Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Çağlayan Cesurer, AKSA ile yapılan sözleşmede, hükümetin bugüne kadar halka söylediği şekilde “kabloyu” öngören bir maddenin yer almadığını ileri sürdü.
Cesurer, Başbakan’ın Kıb-Tek Genel Müdürü’ne imzalanacak sözleşmeyi sendika ile paylaşması talimatını verdiğini ancak Genel Müdür’ün kendilerini oyalayarak imza tarihine kadar paylaşmadığını, ellerine geçen sözleşmeyi incelediklerinde ise AKSA’ya 15 yıllık alım garantisi verildiğini gördüklerini söyleyerek, “Hani 5 yılda bu işi kapatacaktınız?” diye sordu.
AKSA’nın sözleşmeden bugünkü fiyatlarla 512 milyon dolar kâr alacağını ve bu rakamın Amerikan borsasına bağlı olarak artarak devam edeceğini öne süren Cesurer, buna ek olarak AKSA’ya verilecek hizmet ve kira tutarına işaret ederek, bu miktarla ülke santrallerine yapılabilecek yatırımlara dikkat çekti.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Yönetim Kurulu, AKSA ile imzalanan yeni sözleşmeye ilişkin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Merkez Binası önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması sırasında, sendika yöneticileri, Kıb-Tek kapısına sözleşmeye imza atan Yönetim Kurulu üyelerinin imzalarını gösteren sözleşme sayfasının ve “İmzacı Genel Müdür” yazısıyla Kıb-Tek Genel Müdürü’nün fotoğrafını astı.
El-Sen, aynı saatlerde, sözleşmenin iptali için Yüksek İdare Mahkemesi’ne de dava dosyaladı.
Cesurer: “İmza öncesinde sözleşmeyi görmemize izin verilmedi”
El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, burada yaptığı konuşmada, tüm ikazlarına rağmen elektrik konusunda yıllardır yatırım yapılmadığını, mevcut santrallerin bile devre dışı kalması için uğraşılarak kapasitenin her yıl daha da azaltıldığını öne sürerek, AKSA ile yeni yapılan sözleşmede ülkenin 15 yıllık enerjisinin AKSA’ya teslim edildiğini savundu.
Cesurer, Kıb-Tek Genel Müdürü’nün Başbakan’ın talimatı olmasına rağmen imza öncesi sendikanın sözleşmeyi görmesini engellediğini, halkın da bu sözleşmeye tepki vermemesi için imza döneminde ülkenin dört bir tarafında elektrikleri kestiklerini ileri sürdü.
Sözleşmenin içeriği hakkında eleştirilerde de bulunan Cesurer, sözleşme öncesinde halka söylendiği şekilde, kablonun geleceğine yönelik maddelerin, ya da iki taraflı elektrik alışverişini ifade eden maddelerin yer almadığını iddia etti. Cesurer, kablo gelecek olsa bile AKSA’ya ödeme yapılmaya devam edileceğini söyledi.
“Senaryo yıllardır yazıldı oynandı, şimdi karşımızda ödenmeyecek faturalar şeklinde duruyor”
Ödenecek tutarların faturalara zamlar şeklinde yansıyacağını söyleyen Cesurer, “Bu senaryo yıllardır yazıldı, oynandı, şimdi de ödenemeyecek faturalar şeklinde karşımızda duruyor” dedi ve diğer örgütlerle beraber çalışarak, mücadelelerine her platformda devam edeceklerini kaydetti.
Kıb-Tek çalışanlarına iş yerinde mobbing yapıldığını da öne süren Cesurer, çalışanların, grev yapıp, halkın bu sıcaklarda çektiği stresi artırmamak için elinden geleni yaptığını ancak bu uyarılarının son uyarıları olduğunu söyledi.
Cesurer, “Bu sorun sadece El-Sen çalışanlarının sorunu değil, ülkenin sorunudur. Yarın faturalar geldiğinde, bu çok daha iyi anlaşılacak” ifadelerini kullandı.
Bıçaklı: “Siz kimin için çalışıyorsunuz? Kime hizmet ediyorsunuz?”
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı ise, yıllardır karanlıkta kalınmaması ve AKSA’ya teslim olunmaması için ilgili sendikalar olarak yönetenlere uyarılarda bulunduklarını, ancak bunu ya anlatamadıklarını ya da anlamalarına rağmen bilerek bu yolu seçtiklerini söyledi.
AKSA’nın sözleşmesinin bitmesine daha 4 yıl olduğuna buna rağmen büyük miktarlar ödeyerek sözleşmeyi 15 sene daha uzattıklarını savunan Bıçaklı, tüm bunlar olurken elektrik kesintisi olduğunda tamir için iş yerine giden Kıb-Tek teknisyenin “müdürün emridir” denilerek polis tarafından içeriye alınmadığını, halkın isteyerek karanlıkta bırakıldığını öne sürdü.
Bıçaklı, “Siz kime çalışırsınız? Kime hizmet edersiniz?” diye sordu.
Kıb-Tek çalışanlarına son grevden sonra mobbing uygulandığını ileri süren Bıçaklı, esas amacın topluma hizmet etmek olması gerektiğine dikkat çekerek, yöneticilerin çalışanlarla birlikte sorunlara çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Çalışanların artık "çileden çıkma" durumunda olduğunu savunan Bıçaklı, “Bizi istemediğimiz şeyler yapmaya zorlamayın” diye konuştu.