Yazı dizisi: 7
Erdinç Gündüz
1964 sonlarında Bayrak Radyosu, tüm sıkıntılara karşın ileri adımlar atmaya, organize olmaya çalışmaktaydı. Ancak, dağınık durumdaydı. Yayın stüdyosu hisar üstünde yer altında, çalışma odaları Lefkoşa Merkez Postanesi’nin üzerindeydi. Tam karşıdaki Mahkeme Binaları’nda ise, daha önceki yıllarda ‘Duruşma Salonu’ olarak kullanılan salonlardan birinde de, derme çatma cihazlarla program kayıtları yapılıyordu. Bayrak Kuartet’le, Saray Otel denemelerinden sonra birkaç kayıt denemesi de bu salonlardan birinde yapıldı. Kayıtlar, Yargıç kürsüsü üzerine yerleştirilmiş bir kayıt cihazı ve bir mikrofonla yapılmaya çalışılıyordu.
Bir süre sonra Merkez Postane binası üzerindeki çalışmalar tamamlandı. Önce bir Yayın Stüdyosu, ardından da iki adet de kayıt stüdyosu devreye sokuldu. Bunun üzerine, Bayrak Kuartet kayıtları da Stüdyo 1 olarak adlandırılan stüdyoda gerçekleştirilmeye başladı. Bu kayıtlarda, daha sonraki yıllarda bize çok önemli katkıları olacak olan, Gürel Safa dostumuz da bizimle beraber, çok önemli deneyimler kazanmaktaydı.
Radyo programları devam ederken Bayrak Kuartet ismi de önce Lefkoşa ve civarında, Bayrak Radyosu yayınları güçlendikçe, adanın önemli bir bölümüne yayılmaya başlamıştı artık.
Repertuarımız önceleri, çoğunlukla, enstrümental parçalardan oluşurken Ersel’le başlayarak günün sevilen şarkılarını da içermeye başlamıştı. Radyo programları, Bayrak Radyosu dahil birçok kuruluş için yardım konserleri v.s. derken zaman zaman, aslında bir Türk Müziği solisti olan Rahmi Özsan da gruba katkı koymaya başlamıştı. Ben henüz şarkı söylemiyordum.
Mücahitler Gazinosu
Grubun tüm üyeleri Lefkoşa Sancağı’ne bağlı Mücahitlerdi. Ben ve Süleyman dışındaki arkadaşların tümü Arasta boyunca uzanan 22. Bölük’deydi. Süleyman, 44.Bölük (Çağlayan Bölgesi), ben ise 20’nci bölükteydim (Köşklüçiftlik). Nöbet saatlerimizin çakıştığı çok olurdu. Ama yine de, eksik arkadaşlarımıza rağmen toplanıp müzik çalışmalarına devam etmekteydik.
Sancaktarlık’tan, Mücahitler Gazinosu’nda program yapma emrinin hangi tarihte geldiğini tam olarak hatırlamıyorum. Ama bu, ek bir ‘görev’ olarak yüklenmişti bize. Taa ki hadiseli bir şekilde biz bırakıncaya kadar.
***
Mücahitler Gazinosu, Girne Kapısı’nın doğu tarafında, hisarların hemen altına Sancaktarlık tarafından inşa edilip tanzim edilmiş bir yerdi. İşletmesini de Sancaktarlık yapıyordu. Özel birkaç mekan dışında, Lefkoşa’nın halka açık tek ve tek eğlence yeriydi. Özellikle akşamları, dolup taşardı. Sancaktarlık, bu akşamları canlı müzikle renklendirmeye karar vermişti.
Önce Bayrak Kuartet başladı. Cuma geceleri, Mücahitler Gazinosu’nda artık Bayrak Kuartet gecesiydi. Hemen ardından, Türk müziği topluluğu oluşturuldu. Onlar da Çarşamba geceleri sahne alıyorlardı. Aslında bizim için de, Mücahitler Gazinosu, halkla buluşma noktası olmuştu. Ama önemli bir sorunumuz vardı. Gece nöbetlerimiz (sahne aldığımız geceler) kaldırılmıyordu. Hatta, daha geç saatlere kaydırılıyordu. Gazino’daki müzik görevimizi tamamladıktan sonra Bölüklerimize dönüp mevzi nöbetine giriyorduk. Şikayetçi olduk. Buna rağmen nöbetler kaldırılmadı. Bu durum, aylar geçtikçe çok yorucu ve dayanılmaz hale gelmişti.
Sonunda “Hayır...Çıkmıyoruz...” dedik. Ve ardından olanlar oldu. Sancaktarlık emriyle bazılarımız cezalandırıldı. Yetmezmiş gibi dört beş parça enstrümanımıza de el konuldu. Çünkü Sancaktarlık, aletlerin kendilerine veya Bayrak Radyosu’na ait olduğunu sanıyordu. Bir süre sonra, aletlerin, grubun malı olduğu anlaşıldı ve iade edildi. Ama olan olmuştu artık. İpler kopmuştu. Bir daha çıkmadık sahneye Mücahitler Gazinosu’nda. Onlar da zorlamadılar doğrusu...
Not: Grubun solistliğini Ersel, zaman zaman Rahmi Özsan yapmaktaydı. Ben söylemiyordum. Şarkı söylemeye ilk kez Mücahitler Gazinosu’ndaki son zamanlarımızda başlamıştım. Genellikle de İngilizce şarkılardı bunlar.