Sen hiç öyle olmadın.
Rengini belli etmedin.
Duruma göre, zaman ve zemine göre mevzilendin.
Aslında ‘çözüm’ diye bir derdin, bir inancın olmadı hiç…
Kıbrıs’ta barış engellenemez’ sloganına inanmadın, ama ‘inanırmış gibi’ yaptığın dönemler oldu.
‘Mış gibi’ yapmak bu coğrafyada pek işe yarar.
‘Kuzey rüzgarları’ nasıl eserse, o şekilde davranmak yaygındır.
‘Kuzey rüzgarları’ mühimdir, bilirsin bizde…
Ah, ne dalgalar yaratır o rüzgar!..
Nelere kadirdir o püfür püfür esen yel…
* * *
Sen rengini sürekli değiştiredur arkadaş…
Ben federasyoncuyum!
Ne ‘Kuzey’in rüzgarı’, ne ‘Güney’in bulutu’ engel olabilir buna…
Buluttan nem kapacak kadar basit değildir Kıbrıs’ta çözüm isteği…
‘Öyle de olur, böyle de’ ne demektir ki?
Hem ‘federasyoncu’ olmak, hem de ‘başka seçenekler’den söz etmenin anlamı nedir?
Anlamı şudur: Aslolan ‘Kuzey rüzgarı’na uyumdur, gerisi teferruattır.
Toplumun çıkarları, geleceği mi?
Kime ne!..
* * *
Geçmişte de çıkmıştı bu tip siyasetçiler…
‘Ankara’dan abim geldi’ şarkısına pek meraklılar…
Gelmezse, kendileri sürekli Ankara’ya gidip abiyi görmek vasıtasıyla siyasette yerlerini kurgulayanlar…
Abi ‘beyaz’ derse ‘bembeyaz’, siyah derse ‘kapkara’ demekle iştigal edenler…
Sürekli ‘ağza bakıp’, ondan çıkana ‘buyruk’ muamelesi yapanlar…
Şimdi yeni versiyonusun sen de bu modelin…
Abi sözünden çıkmayan, uslu çocuk rolü oynuyorsun.
Bunu yaparken ama bu toplumun –ne kadar kalmışsa- varlığını ve kurumlarını göz ardı ediyor, küçültüyor, yerle bir etmek isteyenlere omuz veriyorsun.
* * *
Artık açık açık konuşmanın zamanı geldi bak.
Ben federasyoncuyum.
Kıbrıs’ta federal bir çözümden başka bir seçeneği gündeme getirmenin ‘zamana oynamak’la eş değerde olduğunu söylüyorum.
Tam 50 senedir tartışılan, her yönüyle müzakere edilen, çözüm planları üretilen bir modelden bir başka modele geçmenin bir 50 yıl daha zaman kaybına yol açacağını görüyorum.
Bu yüzden ‘illa federasyon’ diyorum.
Ya sen ne diyorsun?
Sırf Ankara’dakiler ‘konfederasyon’ ya da ‘gevşek federasyon’ dediği için ‘ben de, ben de’ diye öne fırlıyorsun.
Yarın Ankara’nın aklına eserse ‘üniter devlet’e de, hatta tam tersi, ‘TC ile entegrasyon’a da destek verirsin bu gidişle…
Maksat ‘Kuzey rüzgarları’na uyum olsun!..
Ne hale düştü siyaset bu toplumda…
Farkında mısınız?