“Baybars hükümetin en zayıf halkası”

UBP Merkez Yürütme Kurulu üyesi, BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı, emirname-imar planı kriziyle ilgili İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’a sert sözlerle yüklendi.

UBP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi, BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı, emirname-imar planı kriziyle ilgili İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’a sert sözlerle yüklendi.

Özer Kanlı, UBP-HP Koalisyonu için “Tehditle ortaklık olmaz. Kudret bey önce bunu anlayacak.
Bugüne kadar çok hata yaptı. Hata yapmasaydı bugün işler çok başka olurdu” dedi.

Sosyal medya paylaşımı ile imar planı sürecindeki tavırları nedeniyle HP’li yönetici ve bakanları eleştiren Kanlı hükümetin “ciddi bir sıkıntı yaşadığını” söyledi, nedeninin de HP olduğunu iddia etti.

İlk kriz: Üstel kavgası / “Sırf Tatar’a zarar vermek için”

Kanlı “UBP-HP hükümeti ciddi bir sıkıntı daha yaşıyor. Zaten var olan sıkıntıya ek geldi.
HP’nin eski Turizm Bakanı Ünal Üstel’in görevden alınmasını peşin peşin dillendirmesi önemli bir hata idi” diye konuşarak “Bu hata ile kalınmadı, bir sorun varsa bile Ersin Tatar, ilgili kişiyi görevden almaktan kaçınabilir havası yaratılarak, bence art niyetle, sırf Tatar’a zarar vermek için Üstel’in görevden alınması şartı süre de belirtilerek basına servis edildi. Bütün bunlar UBP’de HP’ye olan tepkileri tırmandırdı” şeklinde konuştu.
 

“UBP’liler ‘Lazım Ersin bey İçişleri Bakanı’nı görevden alsın’ diyor”

“Bu olayın etkisi halen devam ederken imar planı oyunu ilişkileri daha da gerdi. UBP’liler kendi aralarında jet olayı ile ilgili olarak HP’li bir Bakan’ın da görevden alınması gerektiğini yüksek sesle konuşurken şimdi Ayşegül Baybars hanım buna eklendi. Dün hangi UBP’liyi gördüysem “Lazım Ersin bey İçişleri Bakanı’nı görevden alsın” sözlerini duydum” diyen Kanlı UBP’deki HP rahatsızlığını anlattı.
 

“Baybars bana göre hükümetin en zayıf halkasıdır”

Ayşegül Barbays için “Ben Ayşegül hanımı iyi tanımam… Kendisi ile bir kez konuştum. O da Özdemir Tokel’le birlikte Kanal T’de gerçekleştirdiğimiz bir programda oldu. Düzgün konuşmuş, meramını iyi anlatmıştı. Akıllı olduğunu düşünmüştüm” diyen Özer Kanlı iddialar sıraladı.

Özer Kanlı, İçişleri Bakanı Baybars ile ilgili olarak şunları söyledi:
Sonra Başbakan’ın düzenlediği bir basın toplantısı nedeniyle gıyabımda benim için söyledikleri bana aktarıldı ve kendisine çok net bir tepki gösterdim. Hakkında bir sürü haber okudum.
Bana göre hükümetin en zayıf halkasıdır. Hakkındaki iddialar yabana atılacak cinsten değildir.
Bu iddialardan iki tanesi beni çok rahatsız ettiği için durumu Kudret beye aktarmıştım.
Bunlardan biri Ayşegül hanımın eşinin tapu ile doğrudan alakalı bir davada suçlanan tarafın avukatı olması, diğeri de STAR gazetesinde yer alan iddialardır.
Birincisi için Kudret Bey’den ‘memleketin en iyi ceza avukatıdır’ yanıtını almıştım, ikincisi için de ‘STAR gazetesine 3 sayfalık yazı gönderildi ama yayınlamadılar, mahkemede ortaya konulacak’ oldu”
 

“Tatar, (Ayşegül Baybars) ‘Beni kandırdı’ diyordu”

Emirname sürecinde yaşananlarla ilgili de detaylar paylaşan Özer Kanlı  sürece ilişkin UBP’de yaşananları şu cümlelerle anlattı:   “Salı gecesi malum emirname yayınlandıktan sonra bana da tepkiler gelmeye başladı. Sayın Başbakan’ı ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu kardeşimi aradım ve tepkileri ifade ettim.
Sonra elime kararname ulaştı. Ulaşır ulaşmaz, UBP’nin tavrını bildiğim için,’ burada bir hata var. Başbakan, emirnamenin bitiş tarihi net bir şekilde ortaya konulmamışsa evet dememesi lazım’ diye düşündüm.
Neden? Çünkü , UBP, ‘ biz emirnamelere karşıyız, imar planı isteriz” diyor uzun bir süredir de ondan...
Çarşamba günü Sayın Başbakan aradı ve Başbakanlığa gitmemi istedi.
Gittim… Ersin beyi oldukça tepkili buldum…
“Beni kandırdı. Ben samimi bir şekilde davrandım. Kendisine beni kandırmayacağına dair güvendim ama beni sıkıntıya sokan bir emirnameyi bana gönderdi. Ben de kendisine güvendiğim için, yayınlansın dedim. Olmaz böyle bir şey. Ben koltuk hastası değilim. Halkın içinden geldim, halkın içine yine dönerim ama bunu kabul edemem. İptal ettireceğim. İsterlerse hükümeti bozsunlar” diyordu.
Sonra UBP Genel Sekreteri Ersan bey geldi.
Onunla da konuştuk. Gerçekten ortada bir samimiyetsizlik vardı.
Buna karşı adım atılmalıydı ve atıldı. Başbakanlık’tan bir açıklama yapıldı.
O açıklamanın sonunda aynen şöyle diyordu:
“Bu noktadan sonra beklenen İçişleri Bakanlığı’nın sadece zaman uzatmasını içeren bir Emirname’yı Başbakanlığa göndermesidir.
Böyle bir Emirname gönderilmesi halinde gereği hemen yerine getirilecektir”
Ama ne oldu? İçişleri Bakanlığı buna uymadı.
Bitiş süresini içermeyen bir emirname gönderdiler.
Başbakanlık bunu yayınlatmadı.
Şehir Planlama Dairesi belediyelere sanki emirname süresi uzamış gibi yazı gönderdi.
Oysa emirname süresi 15 Temmuz gece yarısı sona erdi.
31 Ocak 2019 tarihinde sona erdiği gibi.
Ve yapılması gereken ne idi?
Tıpkı 14 Ocak 2020’de 6 ay için uzatıldığı gibi bu kez de bir süre koyup uzatmak….
1 ay veya 3 aylık bir süre konulabilirdi.
Yapılmadı. Halkın Partisi kanadı bunu yapmadı.
Peki niyetleri ne? 45 yıllık UBP’ye 5 yıllık HP mi ayar verecek?
Asla mümkün değil…

Tehditle ortaklık olmaz.
Kudret bey önce bunu anlayacak.
Bugüne kadar çok hata yaptı.
Hata yapmasaydı bugün işler çok başka olurdu.
İnşallah devam etmez”

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri