Barışı da konuşalım!

Derya Beyatlı

 

‘Barışa giden bir yol yoktur. Barış tek yoldur.’

     A. J. Muste

 

‘Yazda sen denizi çok seversin, o zaman’, dedi, gülümsedi. Denizi ben hep çok severim, insanların isimleri ile karakterleri arasında bir bağ olmalı dedim. Coştu dalgalar birden, köpük, köpük. Teşekkür mü etti Deniz, duygularımız karşılıklı dostum mu, dedi? Bilemedim.

Gündem yoğun. Sendikalar, insan hakları, demokrasi, Cenevre derken bunaldık, attık kendimizi Larnaka’ya, deniz kıyısına. Salaş bir balıkçı lokantasındayız, kediler ortasında. Ben kedileri beslemeye kaptırmışım kendimi, O balıklarımızı ayıklıyor. Bize de bırakırsın umarım, diye sitemkar.  

Referandum sonucunu tahmin etmeye çalışıyoruz, karşılıklı toplumlarımızda. Ben biraz daha umutsuzum, başarır mıyız sence diyorum? Gözleri çakmak çakmak, bu kez olacak, eminim diyor. Kadehimizi ortak ülkemizin birleşmesine kaldırıyoruz, kim bilir kaçıncı kez.  

Siz niye bu kadar ısrarla garanti istiyorsunuz, anlamıyorum diye sorguluyor beni. ‘Güven üzerine kurulmalı bu ortaklık, güvensizlik değil’. Siz niye ısrarla Kıbrıslı Türkleri hedef alan şiddet olaylarını ciddiye almıyor, geçiştiriyorsunuz, hiç yardımcı olmuyor diyorum. Haklısın, ben de anlamıyorum diyor.

Yeni yılın ilk günlerindeyiz, işten kaytarmışız. Güneşli bir hava yakalamışız, kendini Londra sanmaya başlayan ülkemizde. Ayaklarımızı uzatmış denizi seyrediyoruz. Balık leziz, şarap enfes, yanında iki dilim peynir. Epikürüs olsa bayram eder, biz yine siyaset konuşuyoruz. Sıkıntılıyız, mutsuz. Yine kaybettiğimiz yılları, zehirlenmiş umutları, yitirdiğimiz fırsatları tartışıyoruz. Yine hüzünleniyoruz. Kimbilir kaçıncı kez.

Biliyor musun diyor, ‘Kıbrıs sorunu çözülse, konuşacak bir şeyimiz kalmayacak bizim. Hayatımızı sorun üzerine kurmuşuz, başka bir şey bilmiyoruz ki!’. Belki o zaman hayatın güzelliklerini, sanatı, edebiyatı konuşuruz, ortak eserler üretiriz diyorum, birbirimizin dilinde. Ben Yunanca şarkı söylerim, sen benimle Türkçe dalga geçersin. Gülümsüyor, barışı da konuşalım ama diyor. Barışı da konuşacağız söz, diyorum.

Cenevre’de başlıyor bugün Kıbrıs zirvesi. Soluğumuzu tutmuş yine izliyor olacağız biz, bu hafta gelişmeleri. Marios güney Lefkoşa’da, ben kuzeyinde başkentin, ekranlara kilitleneceğiz, bekleyeceğiz. Salı akşamı Çetinkaya’da birlikte haykıracağız çözüm istencimizi. Barış şarkılarımızı söyleyeceğiz omuz omuza. Yüreklerimiz umutla dolacak bir kez daha. 

O tekrarlayacak yine, Akıncı’ya Anastasiades’ten daha çok güveniyorum ben diye. Ben başımı sallayacağım, gülümseyeceğim, gururlu. Barışı beklemeye koyulacağız yine. Korkuyor musun sorusuna ben hayır diye cevap vereceğim, O güzel günler göreceğiz, biliyorum diyecek.

Aklımız, yüreğimiz, sevdamız, geleceğimiz hepsi bu hafta Cenevre’de. Umutluyuz, bekliyoruz, güveniyoruz.