Banana devlet!

Serhat İncirli

Vikipedi diyor ki; “… Muz cumhuriyeti, ya da İngilizcesiyle “Banana Republic”, uluslararası politikada siyasi açıdan istikrarsız, ekonomik açıdan bir ya da birkaç tarımsal ürünün üretimine ve ihracatına bağımlı ve genellikle yolsuzluklarla iç içe küçük bir seçkinler grubu tarafından yönetilen ülkeleri küçümseyici anlamda kullanılan siyasi terimdir…”

-*-*-

Ciddiyetsiz…

Çökmüş…

Kokmuş…

Bakanın kardeşine ihale verdiği; rüşvet alan yöneticilerin takım elbiselerle fink attığı; sık sık ismi değiştirilecek kadar ısgarta; hiçbir tutarlı siyaseti olmayan; akaryakıt ihtiyacı dahi mafya tarafından sağlanan; Dünya’nın tanımadığı ve tanımayı kesinlikle reddettiği ülkelere “muz cumhuriyeti” diyebiliriz… 

-*-*-

İsim verdim mi?

Vermedim!

Zaten bu muz cumhuriyetlerinin isimleri sık sık da değişebilir…

“Alfa” dersiniz olmaz, “Çikita” diyebilirsiniz…

Bizim muzumuzun türü “ebe çıkrığı” veya ebemizin çıkrığı”dır sanırım ama tüm Dünya’da en ünlü on banana türü şunlardır:

Cavendish Banana.

Pisang Raja.

Red Banana.

Lady Finger Banana.

Blue Java Banana.

Plantain.

Manzano Banana.

Burro Banana.

Barangan Banana.

Goldfinger Banana.

-*-*-

Banana cumhuriyetlerinde genellikle yukarıda da belirttiğim gibi devletin elektriği için gerekli yakıtı mafya sağlar…

-*-*-

Ama bu tip ülkelerde örneğin eğitim son derece zavallı durumdadır…

Başka veya daha büyük bir ülke, hem beğenmediğinde banananın ismini değişebilir hem de eğitim yardımı yapıp, eğitimi dilediği gibi de şekillendirebilir…

-*-*-

Genellikle banana devletlerde ulaşım havada, denizde, karada, toplu, tekli taşımacılıkta “hikayedir”…

Yollar bozuktur, ışıklandırma, işaretlendirme berbattır hatta hiç yoktur…

Ve bu konudaki tüm ihalelerde hamma humma çoktur!

-*-*-

Çevre katledilmiştir…

Banana devletin sonradan nüfusu, o devletin mülklerine çökmüş veya çöktürülmüş olabilir ama bilinç altındaki “burası benim değil” inancı nedeniyle, üzerinde yaşanılan topraklara her çeşit “sıçış” milliyetçi bir tavır olarak kabul edilebilir. Alkışlanır.

-*-*-

Banana devletlerde propaganda çok güçlüdür.

Gerektiğinde “bu bir banana değil, hıyardır” denir, herkes yine kabul eder, alkışlar! Sonuçta şeklen benzerlik var!

Hatta şeklen benzer başka şeyler de “devlet” sıfatıyla vatandaşa sık sık gösterilir, korku verilir falan ama yine kimsenin umuru değildir!

-*-*-

Mesela bir akşam yatırsınız, sabah uyanırsınız ve “… Devletin adının başka bir devletin adamları tarafından değiştirildiğini ya da değiştirileceğini”, ülkedeki “gazete veya haber kaynaklarının” en az yarısından, (Allah’ın izniyle yani inşallah) ilerleyen dönemde tamamına yakınından, “aynı başlıkla” ve “çok büyük bir gurur” olarak işitir, okursunuz…

-*-*-

Banana devletlerde sık sık elektrik kesilir…

İnsanların konutlarına, iş yerlerine, güneş enerjisi cihazlarına takacağı sayaçları yoktur.

Çünkü devlet, kime bu konuda kazanç sağlayıp, kimden ne kadar komisyon yani rüşvet alınacağı konusunda kolay karar veremez!

-*-*-

Banana devletlerde, muz cumhuriyetlerinde sağlık tam fiyaskodur.

