Hüseyin Özbarışcı
Kale bugünkü ismini, Kudüs’ün Araplar tarafından ele geçirilmesinden sonra Kıbrıs’a göçmen olarak gelen ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir azizden aldığı sanılmaktadır. Deniz seviyesinden yaklaşık 732 metre yükseklikte bulunan bu kalenin kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak, M.S. VII y.y.’da Kıbrıs’a gerçekleştirilen Arap akınlarına karşı adayı savunup kontrol etmek amacıyla Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir. İki tepe üzerine inşa edildiğinden kaleye DİDYMUS (The twins-Diev d’Amour-ikizler) adı verilmiştir.
M.S. XIII y.y. başlarında Kıbrıs’a hakim olan Lüzinyan Kralları kaleye ilaveler yapmak suretiyle burasını hem askeri hem de ikamet amacı ile kullanmışlardır. Bu nedenle kale Bizans dönemine ait olmakla birlikte çoğu kısımları Lüzinyan dönemine aittir. M.S. 1489 yılında Kıbrıs’ı işgal eden Venedikliler denizden uzak olan bu kaleyi savunma amaçlarıyla kullanmayı gerekli görmediklerinden yıkıp terk etmişlerdir. St. Hilarion kalesi yapı itibarı ile aşağı kısım ve yukarı kısım olmak üzere üç kısımdan ibarettir.
Kaynak: (Zekai Altan “Kuzey Kıbrıs’ı Tanıyalım, Gezelim, Görelim” Aralık 2000)
SAVUNMA KALESİ
Konuk olduğumuz St. Hilarion Kalesinde Bizans Dönemi’nden çok, Lüzinyan Dönemindeki bulgulara daha rahat rastladığımızı söyleyebiliriz. St. Hilarion Kalesi, iki tepe üzerinde ve Girne şehrine yukarıdan bakan, Beşparmak dağının eteklerinde yer alıyor. Kaleden Girne şehrine doğru baktığımızda şehirde neler olup bittiğini kuş bakışı görmemiz mümkün. Savunma kalesi olarak inşa edilen St. Hilarion, Bizans ve Lüzinyan dönemlerinde gözlem balkonları sayesinde deniz gözetlenirdi. Böylece, deniz üstünden Kıbrıs sularına giren gemiler kontrol altına alınırdı.
ENDEMİK BİTKİLER, ÇEŞİTLİ AĞAÇLAR
St. Hilarion kalesi, deniz seviyesinden 732 metre yükseklikte olup, muazzam bir manzaraya sahip. Kuzey Kıbrıs’ın en yüksek yerlerinden biri olan St. Hilarion, Beşparmak eteklerinde olmasının da özelliklerini taşıyor. St. Hilarion kalesi, tarihi yapılarıyla birlikte doğayla iç içe olması, turistik yer açıdan kaleye ayrı bir güzellik katıyor. Kalenin içinde, Kıbrıs’ta çok sayıda bulunmayan çeşitli ağaçlara da rastlanıldığı söylenebilir. Sakız ağacı, Tespih ağacı, Alıç ağacı, Selvi ağacı, bunlardan sadece bir kaçı... Akdeniz Bölgesi’nde yetişen Ada Çayı’na da rastlamak mümkün. Günümüzde, kalenin Güney Batısında Güvenlik Kuvvetleri’ne ait, komando eğitimi yapılmaktadır. St. Hilarion kalesi, Girne şehrinin 6 km. gerisinde bulunmaktadır. Kale, bir rivayete göre Walt Disney’in ‘Pamuk Prenses ve Yedi cüceler’ çizgi filmine esin kaynağı olmuştur. Walt Disney, yazılı kaynaklara göre 1920’li ve 30’lu yıllar arasında Kıbrıs’a gelip, bu kaleyi ziyaret ettiği ve bu kalenin mimari görüntüsünden etkilenip çizgi filmi yazdığı söyleniyor.
KOSTAKİS’LE SOHBET
St. Hilarion Kalesi’nin, turistler tarafından büyük ilgi görmesi dikkat çekiyor. Nisan ayının ilk günü kaleyi ziyaret ettiğimizde, Güney Kıbrıs’tan gelen Rum ziyaretçilere de rastladık. Yanımda bulunan yakınım Rumcayı çok iyi bildiği için Rumlarla sohbet etme fırsatını da bulduk. Kostakis adında orta yaşlı bir adam gezip görmek için neden bu kaleyi seçtiğini bize anlattı. Rum adam, kalenin bulunduğu yerin güzel olmasıyla birlikte bahar aylarının gelmesiyle güzel bir gezintiye çıktıklarını ifade etti. St. Hilarion Kalesinin Girne’nin en güzel yerinde olduğunu bizlerle paylaşan Kostakis, Girne Şehri’nin 1974 yılından bu yana çok gelişip değiştiğini de söyledi.
St. Hilarion Kalesi her yıl bahar aylarında diğer mevsimlere oranla ziyaretçi akınına daha çok uğramaktadır. Kalenin zirvesine çıkıp Girne’nin eşsiz manzarasını izlemek için 480 adet merdiven çıktık. Gezip görmek ve Kıbrıs’ın geçmişini öğrenmek için St. Hilarion Kalesi’ni ziyaret edebilirsiniz.