Yeni bir “belirsizlikler” yılına hoş geldiniz!
Her alanda, mutlak anlamda “belirsiz” bir yıl bizibekliyor…
Mesela, “acaba bu sene ülkeye turist gelecek mi?”
Kim bu soruya “kesin” cevap verebilir?
Kimse veremez!
Çünkü Covid meselesinin bizi nereye götüreceğikesinlikle belirsizdir.
-*-*-
Yani Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü, RecepTayyip Erdoğan’ın ekonomik öngörüsüzlüğü, TL’nin çöküşünün geleceği, hatta ve hatta üç haftasonra yapılacak erken genel seçimlerin sonuçları, tam bir belirsizlik içermektedir.
-*-*-
Seçim sonucunu bırakın, seçilecek olanların “ne yapabileceği” de belirsizdir!
Çünkü mesela para yoktur ve para bulmak da her ne kadar bazı adaylar ellerinde sihirli değnekvarmış gibi atıp tutsa da, gerçek hiç de öyledeğildir.
-*-*-
Hükümetin Covid 19 ile ilgili bir hedefi var mı?
Hükümet yok ki öyle bir hedefi olsun!
Zaten 31 Aralık akşamı açıklanan vaka sayısı o kadar fazla ki; bir hedef konsa da, tutturamayacağımız gayet açıktır!
-*-*-
Siz hele bir de yılbaşı kucaklaşmalarını bekleyin, önümüzdeki 10 gün içerisinde vaka sayısında buuuuum olabilir!
-*-*-
Haaa aklıma gelmişken sormak istiyorum; “bu Covid belasını hani aşıyla yenecektik?”
Öylesine inandık, inandırıldık ve hala da inanmaktayız ki; enjektör gördüğü zaman bayılma riski bulunan bu satırları yazan fakir kulunuz neredeyse bir yıl içinde tam 4 kez aşı oldu.
Şimdi deniyor ki, “ilk ikisini boşuna oldunuz, son ikiye de üçüncüyü yapmanız gerekiyor”...
Haydeeee!
Be arkadaşlar, elleri öpülesi hemşireler bana aşı yaparken iğneye bakarsam, bayılma riskim var.
Ve bayılırsam, beni kaldırmak için vinç gerekebilir...
-*-*-
Covid 19 denen hastalığın sürekli yeni bir mutasyonu beliriyor.
Yeni bir mutasyon daha olmaz mı?
Omicron’dan sonra yeni bir varyant görülür mü?
Belirsiz?
Haydi diyelim ki 2 artı 2 yetmedi, bir aşı daha yapalım peki bitecek mi?
Belirsiz!
-*-*-
Ulan, aşı değil, affedersiniz, “domalın ........” deseler, tereddüt etmeyecek noktaya geldik de; sinirim kalmadı, tekrar sormak istiyorum; “hani aşılar 2021’de bu belayı bitirecekti?”
Gerçekten çok merak ediyorum ve bir kez daha soruyorum; Omicron'u hangi varyantın izleyeceğini ve yayılmasını durdurmak için hangi önlemlerin uygulanacağını kim bilebilir?
Belirsiz!
-*-*-
Başka ülkelerde hükümetler vaka sayılarının artışından endişe duyuyor; bizde evet hükümet yok ama vaka sayısını umursayan hükümet üyesi de yok gibi duruyor!
-*-*-
Maske takmayanlar veya taksa bile çenesine indirenler çok fazla...
Güney Kıbrıs’ta hükümet, açık alanda iki cerrahi maske öneriyor...
Şarkı gibi, “bir de yetmez iki tane...”
-*-*-
Gerçekten bu pandemi bitecek mi?
Belirsiz!
Ama, bazı yorumlara veya bazı uzman görüşlerine göre, artan vaka sayısı pandemiyi bitirebilir hatta kesin bitirecek!
Evet burada da bir belirsizlik var ama yine de “hoş bir belirsizlik” diyebiliriz.
-*-*-
“Hafif semptomlar, daha az hastaneye yatışlar, daha kısa süreli karantinalar ama çok daha yüksek Omicron vakaları”, aşılarla becerilemeyen “bağışıklığı” sağlayabilir mi?
“Sürü bağışıklığı” da diyorlar!
Belirsiz!
Ve bekliyoruz!
Umarım öyle olur!
____________________________
Keşke sırayı bozmasan Allah’ım!
İnsan doğar, büyür, yaşar ve ölür...
Bu süreçten kaçış şu anda mümkün değil...
Kimisi meseleyi “Allah”a bağlar; kimisi “doğa” der...
Bilimle alakalı olarak bazen, “insan ömrü şöyle uzatıldı, böyle uzatıldı” dendiği olur ama, bir kaç yıl uzatılabilse dahi, bir gün, “o son gün” mutlaka gelir...
-*-*-
Ama bazen, öyle “ölümler” olur ki, insanın Allah’a da, doğasına isyan edesi de gelir...
-*-*-
İşte dün, bu türden bir ölüm haberi aldık...
-*-*-
31 Aralık akşamının mahmurluğunu, yorgunluğunu ha attık ha atıyoruz derken, “Birkan Uzun yaşamını yitirdi” haberi çıktı karşımıza...
-*-*-
Daha bir kaç gün önce, dağcılık konusundaki başarısıyla gurur duyduğumuz bir genç kardeşimiz...
“Yaşamını yitirdi” haberine hiç inanasım gelmedi...
-*-*-
Babası Cengiz Uzun, liseden büyüğümüz, kardeşimizdi... Ve sevgili Cengiz, oğlunun başarıları ile gurur duyuyordu...
Ne diyebiliriz ki?
“Başın sağ olsun gardaş”la olacak, bitecek bir şey değil bu!
“Acını paylaşıyoruz sevgili Cengiz” desek ne olacak?
Anne Hatice hanımın durumunu hayal bile edemiyorum...
Ne yazsak, ne söylesek, anneyle babanın acılarını azaltamayız...
-*-*-
Allah “varsa” ve sırayı O belirliyorsa, “Bozma bu sırayı Allah’ım!” demekten başka bir şey gelmiyor aklıma...
“Rahmet eylesen” ne olacak ki; geri gelmiyor giden...
_____________________________
Allah sevdiği kullarını yanına daha erken alırmış... Bu mudur yani? Aynı Allah, sevdiği kullarını, sevenlerinin yanında bıraksa ve çok erken almasa olmaz mı? Huzur içinde uyu Birkan Uzun...