Bayramda ne konuşacağız?

Arife suyunun, belediyeler tarafından evlerimizin su şebekelerine pompalandığı şu sıralarda, biz gene Yenidüzen’deki pazartesi yazılarımızın kayda değer bir güne denk gelmiş olmasıyla kalemimizi kuşandık. Pazartesi hepinizin bildiği üzere başlı başı

Arife suyunun, belediyeler tarafından evlerimizin su şebekelerine pompalandığı şu sıralarda, biz gene Yenidüzen’deki pazartesi yazılarımızın kayda değer bir güne denk gelmiş olmasıyla kalemimizi kuşandık. Pazartesi hepinizin bildiği üzere başlı başına önemli bir gün. Kendisine adanmış bir sendrom var bir kere. Meşhur “Pazartesi sendromu”, ki benim yazma yazmak için pazartesiyi seçmemin en temel sebebidir. Pazartesinin o iş yükü ile negatif elektrikle dolu kara bulutlarına, kelimelerimizle bir tebessüm - :) - çizelim diye... Normal Pazartesilerle olan meselemiz bir yana, bu pazartesi farklı bir durum var... Bugün Arife... Son derece yaygın olan kalıba o kadar alışmışız ki “Bugün arife” deyince arkasından hemen “Yarın bayram” demek geliyor insanın içinden. Haliyle bayram demek de bolca ev ziyareti demek oluyor. Ev ziyareti demek herkes kendini ister istemez belli muhabbetlerin içinde bulacak demek oluyor. Peki bu bayramda binlerce evde ne konuşulacak? İşte size potansiyel bayram muhabbetleri:

 

FENERBAHÇELİ MİSİN? ALLAH BAŞKA DERT VERMESİN...

 

Sevgili Fenerbahçeliler hazırlıklı olsun,“Hoş geldiniz”, “E naparsınız görmeyeli?”, “Sizin kız kaçıncı sınıf oldu?!” muhabbeti biter bitmez konunun dönüp dolaşıp geleceği yer Fenerbahçe olacaktır. “Ma noldu yahu o Fener’e öyle...” sorusu bu muhabbetin başlama vuruşu olacaktır. Bu aşamadan sonra muhatabın cinsine göre gidişat 3 şekilde ilerleyecektir: Birinci durumda muhatabınız alayvari şekilde konuşan ve Fenerbahçe kelimesini ederken ağzının bir kısmıyla sırıtan, “düşene vurma” meraklısı bir Galatasaraylıdır ve işiniz zordur. Akrabalık dereceniz ne olursa olsun 2 saatlik muhabbetin neticesinde kendisine olan sevgi ve saygınızda yarı yarıya azalma olacaktır. Bu zat belli bir müddet konuştuktan sonra, hanıma kaş göz işareti yapıp “Hanım hadi kalkalım çocukların uykusu geldi!” mealinde laflar etmeniz kuvvetle muhtemeldir. Hele burada lafı edilen çocuklar üniversiteye gidiyorsa, mevzu onlar için daha da trajik olacaktır. İkinci durumda muhatabınız yine bir Galatasaraylıdır, ancak fanatizmden nasibini almamıştır ve konu açıldığında kendisinin de duruma üzüldüğünü söylemekle yetinir. Hal böyle olunca bu profildeki akrabaya bir anda kanınız kaynar ve birlikte tatile gitmek ve daha sık görüşmek için lobi çalışması yaparsınız. Üçüncü durumda muhatabınız da tıpkı sizin gibi bir Fenerbahçeli olacaktır. Konuyu kim açarsa açsın, bir anda kendinizi hep birlikte isyanın ve kara mizahın doruklarında bulacaksınız. Özellikle birden fazla Fenerbahçelinin bir araya gelmesi, alkol tüketimini de tetikleyecektir. “Bize bu yapılır mı be...”, “Bari artık ne olacağımız belli olsun...” vs. derken muhabbet dallanıp budaklanacaktır. Arabayı siz kullanıyorsanız, dönüşte mecburen eşinize verirsiniz.

 

 

KRİZ VAR KRİZ!

 

Her bayram öncesi olduğu gibi, bu bayramın öncesinde de ortaya çıkan ekonomik kriz dedikoduları, bayram ziyaretleri esnasında gündeme getirilecek ve çocuk çoluğa verilecek olan 3 kuruş bayramlıktan kesinti yapılmaya çalışılacaktır. Çocuklara tavsiyemiz, elin öpülmesi esnasında karşıdakiyle göz teması kurulması ve öpülen zatta “Kapitalizmin krizinin bedelini niye ben ödüyorum?” şeklinde bir bakış atılmasıdır. Ergenliğinin ortasında olan genç arkadaşlar, lisede kızlara hava atmak için uzattıkları yeni çıkan sakallarını bayram ziyareti öncesi tıraş edip, “Daha çocuğum” imajı verirlerse, bu, bayramlık gelirlerinde en az %20’lik net bir artışa sebep olacaktır.

 

HÜKÜMET VE SİYASET

 

Bu bayram siyaset genel hatlarıyla çok fazla gündemde olmayacaktır. Hükümetin vatandaş nezdindeki trajikomik yansımaları artık reytingi düşmüş bir komedi dizisini andırmaktadır. Hükümet artık en iyi yaptığı şey olan partizanlığı bile yüze göze bulaştırmaktadır. Vatandaş yakında yayından kalkacak olan bu komedi dizisini pek fazla konuşmayacaktır. Arap Baharı, Libya, Kaddafi ve AKP’nin Orta Doğu’da üstlendiği liderlik rolü dönemsel olarak iç siyasetten daha ön plandadır. Israrla KKTC politikası konuşmak isteyenler Ersin Tatar-Cemal Bulutoğluları kavgasından bahsedebilirler, bu polemik ortama neşe katacaktır.

 

 

GÜNDEM ÖNERİLERİ

 

Mevcut listenin dışında ev ziyaretlerinin gündemi her zamanki gibi dedikodular veya daha nazik ifade edecek olursak “enformasyon alışverişi” ile dolu olacaktır. “Fatma Hanım kızına tebrikli düğün yapmış... Acıdı 3 kuruş parayı yemekli yapsın...”, “Ahmet Bey ile Hülyanım yenile boşanmış...”, “Bizim yan gomşu Necati Abi da BMW aldı... Nerden bulduysa parayı artık...” gibi... Maalesef bu muhabbetin önünü almak, hiçbir bayram olmadığı gibi, bu bayram da mümkün olmayacaktır. Bayram ziyaretlerinde insanların bir araya gelişlerini kamu yararına kullanmak isteyenlere ise, buna paralel konu başlıkları önerilebilir. Bir kişiye bile duyarlılık kazandırılsa, ülke için önemli bir kazanım olacaktır. Vatandaşların gittikleri ev ziyaretlerinde, özellikle Lefke’ye yapılacak olan petrol tesisinin gündeme getirilmesi ve bu konuda duyarlılık yaratılması, ayni şekilde hükümetin başına buyruk özelleştirmeleri konusunda da vatandaş nezdinde daha çok ilgi ve alaka yaratılması kamu yararı açısından faydalı olacaktır. “Ben bu konuları açsam da benimle bunları konuşacak birini bulamam” diyenler, bayram ziyareti esnasında telefonları ile oynayarak daha verimli vakit geçirebilirler. Bugün arife, yarın bayram... İyi bayramlar, iyi muhabbetler...

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri