algılar yaratacak veriler ortaya koymayı istemediğini, konuyla ilgili ayrıntılı çalışma sonrasında paylaşacaklarını söyledi.
GKK VE SİVİL SAVUNMA BÜTÇELERİNE OYBİRLİĞİ
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 279 milyon 50 bin TL olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bütçesi ile 20 milyon 950 bin TL olan Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı bütçesi oy birliğiyle kabul etti.
OĞUZ
GKK bütçesi üzerine söz alan UBP milletvekili Dursun Oğuz, GKK bütçesinin hibeden oluştuğunu kaydederek, KKTC hükümetlerinin bu anlamda elinin kolunun bağlı olduğunu söyledi.
Oğuz, bine yakın uzmanın hakları konusunda açılım yapılması gerektiğini belirterek, hükümette oldukları dönemde yapılanları aktardı.
Oğuz, söz konusu düzenlemelerin personelin motivasyonu açısından önemli olduğunu söyledi.
ARIKLI
YDP milletvekili Erhan Arıklı da bütçe üzerine söz aldı.
Arıklı, “Başbakan bana ‘kalın ayar’ vermeye çalışmıştı. Bugün de edep ve ahlak dersi vermeye çalışıyor. Ben bu konuda ders verebilirim. Benim mesleğim bu” diyerek, Başbakanın açıklamalarını eleştirdi.
“Ben nazik bir insanım” diyen Arıklı, diğer milletvekilleri ile kurduğu seviyeli ilişkiyi Erhürman’la kuramadıklarını söyleyerek, “Ortamı geren sizsiniz, bundan vazgeçin” şeklinde konuştu.
Arıklı, GKK’daki uzmanlarla ilgili alınması gereken tedbirler olduğunu söyleyerek, bu insanların ciddi sorunları olduğunu aktardı.
TÖRE
Meclis Başkan Yardımcısı ve UBP milletvekili Zorlu Töre, GKK’nın personel, teçhizat gibi desteklere ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Töre, KKTC vatandaşı olmayanların, küçük yaştan beri burada olanların vatani görevini ülkede yapabilmesi için düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
Töre, İskele’de geçtiğimiz gün yapılan Nevruz etkinliğine değinerek, “bazı kişilerin polisin görevini yapmasına engel olduğunu” söyledi.
Güzelyurt’ta düzenlenen Çanakkale Şehitleri’ni anma etkinliğine de değinen Töre, öğrencilerin burada bir şehidi başarılı şekilde canlandırdığını kaydederek, Eğitim Bakanlığı müsteşarının buradaki etkinlikle ilgili “Soruşturma başlatacağız” diye açıklama yapmasını eleştirdi.
Töre, geçmişte “Ey Ankara ne askerini, ne paranı ne de memurunu istiyoruz” diyen bir sendikanın da bu konuda etkinlikle ilgili olumsuz açıklamalar yaptığını belirterek,“Halkımız bunları tanımalı” dedi.
Zorlu Töre, “Çocuklara bayrak ve vatan sevgisi öğretmek öğretmenlerin de bizim de görevimizdir” vurgusunda bulundu.
GÜNDÜZ
UBP milletvekili Menteş Gündüz de Genel Kurulda GKK bütçesiyle ilgili söz aldı.
Gündüz, karasal güvenliğin yanı sıra denizlerdeki güvenliğin de önemli olduğunu belirterek, “GKK bütçesinde partimiz olumlu oy kullanacak ama bütçe günün koşullarına göre yeterli değil” dedi.
Gündüz, “Önce savunmamızı düşünmeye mecburuz” diyerek, “Keşke bu bütçeyi, personel, ekip, ekipman için artırabilseydik” şeklinde konuştu.
TATAR
UBP milletvekili Ersin Tatar, polis ve GKK’nın güçlendirilmesinin önemine değinerek, geçen dönemde, Dursun Oğuz’un girişimiyle, Maliye Bakanlığı ile istişare ile GKK personeline bazı hakların verilmeye çalışıldığını söyledi.
