Devrim DEMİR
Diyetisyenlik mesleğine 5 yıl önce başlayan ve kısa sürede ada genelinde tercih edilen diyetisyenlerden biri olan Diyetisyen Şifa Atikoğlu, bir gününü adres kıbrıs’a anlattı.
Çocukluğundan bu yana en büyük hayali olan diyetisyenlik mesleğini yapan Atikoğlu’nun diğer diyetisyenlerden farkı danışanları ile bir bütün olmuş hali…
Ada genelinde yüksek bir danışan kitlesi olan Diyetisyen Şifa Atikoğlu, sağlıklı beslenme ile ilgili bilgilerini bizimle paylaştı. Öğlen yemekleri, yaz aylarında beslenme, beslenme ve diyet gibi pek çok konuda basit ama önemli paylaşımlarda bulundu.
KİM VE NEDEN?
“Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, 2013-2014 mezunuyum. Mezun olduktan sonra, 5 yıldır kurucusu olduğum Slim Fit Diyetisyenlik ve Zayıflama Merkezinde görev yapmaktayım” şeklinde tanıtıyor kendini Atikoğlu…
Mesleğine iten nedenleri sorduğumuzda ise;
“Çocukluğumdan beri sağlıklı beslenme hayatımın merkezindeydi. Çok küçük yaşımdan itibaren birçok farklı yöresel mutfak hakkında fikir sahibi olmuştum.
Bu geçmişle, üniversiteye hazırlanırken, diyetisyenlik mesleğini yazdım ve seve seve okudum; İyi ki de kazanmışım! Şimdi bilimsel anlamda doğru bildiğim her şeyi tutkuyla 5 yıldır danışanlarımla paylaşıyorum” diyerek açıklama yapıyor.
“SABAH 09.00- AKŞAM 09.00 ÇALIŞIYORUM”
Yoğun bir tempoda yaz kış demeden danışanlarını zayıflatan Atikoğlu, saat konusunda danışanlarına uyan diyetisyenlerden. Sabah 09.00’da danışanları ile görüşmeye başlayan sempatik diyetisyen, uzayan saatlere aldırış etmeden gelen her bir danışanı ile ayrı ayrı sohbet edip, bilgilendirmekten yorulmuyor. Danışanlarına ayırdığı saat nedeniyle özel hayatını umursamadan günlerinin uzun bir saatini danışanları ile birlikte merkezinde geçirmeyi tercih eden Atikoğlu, halinden oldukça memnun olduğunu dile getirdi.
DANIŞANLARINA SAĞLIKLI BİR HAYAT SUNUYOR
Renkli kişiliği ile yüzlerce danışanın gönlünü kazanan Şifa Atikoğlu, verdiği yöntemlerle de danışanlarına sağlıklı bir hayat sunuyor. Danışanlarını sağlıklarından yoksun etmeden kilo vermelerine yardımcı olan Atikoğlu, yöntemini şöyle izah ediyor:
“Her besine şans vermek gerektiğini daha doğrusu vücudumuzun buna hakkı olduğunu düşünüyorum. Hiç bir besinin miktarını abartmadan her besini beslenme rutinimizin içine dâhil etmeliyiz. Besinleri paketlenmiş halinden çok doğal haliyle tüketmemiz daha sağlıklıdır. Paketlenmiş ve işlenmiş ürünler içeriğindeki katkı maddeleriyle insan doğasına aykırıdır. Dondurulmuş ve konserve gıdalar yerine imkânımız varsa mevsiminde sebze ve meyve tüketmek en doğrusu. İşlem görerek dondurulmuş ve konserve ürünlerin vitamin ve minaralleri, ne kadar korunsa da kayba uğruyor.”
“SAĞLIKLI BESLENMEYİ YAŞAM TARZI HALİNE GETİRİN”
Sağlıklı beslenmenin yaşam tarzı haline getirilmesinden yana olduğunu ifade eden Atikoğlu, “Bence kilo problemi olsun olmasın, kronik hastalığı olsun olmasın herkesin hayatında en az bir kez bir beslenme uzmanına gidip doğru beslenme alışkanlıkları kazanmak için bile danışması gerektiğini düşünüyorum. Toplumda kişileri çok yanlış, sağlıksız ve tek tip beslenmeye yönlendirenler var maalesef. Bir diyetisyen olarak tek yönlü beslenmeyi önerebilmem asla mümkün değil!
