Binlerce kilo patates TARLAYA DÖKÜLDÜ

Doğancı (Elye) köyünde üreticinin patatesi elinde çürüdü, 20 bin 600 kilo patates tarlaya döküldü. Üreticiler Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) depolarının dolduğunu belirtirken, Tarım Bakanlığı, piyasada “salgından dolayı ürün fazlalığı olduğunu” belirtti

Fehime ALASYA

Kıbrıs’ın güneyine ve Türkiye’ye bu yıl ihracat yapamadığını anlatan Doğancı (Elye) köyündeki patates üreticileri, binlerce ton patatesin tarlalarda çürüdüğünü anlattı.

Üreticiler Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) depolarının dolduğunu belirtirken, Tarım Bakanlığı, piyasada salgından dolayı ürün fazlalığı olduğunu belirterek, orta yolu bulmaya çalıştıklarını kaydetti.

Üreticinin alın teri çöpe giderken, meyve, sebze reyonlarındaki fiyatların hareketliliği de hız kesmedi.

Tarladaki patatesini söküp TÜK’e gönderen ve beş gün bekletilerek buzluklara konulmadığı için bir kısmının eriğini iddia eden patates üreticisi Salih Uğurşan, “TÜK’ten beni aradılar ve ürünleriniz erimiş, gelip alın dediler. Ürünlerimin bir kısmı erimişti, hepisin geri iade ettiler, getirip tarlaya döktüm” diyerek isyan etti.

Market reyonlarında mart ayında 3,75 TL olan patates, 11 Haziranda 2,40 TL’ye geriledi, bu hafta ise 2,50 TL’ye reyonlarda yer aldı. Patates ücretlerinin geçtiğimiz yıl da 3,75 TL civarında seyrettiği ifade edildi.

 

Salgın patates üreticilerini de vurdu

Salgın sürecinde yaşanan gelişmeler, patates üreticilerini de vurdu, binlerce ton patates ya tarlalarda sürüldü, ya da koyunlara yem oldu. Bazı üreticiler patateslerini soğuk hava depolarında saklarken, bazıları TÜK ile yaşadığı anlaşmazlık yüzünden mağdur olduğunu anlattı.

TÜK’ün ‘keyfi’ ürün alımı yaptığını iddia eden bazı üreticiler, salgın nedeniyle kapıya dayanacak olan tehlikenin öngörülemediğini kaydetti. Bazı üreticiler, TÜK’e özellikle iç piyasada denge unsuru sağlayamadığı gerekçesiyle de eleştiride bulundu.

Yıllardır birçok memurun üretici olarak da ek gelir elde ettiğini anlatan bazı üreticiler, “Bizim ana geçim kaynağımız bu iş, biz ayda 7, 8 bin TL kamu maaşı almıyoruz” dedi.

 

“20 bin 600 kilo patatesi döktüm”

TÜK’ün göz göre göre ürünleri çürümeye bıraktığını ileri süren Salih Uğurşan, neler yaşadığını anlattı. Uğurşan, “Çarşılık patates değil, sanayi patatesidir. Bu patatesler işlenebilirdi. ‘Erimiştir gel al’ dedikleri 20 bin 600 kilo patatesin en fazla 3 bin kilosu erimişti. 45 bin TL zararım oldu” dedi.

Toprak Ürünleri Kurumunu protesto için ürününü alıp tarlaya döken ve bunu paylaşan Uğurşan, kurumun üreticiye daha fazla sahip çıkması gerektiğini belirtti.

 

Türkiye’ye ihracat kuralları esnetilmeli

Türkiye’nin salgın sürecinde Mısır’dan patates ithalatı yaptığını dile getiren üreticiler, bu durumu da eleştirdi.

“Türkiye bizden 3 bin ton ürün alsaydı, biz bu sıkıntıları yine yaşamazdık” diyen üreticiler, bu durumu Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine dış ticaret mevzuatı uygulamasına bağladı.

 

Sıkıntı bütün olarak ele alınmalı

Mazot ücretlerinden, market reyonlardaki fiyatların değişkenliğine dek birçok sıkıntının bütün olarak ele alınması gerektiğini dile getiren bazı üreticiler, denetim talep etti.


ELYELİ ÜRETİCİLER NE DEDİ?

