Halil abi (Adal) Avustralya’dan Yenidüzen’in hesabına üç yüz euro bağış yaptı, “Teşekkürler” notuyla...
“Bizi duygulandırdınız” diye mesaj gönderdim.
Yanıt geldi: “Kıbrıslı nasıl der? Hiç̧ bir şey...”
***
Büyük bir skandal yaşadık.
Hepimiz özgür ve özerk basının önemiyle bir kez daha yüzleştik.
Lütfen ilkeli gazeteciliğe ve gazetelerimize sahip çıkınız.
Hele hele bu kokuşmuş düzende!
***
Ve elbette Yenidüzen!
Eğer bu gazete kirli paranın temelleri üzerinden yükselseydi… Eğer yukarıdan dayatılan, boyun eğen bir gazetecilik anlayışımız olsaydı… Kumar baronlarının sermayesiyle yaşasaydı, birilerine kul köle olsaydı bu gazete... Birilerinin kalkanı ya da ikramı gibi yayınlansaydı… Gazetecilik disiplinlerini iktidarlara, partilere, sermayeye paspas yapsaydı eğer... İhale oyunlarının göbeğinde kendine pay arasaydı bu gazete… Tertemiz alınlarıyla gazeteciler yerine kendini saadet zincirlerine kilitleyen tutsakların yuvası olsaydı… İdare etseydi, yuvarlasaydı, geçiştirseydi… Evet, duymaz, görmez, konuşmazdık o zaman...
***
Biliyoruz ki gazeteciler, sanatçılar, aydınlar işini iyi yapmazsa bu ülkeye demokrasi gelmeyecektir. Biz, gazetecilik çizgisinde ne kadar doğru yürüyebilirsek, bu ülkede özgürlük, demokrasi, barış ve hukuk çıtası da o kadar yükselecektir.
***
Çok kirleniyor bu ülke çok…
Bu yağma düzeni kirini kusuyor üzerimize…
Hilkat garibesi bu yapı dökülüyor.
Ahtapot gibi kollarını dört bir yana uzattı derin güç sahipleri…
Siyaset gibi sivil toplum ve medya da kuşatıldı.
Bir yanda kirli paranın egemenliği var, bir yanda ana karanın vesayeti!
Karış karış satılıyor, üleşiliyor ada toprağı…
Tam bir bataklık içinde yaşıyoruz.
Yine de ışığa inanıyoruz.
İyi insanların, güzel insanların, yürekli insanların çoğalacağına inanıyoruz.
Ama yetmiyor.
Dünya sahnesinde özne olmamız gerekiyor.
Tek bir Kıbrıs’la tek!
***
Yozlaşma, biat, kayırma, adaletsizlik, baskı, dayatma ve her türlü çürümeye karşı demokratik güçlere sıkı sıkıya sarılmamız şarttır. Siyasi partilerden gazetelere, sendikalardan aydınlara temiz ve haysiyetli ne varsa sahip çıkmak zorundayız.
***
YENİDÜZEN belki son on yılın en önemli gazetecilik başarısına imza atmıştır.
Mutlu muyuz?
İşimizi iyi yaptığımız için “evet” ancak ülkemiz kirletildiği için “hayır.”
Çünkü derdiniz bataklık içerisinde bir “övünç” değildir.
Tertemiz bir geleceği düşlüyoruz.
O nedenle içine hapsedildiğimiz bu akvaryumdan okyanuslara fırlamak istiyoruz.
‘Bize memleketimizi geri veriniz’ demek de yetmez, geri almak istiyoruz bu memleketi yeniden ve dünya sahnesinde özne olmayı yeğliyoruz.
***
Uzatmaya gerek yok…
Teşekkür ediyoruz desteğiniz, sevginiz, tebrikleriniz ve güveniniz için!
“Kıbrıslı nasıl der? Hiç̧ bir şey...”