Tatar, “Meclis yaşanan sorunlara duyarlı” dedi.
Mal ve can güveliği, huzurun tesisi için doğru ve isabetli personel yetiştirilmesi kadar milli şuurun da önemli olduğunu belirten Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın milli şuur konusunda doğru eğitim vermesi gerektiğini belirtti.
DENKTAŞ
Maliye Bakanı Serdar Denktaş da bütçe üzerine söz aldı.
Denktaş,“İnsanlara kürsüden ‘Biz sizi düşünüyoruz’ selamı vermekten vazgeçin. Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım. Eldeki imkanlar neyse o kullanılır. GKK’da büyük kesim uzman ve sözleşmeli personelden oluşuyor. ‘Subaya şu verilir, diğerlerine de verelim’ deniyor. Bunun sonu yok. Ama bizim topladığımız verginin sonu var. Şu anda verebileceğimiz buysa bileceğiz ki eldeki imkanlar bu. Dün hükümette beraberdik, imkanların ne olduğunu siz de biliyorsunuz. Makama mesaj göndermekten vazgeçelim” şeklinde konuştu.
ERHÜRMAN
Başbakan Tufan Erhürman da bütçe üzerine söz alarak, GKK’nın zor şartlarda görevini yerine getirdiğini ifade etti ve katkı sağlayan eleştiriler yapılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Yargı, polis ve GKK’daki mali haklardan söz ederken hassas olunması gerektiğini belirten Başbakan, “Bu konularda bir sonuç alırsak bunu paylaşalım. Buralardaki insanların bu konuşmalarla boşuna ümide kapılmasını, demoralize olmasını istemiyoruz” açıklamasında bulundu.
Töre’nin ve Arıklı’nın konuşmalarını da yanıtlayan Başbakan, “Ben 5 yıldır Meclisteyim. Seviyeli ilişki kurma konusunda kimseyle sorun yaşamadım. Sayın Arıklı ile ilgili de bu konuda sorun yaşamıyorum. Bir konuda ciddi hassasiyetim var. O da 22 Ocakla ilgili süreçtir. Ortak bir dil, kardeşlik dili geliştirmek zorundayız. Başka bir dil kullanılırsa tepkimi koymak zorundayım” dedi.
Türkiye’nin KKTC ile ilişkilerinin “ayar çekme” olarak değerlendirilemeyeceğini, bu yönde kelimeler kullanılamayacağını ifade eden Başbakan, Arıklı’nın bu konudaki açıklamalarını eleştirdi
Erhürman, “Sayın Erdoğan’la kapalı bir görüşme gerçekleştirdik. İzin almaksızın Sayın Cumhurbaşkanı ile konuştuklarımızı söyleyemem” şeklinde konuştu.
Erhürman,“TC ile ilişkiler ve ülkedeki kamplaşma konusunda hassas olalım. Yoka bu bize zarar verir” uyarısında da bulundu.
Erhürman’ın açıklamasının ardından GKK’nın bütçesi oybirliğiyle onaylandı. Ardından Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı bütçesi görüşüldü.
SİVİL SAVUNMA BÜTÇESİ
Sivil Savunma Bütçe üzerine sadece UBP milletvekili Dursun Oğuz aldı.
Oğuz, görev alanı yangın, sel gibi durumlar olan Sivil Savunma Teşkilat başkanlığı personelinin görev riski ödeneği olmadığını belirterek, bu yılki bütçeye bunun konulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Risk ödeneği alınması konusunda yasal düzenleme gerektiğini belirten Oğuz, hazırlanan ve Başbakanlığa gönderilen yasanın gündeme alınmasını istedi.
Oğuz’un konuşmasının ardından da Sivil Savunmanın bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.
Genel Kurul’da İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine geçildi.