Salih Uluşan:  “20 bin 600 kilo patatesin en fazla 3 bin kilosu erimişti, tümünü iade ettiler, alıp tarlaya döktüm”

“Geçtiğimiz Cumartesi günü TÜK’e 20 bin 600 kilo patates götürdüm. Ürünlerim binlik kasa bulamadığım için torba kasalardaydı. Bu binlik kasalar daha az patates alır ve deliklidir diye havalıdır. İçindeki ürün kolayına erimez. Bu kasalardan bulamadığım için büyük torbalara koymak zorunda kaldım. Bunları da kaçak göçek oradan buradan buldum. Tarım Bakanı sözünü Cypfruvex'in müdürüne söz geçiremedi. Kocaman şirketin bin 700 adetlik kasası var, başka yokmuş. Böyle iş mi olur?

Ürünüm toprakta pişti, son ürünleri cumartesi günü söküp, Toprak Ürünleri Kurumu’na getirdim. 20 bin 600 kilo patatesimi Cumartesi günü buzlukların önüne koydum, Çarşamba gününe dek o ürünler koridorda hamam sıcağında bekledi. Beni aradılar, 'patateslerin eridi, gel al' dediler. Buzluklarda yer yokmuş, dışarıda kaldı, eridi. Bu tamamen hükümetin beceriksizliğidir.

Devlet aracılığıyla bir firma için patates ekimi yaptım, bu konuda devlet bana kasa bulmak veya ürünümü muhafaza etmek zorundadır.

Göz göre göre ürünümüzü elimizde çürümeye bırakıyorlar. Malımı alıp geldim, tarlaya döktüm, tüm ürün sağlamdı, sadece 3 torbası erimişti.

Çarşılık patates değil, sanayi patatesidir. Bu patatesler işlenebilirdi. Erimiştir gel al dedikleri 20 bin 600 kilo patatesin en fazla 3 bin kilosu erimişti.

Ya tohumluk olarak çuvallara koyacağım ya da koyunlara yedireceğim. İsteyen varsa da gelsin alsın. Ben sokağa çıkma yasağı döneminde bile birçok kez patateslerimi söküp bağışta bulundum. Buradaki patatesi dökmem tamamen Toprak Ürünleri Kurumunu protesto içindir. 21 yıldır bu işi yapıyorum, artık usandım. Bundan birkaç ay önce de çarşılık patatesleri tarlaya sürdüm, hiç sökmedim bile.

Bu yıl çok fazla patates fazlası oldu, her taraf kapalı. Devletin buna çözüm bulması gerek.

Benim ana geçim kaynağım budur. Ben bu işten geçiniyorum, her ay 7, 8 bin TL memur maaşım yok. Devlet yıllardır bunun da üzerine gitmiyor.”

 

Mehmet Bicen:  “Türkiye bize dış ticaret mevzuatı uyguluyor, bu uygulamayı esnetseler, elimizde 1 kilo bile patates kalmayacak”

“Patatesin bize olan maliyeti 2,5 TL, biz ürünümüzü 2 TL’ye bile satamıyoruz. Bu yıl da yine üretim fazlası ürünler sorun oldu. Türkiye ve güneye ürün gönderemedik. Güneye ticaret devam etti ama AB yetkilisi karantina uygulamalarından dolayı kuzeye geçip ürünlerine sağlık sertifikası onayı vermedi. Türkiye’ye olan ihracatta ise engellerle karşılaştık. Ürünlerimiz elde kaldı. Türkiye bize dış ticaret mevzuatı uyguluyor, bu uygulamayı esnetseler, elimizde 1 kilo bile patates kalmayacak ama esnetilmiyor.

Oteller kapalı, restoranlar eskisi gibi işlemiyor, bu sıkıntı bağıra bağıra geldi ama hükümet duymadı, önlem almadı.  TÜK önlem alıp, iç piyasada denge unsuru olmalıydı. Patates alımlarında da kimden alacağını kimden almayacağını belirleyip ona göre hareket etmeli. Ürünü almak için bekliyorlar, ürün tarlada pişiyor, bu sefer hemen buzluklara alınmadığındaysa eriyor. Olan üreticiye oluyor. Ürün fazlalığı nedeniyle TÜK, bunu göz göre göre yapıyor.”

