Türkiye’den, ABD’nin ikinci adamı Joe Biden geçti. Biden geçerken, hem TC Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Başbakan Davutoğlu ile uzun uzun görüştü. Bu toplantıların ana konusunun Suriye’de olup bitenler ve IŞİD olduğu konusundan kuşkumuz yok. ABD, Suriye’nin geleceği ile ilgili olarak hedefine ulaşmak için, bölgedeki güçlü müttefiki Türkiye’nin hem askerinden hem toprağından azami yararlanmak istiyor. Bu çok net. Görüşmecilerin konusu da, esasta buydu. Yavaştan yavaştan, hangi noktalarda görüş birliğine varıldığı konusunda bilgiler gelmeye başladı bile.
Bu arada, bizi, Kıbrıs’ı da ilgilendiren görüş alış verişleri de gerçekleşti aralarında. Bu konuda da açıklamalar yapıldı. Sürpriz olabilecek yeni birşey yok bu açıklamalarda. ABD Kıbrıs’ta çözüm istiyor... ABD Kıbrıs’ta birleşik, iki bölgeli bir federasyonu destekliyor... ABD, ada çevresindeki petrol/gaz rezervlerinin hem Kıbrıslı Rumlar hem Kıbrıslı Türkler ve de Türkiye için büyük bir şans olduğuna ve bu fırsatın taraflarca en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor... ABD, Kıbrıs’ta ‘çözüm’ün, şimdilerde bu konuda yaşanan sorunların da ortadan kalkması demek olacağını vurguluyor... ABD, petrol/gaz konusunda yaşanan krizin tırmandırılmamasını istiyor... ABD, tarafların ‘çözüm’e odaklanmasını istiyor... ABD toplumlararası görüşmelerin hemen yeniden başlamasını istiyor... v.s.
Biden, büyük bir olasılıkla, Suriye konusundan arda kalan zamanda bu görüşlerini tekrarlamıştır. O tekrarlamıştır da, Cumhurbaşkanı Erdoğan –açıklananların dışında- ne demiştir ?
***
Biden ve görüşmelerinin ardından, hem KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun İstanbul ziyareti, hem de Başbakan Yorgancıoğlu’nun Ankara ziyaretleri birer tesadüf müdür dersiniz ?
Erdoğan-Eroğlu görüşmesi 40 dakika sürmüş. Lütfen dikkat... 40 dakika.... Yani, “Merhaba... Nasılsınız...” faslı ve çay-kahve ikramı dahil 40 dakika bu. Açıklananlara göre petrol/gaz konusunda bundan sonra izlenecek yol konuşulmuş. Söylentilere göre bu 40 dakika içinde, bunlardan ayrı olarak az biraz da Kuzey Kıbrıs’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri de konuşulmuş. Hepsi bu 40 dakikanın içinde. Yani aslında bu, şu demek olabilir: (a) Söz konusu görüşme bir nezaket buluşmasından başka bir şey değildi... (b) karşılıklı görüş alış verişi falan yoktu. Sadece ‘talimat’ vardı.
Biz, bu buluşmada neler olduğunu, neler konuşulduğunu, neler planlandığını anlamaya çalışır, tartışırken, KKTC Başbakanı Yorgancıoğlu Ankara’ya gidiverdi. Davet edilmiş. Beraberinde hükümetin iki önemli Bakanı vardı. Biri Maliye diğeri Dışişleri Bakanı. Yani, olayın tercümesi şu: Gündemde iki konu vardı. Biri ‘para’ diğeri ‘Kıbrıs Meselesi’. Başbakan Yorgancıoğlu dün Başbakan Davutoğlu’yla görüştü. Ve bu görüşmenin ardından da açıklamalar yapıldı. Konuşulanların ne kadarı açıklandı ? Ne kadarı saklandı ? Bunu da bilemiyoruz.
Bildiğimiz ve anladığımız şu: Kıbrıs konusu bu sıralar, ABD için de Türkiye için de ikinci planda. Ana konu Suriye’deki kaos. Ama Kıbrıs’taki petrol/gaz da son derece önemli. Sadece Kıbrıslılar için değil, ABD ve Türkiye için de. Haaa.... Para ve yardım konuları mı ? O konu hiç bir dönemde bitmedi ki... Hep vardı ve bu gidişle olmaya da devam edecek.