Yeni hükümetin tartışması gereken en önemli konulardan biri de sanırım 'kamudaki hizmet kalitesi'nin yukarıya çekilmesi, 'çalışma disiplini'nin sağlanması olmalıdır...
Böylece görevini özveri ile yapan memur ve kamu işçilerine yönelik haksız algı da ortadan kalkacak, yurttaşın yaşam pratiği çok daha kolaylaşacaktır.
---
- Sabah çok zor uyandım, işe sekizi çeyrek geçe ancak gidebildim, dedi bir memur dostum.
- Sıkıntı olmuyor mu, sordum.
- Hiç gelmeyenler var, ne olacak, diye yanıtladı.
---
Şu anki ‘yurttaşa hizmet’ odağından çok uzak 'mesai düzeni' başladığından beri disiplinin iyice kaybolduğu ortadadır.
Elbette çalışan için evrensel hak olan 8 saatlik mesai esastır.
Bu süre Kıbrıs gibi coğrafyalarda yaz dönemi daha da aşağıya çekilebilir.
Ancak 8 saatlik çalışmanın şu anki düzenlenmesi olabilecek 'en verimsiz' modeldir sanırım.
Saat üçten sonra yurttaşın hizmet alma imkanı yoktur.
Beslenme saati ile mesainin iç içe geçtiği, hizmet almak isteyen binlerce insan için vakit kalmadığı, 'kamuda ikinci iş'in teşvik edildiği, esnafın son derece olumsuz etkilendiği, ek mesailerin azalacağına arttığı bu sistem sürdürülebilir değildir.
---
Almanya'dan İngiltere'ye Çin'den Polonya'ya Amerika'dan Fransa'ya böylesi 'prematüre' bir mesai düzeni yoktur.
Ancak güneyde ve Yunanistan'da vardır bu düzen...
---
Kış sürecinde 8.00-12.30 ve 14.00-17.00 gibi - ki 8 saatin dahi altında - çok daha uygun formüller bulunabilir.
---
Özelde 8 saati aşmayan ve insan haklarına uyumlu çalışma saatlerine, kamuda ise bu sürenin çok daha verimli düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
-----------------
Sorunlar ertelenmesin
Öğretmen bir dostum yazdı, özellikle Mehmet Ali Talat’ın geri dönüşü ile umutlanmış ancak Eğitim’in “UBP’ye geçişi ile tedirgin olmuş... “Hükümet bir bütün olacak” sözü sonrası beklentide...
Diyor ki, “Kolej sınavları eğitimde kanayan yara. Geleceğimizi körlüyoruz. Hepimiz istemeye istemeye bu düzenin bir dişlisi oluyoruz. Ezberci, arkadaşlarını rakip gören, üretmeyen bir eğitim sisteminde öğretmenlik eziyete dönüştü. Bu sistem kangren oldu.”