Biden’ın 28 saatlik Kıbrıs ziyareti çok yoğun biçimde tamamlandı. İki uçakla ve 400 kişilik heyetiyle geldiği adamızda Biden kaldığı 28 saate bir yığın görüşme ve 3 tane de yemekli toplantı sığdırdı.
Biden kamuoyuna yansıyan açıklamalarında “çantasında bir çözüm paketi getirmediğini, sadece çözüme yardımcı olmayı amaçladığını” söyledi.
Geçen hafta da yazdım. Biden 52 yıl sonra adaya gelen ikinci ABD Başkan Yardımcısı’dır.
Bu ziyareti neye borçluyuz?
Elbette Biden bizim kara kaşımıza, kara gözümüze adaya gelmedi. Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon yatakları bu ziyaretin gerçekleşmesinin ana itici gücüdür.
Biden zaten bunu gizlemiyor. Çantasında bu konunun da olduğunun altını çiziyor. Anastasiadis’le yaptığı görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada hidrokarbon rezervlerine de değinen Biden, “Kıbrıs’ın, Doğu Akdeniz’i doğal gaza ilişkin olarak yeni bir enerji kaynağına dönüştürerek Doğu Akdeniz’de anahtar oyuncu olacağını” kaydetti. Biden devamla, “Modern tarihin kritik bir anında ideal bir konuma sahipsiniz. Bu nedenle Kıbrıs için gelecek güzel günler sürpriz teşkil etmiyor” ifadesini kullandı.
Kuşkusuz bu açıklamada belirtilen gelecek güzel günler kapsamlı çözüm sonrasını anlatmaktadır.
Biden gerek dün akşam havaalanında yaptığı basın toplantısında, gerekse de Anastasiadis’le görüşmeden sonra yaptığı açıklamada “Federal çözüme” vurgu yaptı.
Biden açıklamasına “ABD, Kıbrıs'ta sadece bir tane meşru Cumhuriyeti tanımaktadır” diyerek Rum tarafını tatmin etme ihtiyacı hissetti. Biden devamla “40 yıldır Kıbrıs'ı iki toplumlu, iki bölgeli bir Federasyon'la birleşmiş bir Kıbrıs olarak görmek istiyorum ki bu pozisyon herkesin pozisyonudur. Son zamanlarda atılan adımlardan dolayı cesaretlendim” dedi.
Biden bu açıklamadan sonra maraton görüşme tarfiğine başladı. Bunu da dün akşam liderlerle yenilen akşam yemeğinden sonra yapılan basın toplantısı ardından adadan ayrıldı.
Bu satırların yazıldığı sırada henüz basın toplantısı gerçekleşmemişti. Ama bu basın toplantısında söylenecek olanlar da önceden söylediklerinden farklı olmayacak diye düşünüyorum.
Benim bu ziyaretten anladığım özetle Biden’ın federal çözüme ABD’nin desteğini yinelemesi çok çok önemliydi.
Ayrıca Kıbrıs’ın “Doğu Akdeniz’de anahtar oyuncu” olabileceğinin altını çizmesi de çok önemli bir başka nokta olduğunu düşünüyorum.
Elbette Biden Kıbrıs için öngördüğü bu anahtar rolü, çözüme ve adanın yeniden birleşmesine vurgu yaptıktan sonra değiniyor.
Yani çözüm olmadan bunun mümkün olamayacağını iki tarafa da hatırlatıyor.
Bu anlamda 52 yıl sonra gelen Joe Biden’ın ziyareti oldukça önemli ve yararlı oldu.
Bu ziyarette Maraş konusu belki açık açık gündeme gelmedi. Ama ben kapalı kapılar arkasında Maraş’ın mutlaka gündeme geldiğini, en azından Rum tarafının bu konudaki talebini Başkan Yardımcısı’na ilettiğini düşünüyorum.
Bu ziyaret sonrasında ABD yetkilileri önümüzdeki günlerde yeni açılımlarla tekrardan kapımızı çalacaktır.
Doğu Akdeniz’de bulunan, özellikle İsrail’in Leviathan sahasında bulunan doğal gazın pazara taşınmasının ABD için önemi bu konudaki gelişmelerin de tetikleyicisi olmaktadır.