Bir okurumuz bizi arayarak şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Hapishanenin arkasında şu anda yapılmakta olan kazılarda bulunan “kayıplar”la ilgili size anlatacaklarım bilmem işinize yarar mı ama gene da anlatmak istedim.
1974’te bazı Kıbrıslırum “kayıplar”ı Ortaköy’deki Trafik Şubesi’nin yanındaki boş arsaya getirip koymuşlardı.
Ben o zamanlar Lefkoşa Trafik Şubesi’nde çalışıyordum. O zamanlar Trafik Şubesi Ortaköy’deydi, Lefkoşa’da, karşısında da un fabrikası vardı…
Hatırladığım kadarıyla 35-40 ya da 45-50 civarında “kayıp” Kıbrıslırum’u getirip oradaki boş arsaya koymuşlardı… Bu Kıbrıslırumlar sanırım “seferi” askerlerdi, koyu mavimsi-lacivert renge benzer koyu renk haki üniforma giymekteydiler ancak durumları çok kötüydü…
Birkaç gün burada kaldılar ve çürümeye devam ettiler. Biz bu durumdan şikayetçi olduk ve Lefkoşa Belediyesi’ni aradık, gelip üzerlerine kireç attılardı… Biz kokudan çok şikayetçiydik ve görüntüden ve her gün belediyeyi aramaya ve şikayet etmeye devam ettik.
Nitekim birkaç gün sonra …… isimli şirocu geldi ve onları şirosuyla kamyonlara yükledi ve buradan alınıp götürüldüler… Sanırım hapishanenin arkasındaki yere götürülüp oraya gömülmüşlerdi…”
Bu okurumuza paylaştığı bu bilgiler için çok teşekkür ederiz.
Pek çok okurumuz, pek çok defalar, bu sayfalarda da paylaştığımız üzere hapishanenin arkasına gömülmüş olan “kayıp” Kıbrıslırumlar’la ilgili bildiklerini paylaşmışlardı yıllar boyunca…
Bir okurum beni ziyaret etmiş ve saatlerce konuşmuştuk yıllar önce.
Ona göre hapishanenin arkası yalnızca bir “gömü yeri” değildi, burada yalnızca toplu mezarlar yoktu, burası aynı zamanda bir “infaz” yeriydi. Bu alana götürülen bazı Kıbrıslırum esirler kurşuna dizilmekteydi…
Bazı okurlarımız da bu bölgede bazı kuyulara bazı “kayıplar”ın gömülmüş olabileceği bilgisini vermişlerdi ancak bu kuyuların nerede olabileceği hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadık.
Bazı okurlarımız da bizimle ve Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte bu bölgeye gelerek bildiklerini paylaşmışlardı…
1974’te genç bir mücahit olan bir Kıbrıslıtürk okurum da bana Kaymaklı bölgesinden savaş sırasında öldürülmüş bazı Kıbrıslırumlar’ı nasıl topladıklarını, bunları Lefkoşa Belediyesi’ne ait çöp kamyonlarına nasıl yüklediklerini anlatmıştı…
Bunlardan Kaymaklı Kilisesi’nde kısılan 15 civarında Kıbrıslırum asker orada öldürülmüşlerdi. Bunlar savaş esirleriydi. Kilisede kadınlar da vardı ancak kadın savaş esirleri serbest bırakılmış fakat 15 kadar Kıbrıslırum savaş esiri, kilisenin içerisinde infaz edilmişlerdi. Okurum, bu kiliseden de bu “kayıplar”ın cesetlerini nasıl topladıklarını anlatmıştı…
Okuruma göre Kaymaklı (Omorfita) bölgesinden topladıkları “kayıplar”, yalnızca Kıbrıslırum askerler değildi, sivilleri de toplamışlardı. Kaymaklı’da evlere girerek bu evlerde buldukları sivil “kayıplar”ı da almışlardı.
“Bu insanların durumu çok kötüydü ve sonradan vücudumuzda çıbanlar çıkmıştı… Her kim ki bu cesetlerin toplanıp kamyonlara yüklenmesinde görevlendirilmişti, hepimizde de çıbanlar çıkmıştı…”
Başkaları da Trahona (Kızılbaş) bölgesinde savaşta öldürülenleri toplamışlar ve sonuçta bunlar hapishanenin arkasına gömüldükleri sanılan grubu oluşturmuştu… Bazı okurlarımız da Dikomo çevresine de gömü yapıldığı üzerinde duruyordu.
Hapishanenin arkasındaki bölgenin Kıbrıslırum basın haberlerinde sözü edilen “Trahonas” (Kızılbaş) bölgesiyle alakası yok… Bu benim çalıştığım YENİDÜZEN gazetesinin de bulunduğu Sanayi Bölgesi’nde bir yerdir…
Devam edecek...