Başına giren kurşuna inat!

Tümay Tuğyan

 

Bölgede görev yapan BBC ekibinin, Taliban Yönetimi altında yaşayan sivillerin ne hissettiğini irdeleyebilmek adına başlattığı girişim sonucu, Malala BBC Urdu Servisi için oluşturulan blog aracılığıyla düşüncelerini ilk kez insanlarla paylaşma fırsatını yakaladı.

O dönemde Malala’nın yaşadığı Pakistan-Afganistan sınırındaki Swat Vadisi Taliban yönetimindeydi ve diğer pek çok hak gibi kızların eğitim hakkı da ellerinden alınmıştı.

Sadece 12 yaşında bir çocuk olan Malala Yousafzai, BBC Blog’da, ‘Taliban benim temel eğitim hakkımı elimden almaya nasıl cüret eder’ diyerek, sesini yükseltmeye başladı.

3 ay boyunca takma bir isimle bu blog üzerinden yazılar paylaşan Malala, daha sonra New York Times tarafından filme alınan bir belgeselde yer aldı.

Bu belgeselin yayınlanmasının ardından Malala iyice basının ilgisini çekti.

2009 yılının sonlarında BBC Blog kimliği de deşifre olduktan sonra, televizyon programlarına katılıp, açıkça kızlar için eğitim hakkını savunmayı sürdürdü.

2011 yılının sonunda, Pakistan Başbakanı tarafından ‘Gençler İçin Ulusal Barış Ödülü‘ ile onurlandırılmasının ardından Malala çok daha fazla tanınır hale geldi. Ve tanındıkça, tehlike de büyümeye başladı.

Gazete ilanlarıyla, kapıların altından atılan broşürlerle, Facebook aracılığıyla ölüm tehditleri geliyordu.

Hiçbiri Malala’yı durdurmayınca, Taliban üst düzeyi onu öldürme kararını uygulamaya koydu ve 9 Ekim 2012’de maskeli bir Taliban askeri tarafından vuruldu.

Tek bir kurşun başından girdi, boynundan geçti ve omuzuna, omur iliğinin hemen yanına saplandı.

Beyninin sol kısmı zarar gören Malala’ya saplanan kurşun saatler süren bir operasyonla çıkarıldı ancak hayati tehlike sürmekteydi, yaşama şansı % 70’ti.

Bu esnada Amerika, Almanya ve İngiltere gibi birçok ülke, tedavisinin devamı için O’nu nakletme teklifinde bulundu ve durumu stabil hale gelir gelmez Malala, İngiltere’ye götürüldü. 

17 Ekim’de komadan çıkarak tedaviye yanıt vermeye başlayan Malala, Ocak 2013’te hastaneden taburcu olurken; Şubat ayında son kez bıçak altına yattı, 4 saatlik operasyonda, kurşunun deldiği beyni kurtarmak için parçalanan kafatası neredeyse yeni baştan şekillendirildi.
***

Ağustos ayında bir televizyon programına konuk olan Malala, “Taliban’ın seni hedef gösterdiğini öğrendiğinde neler hissettin?”
sorusuna şöyle yanıt veriyor:

“Bunu ilk duyduğumda inanmadım, çünkü o zaman sadece 14 yaşındaydım ve Taliban’ın küçük bir çocuğu öldürecek kadar zalim olabileceğini düşünmemiştim. Bana değil de babama birşey yaparlar diye endişe ettim. Fakat daha sonra gerçekten de hedeflerinin ben olduğumu öğrendiğimde, bir Taliban beni öldürmek için evimize gelirse ne yapabileceğimi düşünmeye başladım ve kafasına ayakkabı ile vurabileceğime karar verdim. Ama sonra kendi kendime dedim ki,  ‘Malala, eğer bir Taliban’a ayakkabı ile vurursan, senin Taliban’dan ne farkın kalır! Kimseye bu şekilde sert ve acımasızca davranamazsın. Karşındakilerle barış, diyalog ve eğitim yoluyla mücadele etmelisin. Ve geldiği zaman Taliba’a, kızların eğitim hakkının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya karar verdim. Ona, ‘senin çocukların için de eğitim hakkı istiyorum, şimdi bana ne istiyorsan yap’ diyecektim.

***
Malala büyüdüğü zaman bir siyasetçi olmak istiyor.
Verdiği son röportajlardan birinde, hedefini şöyle anlatıyor:

‘Siyaset öğrenmek istiyorum, hukuk öğrenmek istiyorum, sosyal hakları öğrenmek istiyorum. Bu dünyayı nasıl değiştirebileceğimi, kızların eğitimi ve mutluluğu için nasıl çalışabileceğimi, neler yapabileceğimi öğrenmek istiyorum”...

***

Uğradığı silahlı saldırı sonrasında Malala ilk kez, doğum günü olan 12 Temmuz’da kalabalıkların karşısına çıktı.

Birleşmiş Milletler tarafından ‘Malala Günü’ olarak ilan edilen 12 Temmuz’da, 16 yaşında bir genç kız olarak BM Genel Kurulu’na hitap etti ve Birleşmiş Milletler’den, dünyanın her yerindeki bütün insanların eğitim özgürlüğünü garanti altına almasını istedi. Malala Genel Kurul’da, ‘asla susmama’ yemini de etti.

Şu anda Malala adına kurulmuş bir vakıf, tüm dünyadan kız çocuklarının eğitimi için bağış topluyor.

Geçen süre içerisinde, dünya çapında onlarca ödülün sahibi de olan bu genç kız, son olarak dün, Avrupa Parlamentosu’nun düşünce özgürlüğü ödülü olan Sakharov Ödülü’nü kazandı.

Ama Malala, bugün açıklanması beklenen Nobel Barış Ödülü’nün bu yılki en güçlü adaylarından da biri.