Hastane yapılacak sözü verilir.

En az 20 sene sözler verildikten sonra temeli atılır, karkasa bağlanır, sonra belirsiz bir süre o inşaat durur ve kimse sesini çıkarmaz ama o hastanenin 50 katı pahalı cami hemen bitirilebilir. Hatta içinde cami olan külliyelerin inşaatı para olmadığı halde, hızla devam edebilir. Yine kimse sesini çıkarmaz.

Sesini çıkaran tek tük birkaç kişi olursa, “hain” ilan edilmesi çok kolaydır.

-*-*-

Banana devletlerde mesela “portakal” veya “patates” gibi ürünler pek sevilmez…

İsim değişikliğine karar veren makamlar zaman zaman hatta çok sıklıkla, “biz alacağız, biz satacağız” der ama genellikle narenciye ve patates, üreticinin elinde kalır!

“Münasip bir yerinize…” tavsiyesi kesindir… Ama milliyetçi, bayraklı, ezanlı bir şekilde yapılır bu münasip bir yerinize törenleri!

Tabii burada büyük bir mutluluk söz konusudur, çünkü portakal ve patatesin üreticinin elinde kalması, muzun elde kalmasından daha az incitici olabilir!

(İncinmişsin sözünün kökeni buradan kaynaklanmaktadır…)

-*-*-

Ülkenin dış siyaseti mi?

Banana!

Soyuyorsun, yiyorsun!

Ülke dış siyaseti, banananın ağızdan yenilen bir meyve türü olduğunu; tatlısının hatta yemeğinin yapılabildiğini bile bilmeyen garip kişi ya da kişilere teslim edilir!

-*-*-

İyi pazarlar hayırlı bananalar…

Ne diyeyim ki!

Devletin ismi değişecek ve başımız göğe erecek!

İyi bir şey!

Şükürler olsun ki; şükran ki; bananayı ağız dışındaki bir organdan yedirebilirler ve hiç şikayet etmeden, bunu alkışlayabilirdik!

Hatta fıkrasını bile anlatır, şakasını yapardık!

***

Yeni devlet tatilde!

Bir turizmci dostuma “Şubat tatilinde yurt dışı tatillerde artış var mı?” diye sordum…

“Çok gerçekçi bir rakam vermek doğru olmaz ama tahmini olarak söylersem, Avrupa’ya gidişler, Türkiye’ye gidişleri en az beşe katladı…”

“Nasıl yani?” diye ekledim!

-*-*-

Her nedense, “ismimi söyleme ha!” diye uyardı ve şu yorumu yaptı:

“… Uludağ’da üç günlük tatil, Budapeşte’de veya Viyana’da üç günlük tatilin beş katı fiyata… Ercan’dan İstanbul’a uçak bileti, Larnaka – Atina – İstanbul uçak biletinin en az dört katı… Bu arada belirtmek lazım, ‘Kıbrıslı Kıbrıslı Türkler’ ve ‘Türkiyeli Kıbrıs Türkleri’nin tatil tercihleri, pasaport avantajı nedeniyle zoraki olarak da farklılık gösteriyor… Parası olan Türkiyeli Kıbrıs Türkleri, isteseler de Avrupa’ya tatile gidemiyor… Çünkü Larnaka’dan uçamıyorlar…”

-*-*-

Kıbrıslı Kıbrıslı Türkler!

Türkiyeli Kıbrıs Türkleri!

İlginç bir “sınıflandırma”!

-*-*-

Peki neymiş?

Köken veya pasaport ne olursa olsun, hala tatile gidebilenimiz varmış…

Avrupa’da tatil, Türkiye’de tatilden çok daha uygunmuş…

Fakirler mi?

Onlar gidememiş!

-*-*-

Haaaa Fuat Oktay ne mi demiş?

KKTC’nin adı değişiyormuş!

Benim önerim, “Kıbrıs Türk Devleti – Dibelik .ıçtınız İçine” olsun!

Kısaca, KTD – DSİ diye yazacağız!

-*-*-

Not: Bir yığın yabancı dil bilimci bu isime çok ilgi duyabilir, “dibelik” kelimesinin anlamını merak edebilir!