Başşehir mi, ‘harabe’ mi?

Cenk Mutluyakalı

 

Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu geldi dün, ziyaretimize.
Hem teşekkür etti.
Hem de anlattı...

***

‘Teşekkür’ çok da gerekli değildi.
Başkan nezaket gösterdi.
Belediyenin ‘batırıldığı’ süreçte, ‘emlak vergisi’ gibi zorunlu duyuruları, ‘ücretsiz’ yayınlamıştık.
Bir katkımız olmuşsa, ne mutlu bize.
Çünkü başşehir hepimizin...
Ve sömürüldü, söğüşlendi, ‘harebe’ye çevrildi, adeta ‘kaz’ gibi yolundu.

***

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin geçmiş döneminde, ‘personel’ giderleri hariç 2.3 milyon Türk Lirası aylık harcaması varmış!..
2.3 milyon TL...
Şimdi bu rakam 146 bin TL’ye geriledi.
Arada farka bakar mısınız lütfen?

***

Her ay ‘personel maaşları’ dışında
2.3 milyon TL harcandı da, peki bu paranın karşılığında nasıl bir hizmet aldı Lefkoşa?
Yol mu yapıldı?
‘Sel’e karşı önlem mi alındı?
Tiyatro binası mı bitirildi?
Çalışanın sigortası mı ödendi?
Kaldırım, yürüyüş yolu, kanalizasyon, yeni park mı hizmete girdi?
Temizlik, denetim mi arttı?

***

Lefkoşa’da öylesine büyük bir ‘tahribat’ var ki!..
En önemli pay, elbette, iki dönem boyunca bu kenti yöneten eski başkan ve ona destek olan siyasi zihniyetindir.
Belediye meclisinden hükümete, ‘sandıkta kullandığı oy’un değerini yeterince benimsemeyen seçmenden sendika yönetimine, medyadan çalışana kadar ‘az’ ya da ‘çok’ herkesin sorumluluğu vardır.
Ancak şimdi ‘yarın’a bakma zamanıdır.

***

Lefkoşa için verilecek en önemli söz ‘dürüst yönetim’dir...
Popülizm yapmadan...
Bu şehrin kaynaklarını sömürmeden...
‘Seçim’i değil ‘şehri’ düşünerek ‘sorumlu’ hizmet...
Lefkoşa Belediyesi’ni ‘batıran’ zihniyeti göreve getiren ya da buna vesile olan herkes, umarım ki tek bir ‘oy’un ne kadar önemli olduğunu anlamıştır.
Tek bir ‘oy’ ya ‘şehir’ yaratır ya da ‘harabe’...