Didem MENTEŞ
Girne’de Bektaş Gıda Pazarı soygunuyla ilgili 28 Eylül’de tutuklu bulunduğu Boğaz Polis Karakolu’ndaki hücrede cansız bedeni bulunan Ahmet Sarıkılıç’ın ölümü ‘şüpheli’ görülerek, soruşturulması kararlaştırıldı.
Bakanlar Kurulu, Sarıkılıç’ın ‘şüpheli’ ölümünü araştırması için emekli Başsavcı Yardımcısı Muavini Hakkı Celal Önen’i soruşturma memuru olarak atadı.
‘Şüpheli ölüm’ ile ilgili olarak Hakkı Celal Önen’in ‘Soruşturma Memuru Atanması’na ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 21 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
YENİDÜZEN’e konuşan Hakkı Celal Önen, kararın Resmi Gazete’de yayınlandığını ancak Başbakan’dan görevi henüz resmen almadığı için soruşturmaya başlamadığını söyledi.
Karar Resmi Gazetede yayınlandı
Bakanlar Kurulu tarafından ‘şüpheli’ görülen Ahmet Sarıkılıç’ın ölümü için soruşturma başlatılıyor. Ahmet Sarıkılıç’ın ölümü ile ilgili Bakanlar Kurulu 13 Kasım 2018 tarihli toplantısında, ‘Soruşturma Memuru Atanması’na ilişkin karar üretti.
21 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren karar şöyle: “Fasıl 155 Ceza Mahkemeleri Usulü Yasası’nın 4’üncü maddesinin (2)’inci fıkrası uyarınca, Bektaş Gıda Ltd soygunu ile ilgili olarak Boğaz Polis Karakolu’nda tutuklu bulunan şüpheli Ahmet Sarıkılıç’ın şüpheli bir şekilde yaşamını kaybetmesiyle ilgili Emekli Başsavcı Yardımcısı Muavini Hakkı Önen’in ‘soruşturma memuru’ atanması; “Soruşturma Memuru”nun mevzuatın sağladığı yasal yetkilere sahip olarak hazırlayacağı raporu KKTC Hukuk Dairesi (Başsavcılık) ve Başbakanlığa sunması.”
Polislere idari soruşturma
Kamuoyuna büyük yankı uyandıran ve akıllarda soru işareti bırakan olayın hemen ardından Boğaz Polis Karakolu’nda görevli 3 polis memuru ile idari soruşturma da başlatılmıştı. Olayın araştırılması için Bakanlar Kurulu’nca ‘soruşturma memuru’ atanırken, polisteki idari soruşturmanın da devam ettiği öğrenildi.
Sarıkılıç’ın ölümünün ardından son 4 yılda poliste tutuklu bulunurken hayatını kaybeden zanlı sayısı da 3’e yükselmiş oldu.
Polis olayla ilgili açıklama yapmıştı
Hatırlanacağı üzere Polis Basın Subaylığı, Ahmet Sarıkılıç 28 Eylül’de Girne Kaza Mahkemesi’ne çıkarılarak aleyhine 7 gün ek tutukluluk alındıktan sonra saat 13.40 raddelerinde Boğaz Polis Karakolu’nda avukatı ve ailesi ile görüştükten sonra hücrelere yerleştirildiğini belirtmişti. Daha sonra
Sarıkılıç’ın yerleştirildiği hücrenin karşısında bulunan hücrede, hırsızlık suçundan bulunan başka bir zanlının saat 18:00 sıralarında Ahmet Sarıkılıç’ı oturur vaziyette görmesi üzerine polislere haber vermesi üzerine olay tespit edilmişti.
Otopside “darp izi” bulunmamıştı
Polis, Adli Tıp Uzmanı tarafından yapılan otopsi neticesinde Sarıkılıç’ın vücudunda herhangi bir darp ve cebir izi, elle ve bağla boğma izi, kesici delici alet yarası, ateşli silah yarası bulunmadığı, kesin ölüm sebebinin “canlı ası eylemi” olduğunu açıklamıştı.
O dönem YENİDÜZEN’e konuşan Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz ise, Ahmet Sarıkılıç’ın parmaklarının eklem yerlerinde 3 sıyrık izine rastladığını, bunun da intihar sonucu oluştuğunu kaydederek, “Olayda başka ikinci bir kişinin katkısı yok” demişti.
Baba Sarıkılıç, çarpıcı iddialarda bulunmuştu
Bu arada YENİDÜZEN Ahmet Sarıkılıç’ın babası Abdulkadir Sarıkılıç’a görüşmüş, çarpıcı iddialarını gündeme getirmişti. Abdulkadir Sarıkılıç, olayla ilgili görevli polislerin ciddi ihmali olduğunu vurgulayarak, burada çıkan otopsi sonucuna inanmadığını, İstanbul’da tekrardan otopsi yaptıracağını söylemişti. Olay öncesinde oğluyla 15 dakika görüştüklerini ve neşesinin yerinde olduğunu aktaran Sarıkılıç, “oğlumun kasten öldürüldüğünü düşünüyorum. Cesedini teşhis ettim, yüzü morarmıştı… Hatta boğamamışlarsa, zehirleyip, boğma süsü verdiklerine inanıyorum…” iddiasında bulunmuştu.