Ersin Tatar ve birkaç arkadaşı ve tabii ki herkes biliyor ki, Kıbrıs sorununda yeniden başlayan “süreç”, sadece Ankara’nın çıkarları doğrultusunda gelişir…
Ankara onay verdiği için New York’taki yemek yenmiştir ve Ankara onay verdiği müddetçe de bu yemek sonrası gelişmeler yaşanacaktır.
-*-*-
Haliyle şu andaki Ankara çıkarları ile Ersin Tatar ve birkaç arkadaşının görüşleri “tutmaz”!
Ya da “uyuşmaz” durumdadır!
-*-*-
Ancak işin acı tarafı, Tatar ve birkaç arkadaşı, Ankara’nın değişen ya da değiştiğini gördüğümüz yeni siyasetine ses çıkaramadığı için (korkudan), havaya sıkmaya başlamıştır!
-*-*-
Nedir bu havaya sıkmalar?
-*-*-
60 seneyi aşkın süredir havaya sıkılanların aynısıdır!
Ve bu havaya sıkılanların çoğu ya yalan ya da abartıdır!
-*-*-
Mesela, Rumların bizi ortak cumhuriyetten attığı söylenir; yüzde 50’si yalandır çünkü o ortaklığı biz de hiç istemedik!
-*-*-
Rumlar bizi azınlık görüyor!
Bu çoktan geçmiş bir iddiadır çünkü biz eşit toplumuz ve bu BM nezdinde kanıtlıdır…
-*-*-
Bizi Türk değil Müslüman görmeleri iddiası da çok abartılıdır; bundan gocunacak ne var ki!
Müslüman değil miyiz?
-*-*-
Ve sırala gitsin!
Toplu mezarlar, kurşuna dizmeler, bizi göçmen edenler falan…
Savaşlarda kurşuna dizmeler, katliamlar ve göç edenler hep tek taraftan mıydı yani?
-*-*-
Evet, yeni bir süreç başladığı apaçıktır…
-*-*-
Bu süreçte özellikle perde gerisinde, Türk – Yunan ilişkilerini, Kıbrıs ile de birleştirip çözmeyi hedefleyen Almanya bulunmaktadır…
-*-*-
Mevcut Türkiye ekonomisi, AB ile Gümrük Birliği’ni genişletmeyi kaçınılmaz görmektedir; Almanya ise Türkiye ile en üst seviyedeki alış – verişini korumayı hatta geliştirmeyi istemektedir…
-*-*-
Türkiye, Kıbrıs’ta çözüme doğru ilerliyor…
Ve bunu görüp de paniğe kapılanlar; AKP ve Erdoğan korkusu nedeniyle “belki havaya sıkar, MHP’yi ya da öteki faşistleri, mesela gizli gizli CHP’yi avlarız” hayalindedir!
-*-*-
İşlerine geldiği zaman “canım anavatanım” diyerek her türlü yalakalığı yapanlar, ne yazık ki Annan Planı dönemindeki gibi bir pozisyona sürüklenmektedir…
-*-*-
Ve sevgili Kutlay Erk’in dediği gibi, o dönemde “çıraklık” aşamasındaki Tayyip Erdoğan, şu anda “ustalık” çağındadır ve Kıbrıs’ta federal çözümü, çıkarlarına ters geldiği için hamasetle engellemeyi hep başaranlar, çaresizdir!
Erdoğan korkusu, malum çevrelerde en üst seviyededir!
Havaya sıkmanın sebeplerinn en başında da Erdoğan korkusu gelmektedir!
-*-*-
Kısa bir zaman sonra bu korkak ve hava sıkıcı kesimin, başı kesik bulliye döneceği mutlaktır!
Tavuk canlarım benim, tavuk!
Gıt gıdak!
Gıt gıdak!
En tehlikeli grup!
New York’taki “son yemek”ten sonra, Kuzey Kıbrıs’ta iki grup net bir şekilde oraya çıktı…
Optimistler ve pesimistler!
-*-*-
Yani müzakerelerin yeniden – küçük bir kapı gındırığı kadar da olsa “açılmış” olmasına “iyi niyetle ve olumlu bir gelişme” olarak bakanlarla, “hiçbir şey olmaz, olmayacak” diye yaklaşan karamsarlardan oluan iki grup…
-*-*-
Optimist grup, umutludur, çözüm beklemektedir ve istemektedir…
-*-*-
Pesimist grup da kendi içinde üçe ayrılır!
Birincisi, çok daha önemli gelişmeler bekleyip de hayal kırıklığı yaşayanlar ki bunların hiçbir tehlikesi söz konusu değildir!
-*-*-
İkincisi, gerçekten ırkçı ve ayrılıkçı olup, ciddi anlamda “bağımsız bir Türk devleti” talep eden aşırı milliyetçi küçük bir grup…
-*-*-
Ancak Üçüncüsü ise pesimist grup içerisinde, en ufak bir olumlu gelişme dahi istemeyen, doğrudan ganimete çöreklenmiş bir ahlaksız kesim var ki, işte Kıbrıs’ın geçmişinin ve geleceğinin asıl tehlikesi, Kuzey coğrafyadaki bu zibillahi kirli kesimdir!
Kıbrıs’ta çözüme karşı olanlar!
“Kıbrıs Bugün” Gazetesi dün müthiş bir manşetle yayınlandı…
Haber, “… 2022 yılında haksız yere sınır dışı edildiğini iddia eden H.B., devletin karanlık yüzünü ifşa etti. İçişleri Bakanlığı’ndan 1000 dolar karşılığında gizli belgeler satın aldığını öne süren H.B., gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu” üst başlığıyla başlıyor…
-*-*-
Ayşemden Akın imzalı ve “Devletin gizli belgeleri piyasada” başlıklı bu haberi okuduğunuz zaman, ilk aklınıza gelen, bu haberde adı geçenlerin neden Kıbrıs’ta çözüme şiddetle karşı olduklarıdır…
-*-*-
İddialar çok korkunç!
Çok ciddi!
-*-*-
Ve diyelim ki H.B. adlı kişinin anlattıklarının yüzde 99’u yalan, yüzde 1’i doğrudur!
Bu yüzde 1 bile, her normal vatandaşın tüylerini diken diken edecek şeylerdir!
-*-*-
Adı geçenlerin aşırı Türk milliyetçisi olmasının ve federal çözüme yani uluslararası hukuk içerisine girmemiz karşı olmalarının sebepleri, bu haberde çok daha anlaşılırdır!
-*-*-
Peki utanan var mı?
Yoktur efendim!
Sakın bu anlatacağımı KKTC ile kıyaslamayı düşünmeyin; delirebilirsiniz! İngiliz Başbakan Sir Keir Starmer (Fotoğrafta), geçtiğimiz Ağustos ayında, eşi ve iki çocuğu ile Amerikalı Pop Yıldızı Taylor Swift’in Londra’daki konserine gitti… 2 bin 800 Sterlin değerindeki dört bilet, Başbakan’a hediye edildi… Başbakan ve ailesi konsere giderken, polis araçları kendisine escort yaptı… Ve Başbakan ve ailesi, Amerikalı sanatçı ile tanışıp 10 dakika sohbet etti… Ne var bunda diyeceksiniz? Doğru! KKTC’de bu ve benzeri olaylar, günün her anında yaşanıyor… Ama demokratik bir ülkede siyaset yapacaksan, yoktur böyle yavşakça – ayrıcalıklı tavır! Bilmem anlatabildim mi? KKTC’ye gel be Sir! Burada demokrasi var! Hade cauuuv!