“Telkin melkin yok, kararları ben verdim” dedi Ersin Tatar…
Cenk’in “Bakanlar Kurulu’nu açıklamadan bir gece önce Büyükelçiliğe neden gittiniz?” sorusuna da “Kahve içmeye” demişti yine Tatar…
Arife günü de Yardımcısı Kudret Özersay’ı yanına alarak TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın huzuruna gittiler.
Ortada Erdoğan, bir yanda Tatar ve Özersay, diğer yandan Erdoğan’ın yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu…
Ne konuştular acaba?
Tabii ki paranın acil gelmesini istedi bizim taraf…
Diğer taraf ne istedi peki?
Tatar’ın “ben seçtim” dediği bakanlar öncelikle zaten Elçilik’te onaylanmıştı. Tabii ki Kıbrıs’ın güneyinde yapılan doğal gaz çalışmaları nedeniyle Türkiye’nin politikası dikte ettirildi, nasıl konuşmaları gerektiği söylendi…
Ardından kurdurulan hükümetin bundan sonra içte yapacakları uygulamalar bir bir söylendi, hatta ellerine yazılı verildi.
Belki de bundan sonra Ayşegül hanımın da şimdiye kadar üzerinde titizlikle durduğu ‘vatandaşlık’ konusu yeniden ele alınacak… Belki de ele alınmaya gerek kalmadan UBP hükümetleri döneminde olduğu gibi bol bol vatandaş yapılacak.
Eğitimde Türkiye’de başlatılacak ‘matematik seçmeli-din dersi zorunlu uygulaması eş zamanlı olarak bu yıl belki de başlatılacak…
Cemal Özyiğit “benden İlahiyat Koleji’ni istediler vermedim” dediği konuda başgöz de yapılmıştır diye tahmin ediyorum…
***
Yatırım mı!
Yatırım ne olacak ki!
Yol mu istiyorsunuz? Biz yollarız size şirketlerimizi, adamlarımızı, kendilerine göre yol yaparlar, içinde ederler giderler, siz tamir etmek için uğraşırsınız…
Başka?
Cami zaten her yere, her bölgeye, her mahalleye yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz…
Hocaları da yollarız, kuran kurslarını mutlaka bu yaz devam ettiririz…
Öyle fabrikaymış, üretim modelleriymiş, onlar hikâye…
Verirsiniz teşvikleri, yaparız otelleri, kumarhaneleri, gelir bizim şarkıcılar da kumarcılara şarkılar, türküler söylerler…
Magazin programları da “Kıbrıslılar yine coştu” derler, geçinip gideriz işte… Daha ne!
***
Böyle konuşup gelmişlerdir herhalde bizim şimdilik ahbap çavuşlar…
Üstelik arife günü, üstelik de 2. kez yapılacak İstanbul seçimi gibi bir uğraş öncesinde kabul gördüler…
Önemseniyorlar demek ki!
Ama kendileri için mi bu kabul!
Ama Kıbrıslı Türkler için mi bu görüşme!..
Zannetmem ama olsun… Tatar her ne kadar da “KKTC’nin gelişmesi için” görüşme yaptıklarını söylese de şimdiye kadar yapılan görüşmelerde böyle bir gelişme yaşanmadı.
Tabii ki ‘gelişme’ sözcüğü de bakış açılarına göre farklı algılanabilir.
Belki de biz o bakış açısıyla bakmadığımız için o sözü geçen gelişmeleri de göremiyoruz.