Ayrıca kas dokumuzu kaybettiğimizde metabolik hızımız da düşmekte ve bu durum zamanla kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. O yüzden verdiğimiz kiloyu tamamen yağdan vermemiz çok önemli.”
MESLEĞİN KOLAY/ZOR YÖNLERİ
Şifa Atikoğlu’yla zaman zaman sohbet etik, zaman zaman da soru-cevap şeklinde devam ettik;
Mesleğinizin kolay ve zor yönleri nelerdir?
Mesleğin güzel yönü çok sayıda karakter ve beslenme kültürü tanıyor olabilmeniz. En iyi yönlerinden bir diğeri ise sürekli araştırmanız ve kendinizi geliştirme çabasında olmanız. Bilim o kadar değişken ve öyle renkli bir dünya ki beslenme bu dünyanın adeta merkezinde. Beslenme konusunda yapılan araştırmaları takip etmek inanılmaz keyifli. Ayrıca çok iyi serolojik sonuçlar elde edebilmek, danışanların hayatına dokunabilmek oldukça tatmin edici. Hele ki bir kişinin sağlıklı beslenmeyi benimseyerek yaşadığı o inanılmaz değişime katkıda bulunabiliyorsanız ne mutlu size!
Zor yönü ise mesleğinizi aşkla yapıyor iseniz başarının kaçınılmaz olması ve bu yoğun danışan talebinin beraberinde tatlı yorgunluklar getirebilmesidir.
İşinizin en sevdiğiniz tarafı nedir?
İşimin en sevdiğim tarafı bana güvenen insanlara çok kısa sürelerde harika değişimler yaşatabilmek ve bu değişimi hep bilimle desteklemek!
Bize mesleğinizde 1 iş gününüzü anlatır mısınız?
Öncelikle güne güzel bir kahvaltı ile başlarım. O gün çok yoğun bir gün ise kahvem bana eşlik eder, diyet seanslarıma geçerim. Danışanlarımın vücut analizlerini yaptırdıktan sonra vücut yapılarını açıklarım. Daha önce takip ettiğim bir danışanım ise kilo verme sürecini değerlendiririm. Kişiye doğru beslenmesinin ona neler katacağını açıklarım. Ayrıca gün içerisinde danışanlarımın mesaj yoluyla sordukları sorulara dönerim. Diyetlerinde onları başarıya taşıyacak temel direktifleri paylaşırım. Danışanlarımın başarılarını yine diğer danışanlarım ile paylaşarak motive etmeye çalışırım.
HAZIR YAZ GELMİŞKEN…
‘İstediğini yiyen istediğini giyemez’ sloganı ile danışanlarını motive eden Diyetisyen Şifa Atikoğlu, yaz ayının yaklaşması ile birkaç önerisini bizimle paylaştı.
Su tüketimine özellikle dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Atikoğlu, “Geliştirilebilen bir yetenek olan su içme alışkanlığını yaz aylarında günde en az 2.5 litre içerek ter yoluyla kaybettiğimiz mineralleri de sağlayarak kazanabiliriz. Su içemeyenler için suyun içine limon dilimleri, salatalık, taze nane ve tarçın çubuğu katarak aromasını değiştirebiliriz.
Özellikle tansiyon ve şeker gibi kronik hastalıklara sahip kişiler yazın yağda kızartılmış besinlerden uzak durmalıdır. Taze meyve sebzenin en bol olduğu yaz döneminde, bol bol mevsiminde meyve ve sebzeyi tüketmeliyiz. Bu su dengemiz için de çok önemlidir. Meyve ve sebzelerin neredeyse %80-90’ı sudur.
Gıda zehirlenmelerinin de yoğun yaşandığı bu yaz mevsiminde gıda hijyenine ayrıca dikkat etmeliyiz” dedi.