"Bayram" nedeniyle ara verdik.
Şimdi kaldığımız yerden devam edelim…
Bayram ve ondan önceki dönemde meydana gelen olaylara toplumun tepkilerini izleme şansım oldu, sakin kafayla…
Durum şu; neredeyse birçok siyasi skandala tepki vermiyor toplum.
Biraz ‘çevreci’ hassasiyetlerin olduğu tepkiler öne çıksa da, diğer konular kimseyi ilgilendirmiyor (!)
Örneğin memurun uzun bayram tatili öncesinde Elektrik Kurumu’ndan durdurulan 42 kişi ile ilgili vicdanımız rahat mı?
Ses yok!
Haberin gündeme geldiği günlerde birkaç cılız tepki dışında “büyük solcuların” ya da sıradan vatandaşın bu konuya tepki verdiğini gördünüz mü?
Hiç mi umurumuzda değil 42 kişinin işinden olması?
Peki kural tanımayan UBP-DP Hükümeti’nin sözüm ona icraatları?
Karaoğlanoğlu’nda Kaya Grubu’nun otel inşaatında 4 kat izinle 7 kat çıkması?
Hem yasaları hem de emirnameyi ayaklar altına alan bu uygulama kimsemizi rahatsız etmiyor mu?
Sosyal medyada duyarlı bazı kişilerin feveranı ve YENİDÜZEN’in ısrarlı yayınları dışında kitlesel, örgütsel bir hareket var mı? Yok.
Hadi bunları geçtim, peki atamalar konusunda kendinden geçen hükümetin savurganlığına da mı tepki vermezsiniz siz?
Ne oldu?
Nisan’dan beri o isyankarlığınız dolaba mı saklandı?
Nerede o eski halleriniz?
CTP iktidarında aslan kaplan kesilenlerin bugünkü sessizliğini anlamakta güçlük çekiyorum.
Hüseyin Özgürgün değil de Ömer Kalyoncu yapsaydı tüm bu usulsüzlükleri esip yağacaktınız değil mi?
Ömer Kalyoncu, Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanlığı’na kızının nişanlısının annesini, yani dünürünü atasa…
DAÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı Danışmanlığı’na karısının kardeşini, yani kayın biraderini atasa…
Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yine birinci dereceden akrabasını yerleştirse ülkeyi yıkardınız, hepiniz!..
Bu atamalar yetmese, yüksek maaşla 4 de danışman atasa kendine?
Onlarca yeni müşavir yaratsa…
CTP’nin başına yıkmayacak mıydınız memleketi?
E şimdi ne oldu?
9 günlük bayram, 3 aylık yaz rehaveti derken UBP-DP ikilisi memleketi götürdü, sizin haberiniz yok.
Üzülerek görüyorum ama kendine “radikal” diyen kesim de kendine birkaç oyuncak konu bulmuş onlar dışında ses verdikleri konu yok.
GAÜ, Koordinasyon Ofisi falan filan.
Peki diğerleri?
İşte böyle bir memleket bizimkisi…
Yapanın yanına kaldığı, bağıranın gücünün yettiğine bağırdığı, maaşlar ödenirse “güllük gülistanlık” sayılan bir memleket işte…
Sağırlar diyalogundan da beter aslında…
Beter…
----------------------------------------------------
BİR SINAV…
‘Kamu’da bir acayip sınav
Yine bayram öncesinden bir konu…
Ancak irdelemeye değer…
Özetini vermek gerekirse durum şu: Kamu Hizmeti Komisyonu’nda “Sınav İşleri Müdür Muavinliği” için sınav yapıldı, sınava giren ve sınavda birinci gelen aday Sınav Müdürlüğü’nde çalışan personel oldu.
Diğer adayların Meclis’te, Personel Dairesi’nde çalışan kişiler olması ve 50 barajını geçememesi düşündürücü iken, Sınav Müdürlüğü’nde çalışan personelin 98 alması soru işaretlerine neden oldu.
Bir ilkin de yaşandığı sınavda, sınav sonuçları sınava giren adaylarla birlikte optik okuyucudan okundu. Bu zamana kadar yapılan tüm yazılı sınavı sonuçları Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından okunurken hiç bir sınav sonucunun, sınava giren kişi önünde okunmadığı da belirtildi.
İşin ilginç tarafı; Sınav Tüzüğü’ne göre bu sınavdan 50 ve üzeri alan en yüksek iki aday sözlü mülakata çağrılırken,bu sınav sonuçlarına göre yasal mevzuat gereği 50'yi geçen bir kişi olduğu için sözlüye de bir tek Sınav Müdürlüğü’nde çalışan aday çağrıldı!..
Sınavda birinci gelen adayın bugüne kadar KHK’de sınav sorularının hazırlanma aşamasında olan bir idare memuru olduğu iddia edilirken, diğer adaylarında Meclis'te amir, Personel Dairesi’nden aktif çalışan ve sürekli görüşlerine başvurulan idare memurları olması da dikkat çekici nitelikte…
Diğer adayların 50 bile alamadığı bir sınavda, sınav sorularının hazırlandığı bir yerde çalışan bir idare memurunun 98 alması elbette soru işaretlerine neden oldu.
20'ye yakın yasadan sınava giren bir kişinin tek bir soruda hata yapıp diğer adayların ve daha önce de girdikleri her sınavda başarılı olan adayların ise 50 altında not alması şüpheye neden oldu.
YENiDÜZEN’e konuşan bir kaynak, “bugüne kadar hiç bir sınav sonucu sınava giren adaylar önünde okunmazken, neden böyle bir uygulamaya gidildi” sorusunu yöneltirken şunları da ifade etti:
“Bu bir ilktir. Bugün bunu yapanlar diğer sınava giren adaylara da bu uygulamayı yapacak mı? Bunu da talep eden adaylar değil sınavı yapan kişilerin olması ise ayrı bir soru işareti. Sınavda birinci gelen aday ile her gün aynı odada saatlerce çalışan Sınav İşleri Müdürü de soru hazırladı mı? Birinci gelen izne çıkarıldıysa Sınav İşleri Müdürü de izne çıkarılıp sınav neden direk komisyon üyeleri gözetiminde hazırlanmadı ve değerlendirilmedi.
Sınavda birinci olan adayın KHK Yasası'ndan dolayı müdürün izne çıkması sonrası ki bu daha önce bilinçli bir şekilde çok yapıldı.Şu an hiçbir mevkinin onayı olmaksızın müdürlüğe vekalet eder. Bu vekaletin müdürün izne çıkmasının üç aydan fazla olması durumunda ise bu birinci gelen aday müdür maaşı çekecek ve emekliliği ile ikramiyesi müdürlükten olacak.”
Gerçekten irdelemeye değer…
Altından ne çıkacak göreceğiz…
----------------------------------------------------------
BİR İNŞAAT…
Girne Belediyesi çok geç kaldı!
Kaya Grubu göz göre göre YASADIŞI ve emirnameye aykırı şekilde 4 kat izni olmasına rağmen 7’inci KATA çıktı.
Günlerce sürdü inşaat.
Girne Belediyesi izledi!
Evet evet, izledi!..
Bugün manşetimize taşıdık konuyu, belediye apar topar sabah saatlerinde inşaatı mühürledi.
Aslında çok geç kalındı.
Şimdi belediyenin yapması gereken DERHAL YIKIM İÇİN işlemleri başlatmasıdır.
Hemen ARA EMRİ almalı ve yıkım kararını yürürlüğe koymalıdır.
Yoksa bu mühürleme havada kalır!..
Gelişmeleri izleyeceğiz!..