Devrim DEMİR
Kıbrıs’ın kuzeyinde 2015 yılından 2020 Ekim ayına kadar 575 çocuğa ‘verem’ teşhisi kondu.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisi Klinik Şefi, Dr. Mustafa Akansoy, pozitif testlerin 350’si beşinci sınıf, 225’i ise birinci sınıf öğrencilerin olduğunu açıkladı.
YENİDÜZEN’e bilgi veren Akansoy, 40 yıldır düzenli bir şekilde verem taraması yapıldığını, bu yıl pandemi nedeniyle okulların bir açılıp bir kapandığını, ancak sonrasında yeniden taramalara ağırlık verdiklerini anlattı.
5 yılda binlerce öğrenci tarandı…
2015- 2020 yılları arasında binlerce öğrencinin tarandığına dikkati çeken Dr. Mustafa Akansoy, birinci sınıf 16 bin 562 çocuğa verem testi yapıldığını, 225’nin pozitif olduğunu söyledi.
Beşinci sınıf 16 bin 315 öğrencinin taramasında ise 350 çocuğun pozitif çıktığını kaydeden Akansoy, bu yıl beşinci sınıf çocuklarda fazla çıktığını ifade ederek bunun, geçmiş yaşlarında verem mikrobunun vücutlarında olduğunun göstergesi olduğunu belirtti.
“Testi pozitif çıkan verem hastası değildir”
Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisi Klinik Şefi, Doktor Akansoy, verem hastalığı ile ilgili de birçok şeyin yanlış bilindiği kaydetti.
Akansoy, yapılan testlerde pozitif olanların verem hastası olmadığını, sadece bu kişilerin akciğerlerinde verem mikrobunun yerleştiğini söyledi.
Bir hekim ve iki hemşirenin haftanın dört günü ilkokullarda verem taraması yaptığını belirten Akansoy, bu taramanın 40 yıldır düzenli bir şekilde yapıldığını ifade etti. Testin ölü deriye yapıldığını kaydeden Akansoy, 48-72 saat içinde sonuç aldıklarını, testi pozitif çıkanlarda bugüne kadar verem hastalığı saptamadıklarına dikkati çekerek, ”Bizim için önemli olan ilkokul bir ve beşinci sınıf öğrencilerin taranması. Verem tarama testi pozitif çıkanlar hasta mıdır? Hayır değil. Bu test sadece verem mikrobunun akciğerlere girdiğini işaret ediyor. Hastalığın bulaşıcı olduğunu göstermez, 40 yıllık süreçte testi pozitif çıkanlarda, verem saptamadık. Okuldan gelen çocukların hiç birinde aktif verem hastalığı yoktur. Bunlar bir şekilde markette, yolda, parkta havadan mikrobu aldı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün kriterlerine göre bizim ülkemiz riskli olan ülkeler arasında en düşüğü” şeklinde konuştu.
“Pozitif olanlar bulaşıcı riski taşımıyor”
Akansoy, testi pozitif çıkan çocuklar için gerekli tetkikler sonrası ailelere açıklama yapılarak koruyucu tedavi başlattıklarını da söyledi. Çocuğun kilosuna göre ilacın saptandığını ve tedavinin başladığını anlatan Akansoy, şöyle devam etti:
“Yaptığımız takiplerde bugüne kadar çocuklarda vereme rastlamadık. Testi pozitif çıksa bile bulaşıcı bir risk taşımıyor. Gerek çocuk gerek yetişkinlerde pozitif çıkması veremin mikrobu akciğere girmiştir orada uyuyor. Filmlerini çekip yolluyoruz. Eve gönderdiklerimiz kesinlikle bulaşıcı değildir, sadece dikkat edilmesi koruyucu tedavisini alması gerekir.”
Çocuklar dışında askerler de taranıyor…
Erişkinlerde hastalık ve risk grupları dışında tarama yapılmadığını ifade eden Akansoy, verem taramasında askerlerin de tarandığını 35 yaş altı olanlara koruyucu tedavi uygulandığını kaydetti.
Romatizma hastalarının da dönem dönem ağır ilaçlar kullandıkları için bağışıklık sistemlerinin oldukça zayıf olduğuna dikkati çeken Akansoy, bu kişilerin vücudunda mikrop varsa canlanabileceğini mutlaka test yapılıp ilaç yönteminin uygulanması gerektiğini belirtti.
“Anne ve babalar bize inansın”
Okullarda karşılaştıkları en büyük sorunlardan birinin bazı veliler ve çocuk doktorları olduğunu ifade eden Akansoy, 40 yıldır verem taramasının adada çok etkin bir şekilde sürdüğünü anlattı.
Taramalar neticesinde ülkede veremin yok denilecek kadar az olduğunu da söyleyen Akansoy, “Yapılan taramalar neticesinde ülkemizde verem yok denilecek kadar az. Azdır diye elbette nefes almayacağız, bu ciddiyet bozulmamalı. Sıkıntımız veli istemezse olay oluyor, geçtiğimiz yıl bir veli bizi şikâyet etmişti. Anlamsız tepki Milli Eğitim Bakanlığı tarama ve test yapılacak olan okullara önceden bilgi gönderiyor” dedi
Dr Akansoy’un ifadeleri devamla şöyle:
“Basın kanalı olarak duyurmak daha da bir anlam kazanacak bu test aşı değildir, bir zararı yoktur amacımız çocuklarımızın vücuduna verem mikrobu girdimi girmedi mi tespit etmektir. Aktif bir hastalığa bugüne kadar çocuklarımızda rastlamadık. Pozitif olanlara koruyucu tedaviler verdik amaç ilerleyen yaşamlarında, verem olma ihtimallerini düşürdük. Anne ve babalar daha duyarlı olsun bize inansınlar”.
“Verem hastalarının yüzde 80 ile 90’nı yurt dışından gelenler”
Verem vakalarının dünya ortalamalarının altında olduğunu söyleyen Akansoy, genellikle yabancı uyruklu çocuklarda verem mikrobunun tespit edildiğini kaydetti.
Yapılan testlerle ilgili de bilgi veren Akansoy, şöyle konuştu:
“Verem hastalığı eskilerde fakir hastalığı olarak biliniyordu. Romatizma, kanser tedavisi gören hastalarda verem hortlayabiliyor.
Verem taraması yaptığımız çocuklarda büyüyecek yaş alınca belli hastalıklara sahip olacaklar bu kaçınılmaz bir şey. Bu taramalar gelecekte olanlara sağlıklı olmasını planlıyoruz. Tarama testlerinin devamı bizim için çok önemli. Bu yıl ekip iki katına çıkartılarak çalışıyor. 4 kişi gidiyorlar, amacımız taramaların hızlı bir şekilde yapılması. Verem hastalarının yüzde 80-90 yurt dışından gelenlerdir. Bizim ülkemizde çok azdır, grip kadar kolay bulaşmasa da bulaşınca tedavisi en az 6 ay sürüyor. Bazen daha uzun hastanede yatmak gerekiyor. 1 yıl tedavide alanlar var. Bizde verem kontrol altındadır.”