MECLİS BAŞKANLIĞI KRİZE DÖNER Mİ?
CTP-HP-TDP-DP Hükümeti kurma çalışmaları ve kabine paylaşımı sırasında denge unsuru olarak TDP’ye verilmesi öngörülen ‘Meclis Başkanlığı’ sıkıntı olmaya devam ediyor.
İç Tüzüğe göre Meclis’te grubu olmayan bir partiden Meclis Başkanı seçilebilmesi mümkün olmadığından, bu doğrultudaki Başsavcılık görüşü üzerine de Meclis Başkanlığı’na TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli yerine CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay seçilmişti.
Hükümet içindeki dengelerinse bir takım ‘dairelerin paylaşımında’ sağlandığı ifade edilmişti.
Bir süre önce Halkın Partisi Milletvekili Hasan Topal’ın Meclis’te grubu olmayanların da Meclis Başkanı seçilebilmesini öngören Yasa Önerisi konuyu yeniden gündeme taşıdı. Önce Topal’ın Meclis İçtüzüğü değişiklik karar önerisinin komitede ivedilikle görüşülmesi oy çokluğuyla kabul edildi, sonra öneri görüş için Başsavcılığa gönderildi.
Özyiğit ‘ortada bir söz ve uzlaşı var’ demişti
Geçtiğimiz hafta bu konudaki soruları yanıtlayan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “Uzlaşının arkasında durulmasını isteyeceğiz” diyerek bu konudaki ısrarlarını teyit etmişti. Özyiğit, “Şunu kimse unutmasın koalisyon hükümeti kurulurken Meclis başkanlığı da konuşulan ve aramızda uzlaşıya varılan noktalardan bir tanesidir. Şu anda bir Meclis iç tüzüğü değişikliği vardır ve ilgili komiteye sunulmuş, ivediliği de alınmıştır. Biz onun bir an önce gerekli düzenlemeye kavuşması ve gerekli değişikliğin yapılmasını bekliyoruz” demiş, Başsavcılık’tan gelen görüşü koalisyon ortakları ile birlikte değerlendirip, neler yapılabileceğinin konuşulacağını da ifade etmişti.
Başkan Uluçay görüşe işaret ediyor…
Konunun odağı makamdaki kişi, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ise YENİDÜZEN’de dün yayınlanan röportajında Meclis’e sunulup ivediliği de alınan ‘İç Tüzük değişikliği önerisi’nin Anayasa’ya uygunluğuna ilişkin Başsavcılık’tan görüş istendiğini belirtmiş, görüş geldikten sonra durumun netleşeceğini kaydetmişti.
Görüş: OLUMSUZ
Meclis Başkanlığı’na ilişkin tüzük değişikliği içeren Yasa Önerisi’ne ilişkin Başsavcılık görüşü Cumhuriyet Meclisi’ne ulaştı.
TDP’nin bu konudaki ısrarı, HP Milletvekili’nin önerisine karşın Başsavcılık’tan gelen görüşün OLUMSUZ olduğu, yani Meclis’te grubu olmayanların da Meclis Başkanı seçilebilmesini öngören Yasa Önerisi’ne Başsavcılığın olumlu görüş vermediği elde edilen bilgiler arasında.
Özellikle Başsavcılığın olumsuz görüşleri üzerine hareket etmediği bilinen CTP ve Hükümet ortağı diğer partiler ile sık sık ‘verilen sözü ve uzlaşıyı’ anımsatan TDP arasında bundan sonra yaşanacaklar, Meclis Başkanlığı’nın bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği merakla bekleniyor.
NİSAP KAVGASI
Arıklı’dan ‘ahlaksızca söylem’ tepkisi
YDP Genel Başkanı Erhan, nisap sıkıntısınız dün toplanan Meclis Genel Kurulu’nda söz aldı, geçen hafta bu konuda yaşanan sıkıntıya değindi. Bu güne kadar beş kez nisaba yardımcı olduklarını söyleyen Arıklı, isim vermeden, ‘bir milletvekili’ diyerek HP Milletvekili Gülşah Sanver’in ‘menfaat ve talepler karşılığında’ nisaba destek verdikleri açıklamasına tepki gösterdi.
“Bu son derece ahlaksızca bir söylem” diyen Arıklı, ‘o kendini biliyor’ dediği milletvekilini açıklamaya davet etti, nisap konusunda artık destek vermeyeceklerini de ifade etti.
BİR YORUM
Yağmur temizler mi, rüzgar yok eder mi?
Cinsel istismar ve tecavüz olayları ile sarsıldığımız bir haftayı geride bıraktığımız hafta sonunda, yağmur ceza gibi yağdı üzerimize… O çocukların gözyaşı gibi durmadı, aldı götürdü ne varsa… Gökyüzü de ağladı adeta, isyan etti yaşananlara… Sanki…
Sert rüzgarlar esti, hortumlar savruldu öfkeyle!..
Genellikle içime huzur salan yağmur, tam da bu yazdıklarımı hissettirdi bu hafta sonunda.
Bir yağmur siler mi ki oysa kirli ellerin kanatan izlerini? Hangi rüzgar, hangi hortum dağıtır beyinlerdeki o acı anların yaralayan hatıralarını?..
Ne yağmur ne fırtına yeter bunları unutturmaya… Ama yaşayanlar için… Ne yazık ki toplum olarak yaşandığı, daha doğrusu haberlerini aldığımız günlerde bu tür olaylara ‘ah, vah’ ederken, birkaç gün sonra unutuyoruz.
Oysa artık yanı başımızda!.. Belki kapı komşumuzda, belki iş arkadaşımızda, belki de çocuğumuzun sınıfında.
Daha yakından bakmak lazım çevremize, gerçekten duyarlı olmak, karışmak hatta! Sormak, sorgulamak, ‘ben karışmayayım’ yaklaşımından uzaklaşmak…
Çünkü söz konusu olan çocuklar…
ALINTI: Ana akım Kıbrıs solu için Kıbrıs sorununun çözülmesi esastır. Böyle değilmiş gibi davranmanın acı sonuçlarını yaşıyoruz. İşler kontrolden çıktıkça; suçlama oyunları başlayacak muhtemelen. Oysa ki, suçlamalara girerek kısır bir tartışma yaratmak yerine biri sorumluluk alacak mı? Yoksa her şey normalmiş gibi yapmaya devam ederek, sonuçlara razı mı olacağız. (Mertkan HAMİT)