Lefkoşa, Mağusa ve Girne bu ülke nüfusunun yaklaşık yarısını barındıran merkez belediyelerimizdir.
Fakat, bu üç şehirde de sokağa indiğimiz andan itibaren bizleri mutlu edecek öğeleri yaratma çabası yıllardır yoktur ya da yetersizdir.
Halbuki bir şehir sokağa ilk adımını attığı andan itibaren sakinini mest etmelidir.
En az kendi evi kadar özene bezene tasarlanmalıdır sokakları.
Şehrin sakinleri o şehirde yaşadıkları için kendilerini mutlu ve ayrıcalıklı hissetmelidir.
Bizler, maalesef yıllardır bu üç şehirde temel belediyecilik ihtiyaçlarımızın karşılandığını dahi hissedemiyoruz.
Çöp toplamak, yama yapmak ve vergi almak belediyecilik oldu. Yol yapmak iyi belediyecilik olarak kabul edildi. Kanalizasyon altyapısı yapmak ise ender karşılaştığımız bir başarı haline geldi.
Belediyecilik bu şekilde en temel ve asgari hizmete indirgenmişken artık ülkemizde farklı bir belediyecilik anlayışını tanımlamamız gerektiğine inanıyorum. Bu farklı anlayışa BELEDİYECİLİK SANATI diyebiliriz.
Belediyecilik sadece çöp toplama, yama yapma, bazı sosyal aktiviteler ile ilgilenirken, Belediyecilik Sanatı bunu bir adım öteye taşır. Bu taşımayı ise vizyonlar ile yapar.
Şehirlerin temel belediyecilik hizmetlerine artı olarak çağdaş vizyonlar sunmasını, sakinlerini mutlu etmesini ve şehir ekonomisini güçlendirmesini benimseyen BELEDİYECİLİK SANATI ekteki manifesto ile tanımlanabilir:
- Belediyecilik Sanatı toplu taşımayı özellikle bu üç şehirde bir seçenek olarak değil, bir elzem olarak görür. Arabaların yoğun olduğu şehirlerde çağdaşlık olmaz, olamaz. Onun yerine trafik sıkışıklığı, egzoz dumanı, stres ve metal yorgunluğu olur. Ekonomik olarak şehir sakinlerinin omzuna büyük bir ekstra yük biner. Bu sebeple öğrencilerin, turistlerin ve şehir sakinlerinin 7/24 kullanabileceği bir toplu taşıma sistemi Belediyecilik Sanatı’nın birinci kuralıdır.
- Belediyecilik sanatı bisiklet yollarını sadece bir süs olarak değil, şehrin en önemli ulaşım sistemlerinden biri olarak görür. Güvenli ve konforlu yapılacak, ağaçların gölgesinde, araç yolundan ayrı ve şehrin her noktasına ulaşacak bir bisiklet yolları master planı belediyecilik sanatı için şarttır. Böylelikle o şehrin çocukları okullarına bisikletle gidebilecek, şehrin sakinlerinin bütçesi rahatlayacak ve daha sağlıklı kentler yaratılacaktır.
- Belediyecilik Sanatı yayalaştırma projelerine ve yaya öncelikli sokaklara önem verir. Özellikle tarihi kültürel mirasın olduğu bölgelerde yayalaştırma projeleri yaparak bu bölgeleri canlandırmayı hedefler. Ticari akslar içinse tek yol uygulamaları ile caddelerin kaldırımlarını genişletmesi ve bulvar haline dönüştürülemesi adımlarını benimser.
- Kamusal alanlar Belediyecilik Sanatı için önemlidir. Parklar, şehir ormanları, dere rehabilite projeleri, aktivite merkezleri, meydanlar ve sokaklar en az evlerimiz kadar el üzerinde tutulmalı, bakımlı olmalı ve tasarlanmalıdırlar. Bu şehirlerdeki sakinlerin zenginliği kendi bahçelerinin güzelliği kadar, kamusal alanların güzelliği ile de belirlenir.
- Belediyecilik Sanatı’nın merkezinde çevre politikaları vardır. Yeşil alanların ağaçlandırılmasından tek kullanımlık plastiğin azaltılmasına kadar, enerji verimliliğinden iklim krizini önleyecek politikalara kadar olan çevresel adımlara uymaya özen gösterilir. Belediyecilik sanatı 1000 yıllık şehirlerden, kent sakinlerinin 50 yıl sonra göç etmek zorunda kalmaması için mücadele eder.
- Belediyecilik Sanatı sokaklara ağaç ekmenin öneminin farkındadır. Bu adımın hem bölgedeki dükkanlara ve ticarete yardımcı olacağını hem turizme katkı sağlayacağını hem de şehir sakinlerine yürüyebileceği sağlıklı alanlar sağlayacağını bilir. Dahası, belediyecilik sanatı sokakların ağaçlandırılması ile şehrin yaz aylarında daha serin, kış aylarında ise daha az rüzgârlı olacağının farkındadır.
- Belediyecilik Sanatı ‘şehrin içinden geçen akarsuyun sorun değil, bir şans’ olduğunu bilir. Kendi içindeki çayı, dereyi, akarsuyu ve göletleri rehabilite ederek hem oradaki doğal yaşamı korur hem bölge sakinlerinin sporunu yapabileceği yeşil alanlara dönüştürmek için çaba sarf eder. Yağmur suyu mücadelesinde bu vizyonu kullanır.
- Belediyecilik sanatı kendi gençlerine sahip çıkar. Sakinlerinin çocukları şehri terk etmesin diye onlara sosyal konut projeleri sunar. Dahası bu gençlerin girişimcilik ruhu ile işletmelerini açabilmesi, kök salabilmesi için yayalaştırma projeleri gibi ekonomik ortamları yaratır.
Belediyecilik sanatının bunların yanında şehrine uygun benimseyeceği daha birçok vizyon vardır.
Maalesef bizler üç nüfusu yoğun şehrimizde yıllardır belediyecilik sanatından mahrum bırakıldık.
Dahası sadece belediyecilik sanatının ihtiyaçları değil, aynı zamanda belediyeciliğin temel hizmetlerini de almakta sıkıntı çektik.
Zor bir süreç olsa da şehirlerimizde Belediyecilik Sanatı imkânsız değildir! Bizler mutlu olacağımız şehirleri yaratmayı başarabiliriz.
YETER Kİ BELEDİYECİLİKLE YETİNMEYİP BELEDİYECİLİK SANATINI TALEP EDELİM!