Beni sonsuz kıldın, zevkin gibi. Bu kırılgan damar,
yeniden ve yeniden boşalttığın ve taze yaşamla
daima doldurduğun.
Bu kamış flüt, tepelerin ve vadilerin üzerinden
taşıdığın ve sonsuzca yeni ezgiler üflediğin.
Ellerinin ölümsüz dokunuşuyla kalbim sevinç
içinde sınırlarını yitirir ve tarifsiz sözcükleri
dünyaya getirir.
Sonsuz bağışın yalnızca bu küçük ellerime gelir.
Çağlar geçer, sen hâlâ doldurursun ve hâlâ
doldurulacak yer var vardır.
RABINDRANATH TAGORE