 

Yıldıray Uluşan:  “Sorunları bir bütün olarak konuşabilmeliyiz”

“Ürünler tüm üreticinin elinde kaldı, kimisi söktü dağıttı, kimisi tarlada sürdü. Buzluklar doldu taştı. Elimizden hiçbir şey gelmedi, kendim ettim kendim buldum demekten başka bir şey yapamadık. Üretici zorda ama bunun tek nedeni fazla ürün değil. Her gün piyasada fiyatlar değişiyor, hükümet tüccarları ve marketleri de denetlemeli. Sürekli mazota zam yapılıyor, bunları bir bütün olarak konuşabilmeliyiz.”

 

Metin İkizoğlu: “Kendi buzluklarımıza ürünlerimizi stokladık”

“Ürün fazlalığı var, güneye ve Türkiye’ye ihracat yapamadık, oteller, öğrenci ve işçiler yok, restoranlar çalışmadı, talep düştü. Kendi buzluklarımıza ürünlerimizi stokladık, daha sonra piyasaya çıkaracağız. Fazla beklemek üreticiyi de bir kar getirmez. Buzluklarda elektrik ödüyoruz veya buzluğu olmayan buzluk kirası ödüyor.

Her zaman gelen tohum miktarı ekildi ama bu salgın yüzünden sıkıntı yaşadık. Salgın olmasaydı bu denli kaybımız olmayacaktır. Türkiye Mısır’dan ithal patates aldı, bizden alsaydı elimizde hiç ürün kalmayacaktı. Keşke devlet bu yönde girişim yapsaydı, şartları daha cazip kılsaydı.”


Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci:

“Ürün fazlası var, ne kadar bilmiyoruz”

Salgın nedeniyle “genel olarak bir miktar ihtiyaç fazlası patates olduğunu” dile getiren Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci, “Ciddi bir nüfus gidişi var, üretim planlaması eski nüfusa ve eski ihracata göre yapıldı. Aylık bin 200 ton patates tüketimi vardı, bu rakam düştü” diyerek, bu rakamın ne kadar düştüğünü bilmediklerini söyledi.

Bir miktar ürünün yurt dışına gönderildiğini kaydeden Deveci, buna rağmen yine de piyasada ürün fazlası olduğunu belirtti.

Hem iç tüketim hem de ihracat için piyasa analizi yaptıklarını kaydeden Deveci, “İkinci bir salgın durumunda iç piyasayı zora sokmayalım, ürün eksilmeyelim diye çalışıyoruz. Ne ürünümüz atılsın ne de insanlar pahalıya ürün satın alsın. Piyasayı dengede tutmaya çalışıyoruz.” dedi. 

 

“Devlet alıcı veya satıcı değildi”

Deveci, TÜK’ten geri iade edilen sanayi tipi patates ürünüyle ilgili de yorumda bulundu, muhatabın alıcı firma olduğunu belirtti.

Üretici ve firma arasında ürünün erimesiyle ilgili sorun çıktığını ifade eden Deveci, “Sanayi tipi patates üreten bu üretici, ürününü paketleme için TÜK’e götürmüş, buradan paketleme hizmeti alacaktı. Ürünleri birkaç gün ürün orada beklemiş. Paketlenip TÜK deposuna girecekti ama alıcısı özel bir firmaydı. Bu gibi durumlarda üretici paketleme maliyetini ödeyerek hizmet alır. Üretici ve firma arasında ürünün erimesiyle ilgili sorun çıkmış. Devlet alıcı veya satıcı değildi.

Paketleme konusu firma ile üretici arasında çözülen bir durumdur.” dedi. 


Toprak Ürünleri Kurumu’ndan zahire alımları için de ‘depolar doldu’ açıklaması:

TÜK’ün 6 deposu doldu

Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) 6 deposu dolduğundan dolayı zahire alımlarına İskele, Lefkoşa, Haspolat ve Mağusa Liman şubesinde devam edileceği açıklandı.

Tarım Bakanlığı, zahire üreticilerinin teslimde sıkıntı yaşamaması için İskele ve Lefkoşa silo depolarında arpa, Haspolat şubesinde arpa, sert buğday, yumuşak buğday ve tritikale, Mağusa Liman şubesinde sert ve yumuşak buğday alımlarının devam ettiğini bildirdi.

Yapılan yazılı açıklamada, TÜK depolarından Kumyalı, Akdoğan Tohum Temizleme, Holly Grains, Güzelyurt, Mağusa No: 4 ve Akdoğan’ın dün itibarıyla dolduğu; buralarda tohumluk materyali arpa, sert ve yumuşak buğday alımı yapılamayacağı belirtildi.

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri