“Ben bilirim, ben yaparım” ile erken seçim kararı alınamaz

Ünal Fındık

UBP-DP-YDP azınlık hükümeti erken seçim tarihi belirledi. Azınlık hükümeti 3 Nisan 2022’de erken seçim yapılması için meclise önerge verdi.

Erken seçim kararını meclis verecek. Önerge önce Hukuk ve Siyasi İşler komitesinde görüşülecek, komite karar alabilirse bunu meclis genel kuruluna sunacak, genl kurulda da onaylanırsa yürürlüğe girecek.

Hukuk komitesi 3 UBP, 2 CTP, 1 HP milletvekilinden oluşuyor. Yani azınlık hükümeti 3, muhalefet 3 milletvekili ile temsil ediliyor. Komitede sayılar eşit olduğuna göre karar alınabilmesi için tarih konusunda muhalefetle de uzlaşılması gerekir.

Buna rağmen azınlık hükümeti kurulduğu günden bu yana yaptığı gibi “ben yaparım olur” zihniyetiyle muhalefetle bırakınız uzlaşı arayışını, görüşme gereği bile duymadı.

Aralık 2020’de Ankara’nın kurdurduğu UBP-DP-YDP azınlık hükümeti mecliste 24 milletvekili ile temsil ediliyor. UBP İstanbul milletvekili Hüseyin Özgürgün de katılsa 25 olacak. 

Ancak Özgürgün güven oylaması dahil hiçbir meclis çalışmasına katılmadığı gibi, KKTC’ye de uğramadı. Gelmeye niyetinin olmadığını da milletvekilliğinden istifa ederek gösterdi. İstifası UBP-DP ve YDP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. O da milletvekilliği maaşını alarak İstanbul’da yaşamaya devam ediyor.

Azınlık hükümeti meclisteki nisap sorununu aşmak için HP’den istifa ettirilen 3 vekilin desteğine güveniyor.

Ama bu destek de karşılıksız değil. Üst kademe yöneticisi atamalarında  ve isdihdamlarda bu vekillerin istekleri karşılık buluyor.

Özetle azınlık hükümeti pandemi koşullarında başta sağlık ve ekonomide yaşanan sıkıntıları aşacak çareler üretmek yerine kurulduğu günden bu yana atamalarla uğraşıyor. 4 ayda neredeyse 80-90 yeni müdür, müsteşar ataması yapıldı. Bu koşullarda yalnızca bunun maliyeye getireceği yük çok fazladır.

Azınlık hükümeti bu dönemde sağlık ve ekonomideki krize çare üreteceğine kendi parti içi seçim ve kurultay işleriyle meşgul oluyorlar.

Hükümette 2 milletvekili ile temsil edilen YDP geçtiğimiz hafta sonu bu iki vekilin ikisinin de başkan adayı olduğu kurultayını gerçekleştirdi. Sonucu çok az bir oy farkı belirledi. Şimdiki başkan Erhan Arıklı % 50’nin biraz üzerinde bir oyla ipi göğüsledi. Ama parti içindeki tartışma bitmedi. Hatta daha da alevlendi.

Arıklı dün bir TV programında “Parti içine karışan, partiye üye olan ajanların kim olduklarını gayet iyi biliyorum. Disiplin kurulumuz oluştuktan sonra bu isimleri disipline vereceğim” diyerek, “Partimize katılan UBP’liler var. Partinin içini karıştırmaya çalışan UBP’liler var. Son 3 aydır partiye katılan kişilerin çoğu UBP’den” iddiasında bulundu.

Arıklı devamla “beni asıl üzen, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, YDP kurultayı öncesi Bertan Zaroğlu ile yemek yemesi ve ‘seçimde yüzde 64’lerde görünüyorsun’ demesidir” dedi.

Bir gün önce Ersan Saner’in 3 Nisan 2022’de erken seçim önerisine onay veren Arıklı dün bunları iddia etti.

Peki bu şartlarda bu hükümet Nisan 2022’ye kadar, yani tam 1 yıl daha nasıl ayakta kalacak?

Kalsa bile nasıl icraat yapacak?

Kendi bildiği yönde icraat yapsa bile bu icraatın halka ne faydası olacak?

Bu hükümet bırakınız sağlık ve ekonomideki krizi çözümlemeyi, ülkeyi doğru dürüst yönetmeyi bile beceremiyor.

Bu şartlarda erken seçim için kararlaştırdığı 3 Nisan 2022 tarihi gerçekçi değildir.

Bence en uygun tarih 20 Haziran 2021’dir. Bu da seçim takvimi gereği en geç önümüzdeki hafta başı meclisten seçim kararı çıkması halinde mümkün olur.

Bu durumda HP’nin önerdiği Ağustos, ya da azınlık hükümetinin programında yazılı olan Ekim 2021 tarihleri daha gerçekçi gibi duruyor. Ama bunun için tek şart hükümetin ben bilirim, ben yaparım tavrını bırakarak muhalefetle uzlaşmasıdır.