Ben olsaydım !!!

Erdinç Gündüz

İşte, sohbetlerin en çarpıcı (!) iki sözcüğü: Ben olsaydım......  Her zaman birileri çıkar, “Ben olsaydım...” diye söze başlar, sonra, arkası,  dökülür de dökülür.

“Ben olsaydım, hepsini sınır dışı ederdim.....”

“Ben olsaydım, Anavatandan gelen herkesi vatandaş yapar, nüfusumuzu Rumlarınkinin üstüne çıkarırdım....”

“Ben olsaydım, kendine ‘Barışçı’ diyenlerin hepsini toplar, Rum tarafına postalardım...”

“Ben olsaydım, bütün hainleri toplar askerliğe yollardım...”

“Ben olsaydım, vatan hainlerini teker teker toplar Sarayönü’nde idam sehpasında sallandırırdım...”

“Ben olsaydım, ilk iş olarak yolsuzlukların üstüne gider, yapanların hepsini deşifre eder cezalandırırdım...”

“Ben olsaydım, Facebook’u  kapattırır, yasaklardım...” 

“Ben olsaydım, dövizle,  kiralar dahil,  her türlü satışı yasaklardım...”

“Ben olsaydım, Bağdat’a kadar yürürdüm...”

“Ben olsaydım, ilk iş olarak, bütün asfaltları yeniler, kaymak gibi yapardım....”

“Ben olsaydım, Mercedes’lerin vergisini iki katı yapardım...”

“Ben olsaydım, bütün kumarhaneleri ve gece kulüplerini kapatırdım...”

“Ben olsaydım, iki lideri de bir odaya hapseder, çözüm olmadan ve imzalanmadan çıkış yasak derdim...”

“Ben olsaydım, av’ı yasaklardım...”

“Ben olsaydım, mevcut üniversitelerin yarısını kapatırdım...”

“Ben olsaydım, bütün sorunları bir haftada çözerdim....”


Bir mesaj üzerine

Bir okuyucumuzun gönderdiği bir mesaj üzerine dikkat kesildim.

Bu ülke halkı futbolu sever. Yeni yeni değil bu. Yıllardır böyledir. Nesilden nesile miras gibi geçen bir ‘taraftarlık’ anlayışı da var.  Bu, yerel futbol takımları için de geçerli, Türkiye takımları ıçin de.

 Ama, çok ilginç bir durum var. Herhangi bir futbolsevere sorun. “Hangi takımı tutuyorsun ?” diye. Pat diye verilen cevap,  öncelikle ve çoğunlukla, ya Galatasaray, ya Fenerbahçe ya da Beşiktaş’tır. “Ya  Kıbrıs ?” diye sorarsanız geliverir akla yerli takımlar.  Mesela “Ocak’lıyım cevabını aldınız diyelim. Kalkar da “Türk Ocak’ından bana futbolcuların isimlerini say” deseniz, afallar karşınızdaki. Saymaya başlayınca da verdiği isimlerin sayısı beş’de altı’da takılır kalır. Ama, örneğin –Beşiktaş’ı tutuyorum demişse eğer- Beşiktaş’ın antrenörü dahil yedekleriyle beraber tüm oyuncuların isimlerini hemencecik sayıverir size.

***

İstanbul’dan bir arkadaşın da dikkatini çekmişti bu durum. “Bir de, Kıbrıslılar Türkiyelileri sevmiyor derler” demişti bana. Tekrardan anlatmaya çalıştım bazı şeyleri. Ama, futboldan başladığı için sohbetimiz, futboldan örnekler vermiştim ona. İstanbul’da derbi maçları oynanırken veya Türkiye’nin milli bir karşılaşması sırasında Kıbrıs’ta sokakların boşaldığını, trafiğin bile ne kadar rahatladığını anlatmıştım ona. Hatta karşılaşmalar sonrasında taraftarların nasıl sokaklara dökülüp bayraklarla kutlamalar yapıldığını da. Ağzı açık bakakalmıştı.

***

Bir Kıbrıslı Türk’ün, Türkiyeden bir futbol takımının koyu taraftarı olması çok doğaldır aslında. Ama bunu yaparken, kendi ülkesindekileri görmezden gelmesi, umursamamasıdır rahatsız edici olan. Bu futbol için de geçerli, diğer spor dalları için de... Müzik için de geçerli, diğer bütün sanat dalları için de...

Bu konuda medyamıza, özellikle de gazetelerimize, çok özel bir görev düşmüyor mu sizce ?


Sokak Ağzı

“Aklıma takıldı... Kapalı eğlence mekanlarında sigara içmek yasak... Kumarhanelerde de yasak mı ? Duyduğuma göre kontrollar, baskınlar başlamış. Cezalar, uyarılar falan veriliyormuş. Bu baskın yapılan yerler arasında kaç kumarhane var ? İlgililer  açıklarlar mı lütfen ?” (Nurettin Çatan-Girne)

***

“Tam paydos saatlerinde, normal bir arabaya binsin da çıgsın yola, Ulaştırma Bakanı da Trafik Müdürü da... Bakalım ne yapacaglar..” (Musa Kartal-Lefkoşa)

***

“Arıklı, sabah gelip, öğleye KKTC kimliği alıp, akşama uçağa binip gidenler var demiş... Yalan mı ?” (Nusret Bakan– Mağusa)

***

“Çetinkaya futbolcularının isimlerini söyle desem bilmez... Galatasaray’ın futbolcularının isimlerini say desem, hepsini sayar. Sonra da çıkıp ben Kıbrıslıyım diye övünür durur. Bu ne yaman çelişkidir. Anlaşılır gibi değil. (Yekta-Lefkoşa)

***

“Amma çok yanar-döner doldu memleket ha ? Sadece politikacılarımız değil, gazetecilerimiz arasından da yanar-dönerler bol bol.  (Neşet-Girne)

***

“Ma ne halik farkındasınız ? Adamlar daha koltuğa oturalı iki ay olmadı, başladıg insafsızca eleştirilere. Biraccık sabır be gavolle...” (Musa Yaratan-Lefkoşa)

***

“Afrin’de yağmalamalar başlamış. Başka bir deyişle ganimet furyası yani.  Biz bu filmi sanki daha önce görmüş gibiyiz. Değil ? (Ayhan-Mağusa)