“Bankacılık hizmettir, üretim ise emek”

Emekli bankacı ve üretici Emin İçener, mesleğini ve üreticilerin sıkıntılarını anlatıyor. 29 sene boyunca bankacılık yapan İçener, “Bankacılık bir hizmettir. İnsanlara her türlü hizmeti vermeye odaklanırsınız” diyor…

Dila ŞİMŞEK

Emekli bankacı ve üretici Emin İçener, mesleğini ve üreticilerin sıkıntılarını anlatıyor. 29 sene boyunca bankacılık yapan İçener, “Bankacılık bir hizmettir. İnsanlara her türlü hizmeti vermeye odaklanırsınız” diyor…

Vakıflar Bankası’nda çalışıp emekli olduğunu, sonrasında ise ‘aile mesleği’ olan üretime devam ettiğini, kendisine babasından kalan bahçelerle ilgilendiğini söylüyor.

“Babama hep yardımcı olurdum, birçok sebze ve meyve üretirdik”

12 yaşındayken Limasol’dan Güzelyurt’a gelen İçener, “Bizim zaten sulu tarlarımız vardı ve ben babama hep yardımcı olurdum, birçok sebze ve meyve üretirdik. Hemen hemen her günümüz orada geçerdi… Tabii sonra 1974’te Türkiye’ye gidip sonrasında buraya döndük. Bostancı’ya yerleştik. Bizlere burada eşdeğer tarlalar verildi ve işimize devam ettik” diyor.

“Her şeyimi topladım gittim”

Kurtuluş Lisesi’nde matematik okuyan İçener, “Matematiği hep severdim. Sınava girip Türkiye’de bankacılık kazandım ve Ankara’ya, Gazi Üniversite’sine gittim. Kıbrıslı arkadaşlarımda oradaydı, onlarla eve çıktık. Pek zorlanmadım çünkü abim de İstanbul’a okumaya gitmişti, ondan örnek alarak gittim, hiç çekinmedim. Her şeyimi topladım gittim” diye anlatıyor.

“Bankacılık hizmettir mottosuyla yaşadım”

Dönüp askerliğini tamamladıktan sonra bankacılığa başlayan İçener, bu mesleği 29 yıl yaptığını kaydediyor. “Hiç başka bir meslekle uğraşmak istemedim, çok severek yaptım. Hiç unutmam bir gün üniversite hocama bankacılık nedir diye sormuştum. O da ‘hizmettir’ dedi. Ben de hep bu motto ile mesleğime devam ettim” şeklinde konuşuyor.

“Ne yazık ki ülkemizdeki hiçbir sektör devletten gereken desteği görmüyor”

Emekliliğinden ise, çocukluktan kalma üretime devam eden İçener, üretimdeki sıkıntıları dile getiriyor. İçener sözlerine şöyle devam ediyor: “Babamdan kalan bahçede zamanımı geçiriyorum ve portakal üretiyorum. Ne yazık ki ülkemizdeki hiçbir sektör devletten gereken desteği görmüyor. Sadece bir teşvik primimiz var, o da doğru düzgün değil. Alacak olanlar hak ediyor mu belli değil, kime göre veriliyor, verilen kişi üretim yapıyor mu? Rastgele bir teşvik. Patates, karpuz üretilir ne olacağı belli değil… Ürettiğimizi de üç beş tüccarın elinde maskara oluyoruz açıkçası… Bu patates üreticisinden balıkçısına, herkes için geçerli. Devletin bir yönlendirmesi, planı programı yok. Ama ne yazık ki işler böyle yürümüyor. Gidişat ise kötü…”

Özel Haber Haberleri