“Kişinin İçine Doğan Mânanın (Anlamın) Künhünü (Özü)”
Hayvanlar dış dünyayı “imge”ler; İnsanlar gibi algılamazlar.
İmge optik bir modeldir, deneyimdir.
Duyu organları vasıtasıyla dış dünya “imge”lenir; Ortada dil ya da lisan yoktur.
Dolayısıyla, dış dünyayı imgeleyen hayvanlar, insanlar gibi “kavramsal” olarak düşünemezler...
İnsanın ise, ifade ettiği nesnel veya “soyut” varlıkların “gerçek”liğini tam olarak ifade edip etmemesi, edindiği bilgi ile doğru orantılıdır.
Lâkin, elinizdeki meyveye "elma" dediğiniz zaman, yani o meyveyi “elma” olarak adlandırmakla, onun ne olduğunu anlamış sayılmazsın... .
"Elma" kavramının içini “bilgi” ile doldurmak, onun nasıl bir meyve olduğunu,
ne türden özelliklere sahip olduğunu anlatacak şekilde, somut olarak “kavram”laştirmak gerekir.
İşte ancak o zaman, o elmayı tam olarak anladığımızdan söz edebiliriz.
Bunu yapan “belâgat”tir.
Belâgat, diğer bir deyişle, zihinde oluşan birikimi sistemli bir şekilde aktarabilmektir.
Belâgatin usul ve kaidelerini inceleyip öğreten, ilim dalı haline gelme sürecini başlatan, ve bu konuda “el-Beyân ve’t-Tebyîn” adlı eseriyle ilk adımı atan el-Câhız'dır (776-868) ...
Daha sonra ise Hobbes, "De Cive" (1642; Yurttaşlık Üzerine) adlı eserinde ,
"Belâgat’in" benzersiz bir gücü ve çekiciliği olduğunu düşünerek, onu ikiye ayrırarak inceler:
Mantık ve Retorik...
Mantık, bazı şeylerin kendilerine ilişkin gözlemlere dayanırken, Retorik, sözcüklerle tutkuların kışkırtılmasını amaçlar...
Hobbes'e göre retoriğin amacı zafer, Mantığın ise doğruluk ve hakikattir...
Bireylerin "gönüllü birliği" ve "faaliyet".
Temel ütopik içerik ve belâgat...
Evet...
Grup kimliğine özgü, önceden verili referansları bir tarafa bırakmak gerek artık!
Çünkü bir toplumu “var etme”nin en iyi yolu; onun var olmasını sağlayacak koşulları keşfetmektir...
Çünkü insan, aleyhindeki şartları birikimiyle aşar...
Yalnızca kendi grubunun değerlerini benimseterek, yapay bir özgüven kazandıran değil; kamuoyunu yeniden yaratacak koşulları, kendi felsefesiyle pratiğe dönüştürüp,
devrim yaratabilecek fikirlere bir belâgat sahibi olan bir grup, bir toplumu var etmenin ve ileriye taşımanın öncüsü olabilir ancak...