Fehime ALASYA
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde endüstriyel mutfak, cihaz ve ekipmanları üretimi yapan KARSAL Endüstriyel Mutfak Şirketi yeni teknoloji yatırımları ile sektörde geleceğe umutla bakıyor.
Kuzey Kıbrıs'ın ilk ve tek entegre endüstriyel mutfak cihaz ve ekipmanları üreticisi firması olmanın gururunu yaşayan firma, yaptığı yeni makine ve kalıp yatırımlarıyla adada ilk kez poliüretan gövde ve pres yöntemiyle endüstriyel buzdolapları üretimine başladı.
Tesis, yüksek standartlı endüstriyel soğutucularla piyasadaki pazar payını genişletmeyi hedefliyor.
İhtiyaç doğrultusunda çeşitli ebat, ölçü ve modellerde üretim yapan firma, her türlü yaratıcılığa ve yeniliğe açık…
Firma, çalışma tezgâhları, eviyeler, istif rafları, dolaplar, taşıma arabaları, buzdolapları, soğuk odalar, açık büfeler, sıcak-soğuk servis hatları, mangallar, davlumbazlar yanında pişirme ekipmanları, fırınlar, hazırlık ekipmanları, pastane ekipmanları ve daha birçok ürün üretimi yapıyor.
Uzman kadrosu ile dünyanın gelişmiş ülkelerinde değişen ve ilerleyen teknolojik donanımı da örnek alarak, sürekli araştıran firma, yeni tasarımlarıyla üretimde, adanın öncü firması olma özelliğini koruyor.
Aile şirketi olan ve yıllardır yenilenerek gelişen firma, 1960’lı yıllardan günümüze faaliyet göstermeye devam ediyor. Firma Direktörü Metin Karasalih ve Firma Yöneticisi Nazım Adem Karasalih, üretim merkezinin kapılarını ADRES KIBRIS okuyucularına açtı.
BİRÇOK SIKINTININ NEDENİ ‘ÇÖZÜMSÜZLÜK’
Genel maliyetler açısından Türkiye’de üretim yapan emsal firmalardan hayli dezavantajlı olmakla birlikte Türkiye firmaları ile rekabet etmeye çalıştıklarını ifade eden Metin Karasalih, rekabet edilebilirliğin sadece iç piyasa ile mümkün olduğuna değindi. Son dönemlerde ada içinde turizm ve üniversite sektöründe yapılan büyük yatırımlardan pek faydalanamadıklarından yakınan Karasalih, ülkenin en temel sıkıntısının Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü olduğuna vurgu yaparak, ticaretteki sıkıntıları da buna bağladı.
‘POLİÜRETAN GÖVDELİ’ ENDÜSTRİYEL ÇALIŞMALAR
“Herkes çocuğunu avukat, memur, doktor olsun diye yetiştiriyor” diyen Karasalih, Kıbrıslı Türkler’in üretimden koparıldığını ve sonrasında yanlış bir toplumsal psikolojinin geliştirildiğini kaydetti.
2000'li yılların başında ise turizm sektörünün temel ihtiyaçları arasında olan endüstriyel mutfak cihazları üretimine başlayan firma, uzun yıllardır bu sektörde yer alıyor. 2000’li yıllarda Fagor firması ile işbirliği de yapan firma, bugün, elde ettiği deneyimle kendi cihazlarını üretiyor. Son teknoloji ‘poliüretan gövdeli’ endüstriyel soğutucu üretimine başlayan Karsal, bu alanda isminden başarıyla söz ettiriyor.
“BU YÖNTEMLE ÜRETİM KUZEY VE GÜNEYDE İLK KEZ YAPILMIŞTIR”
Yeni üretim olan poliüretan çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Karasalih, bu çalışmayla birlikte çok daha sağlam ve koruyucu gövdeler ile hem zamandan hem de enerjiden tasarruf edilebilecek buzdolabı üretmeye başladıklarını anlattı.
Karasalih şunları söyledi:
“İlk kez poliüretan gövdeli endüstriyel soğutucular üretmeye başladık. Poliüretan enjeksiyon yöntemi ile preslenerek gerçekleşen bu üretim adanın kuzey ve güneyin ilk kez başarılmıştır. Poliüretan gövdeli buzdolaplarını yurt dışında inceledik ve burada uyarladık. Burada kendimizin kurduğu makine ile üretimine başladık. Bu soğutucu ve pişiricileri yurt dışındaki fuarlarda da tanıtacağız. Bu ürün ile uluslararası standartlarda hem yurt içinde hem de yurt dışında çeşitli ülkelerde rekabet edebilir duruma geleceğiz. Endüstriyel mutfak sektöründe birkaç başlık altında toplanan ürün grubunun çeşitlerini, uluslararası standartlarda yerli üretim bir firma olarak gururla tanıtacağız.”
“AÇIKÇASI BİZ BU BÜYÜK YATIRIMLARDAN PEK FAYDALANAMIYORUZ”
Karasalih projelerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bugüne kadar iç piyasaya dönük çalıştık. Türkiye’de çok daha ucuz maliyetler, uygun teşvikler, ucuz işgücü ve ham madde ile yüksek teşviklerle üretilen cihazlarla rekabet etmekte zorlanıyoruz. Naylon faturalarla ithal edilen ürünler de tam anlamıyla haksız rekabet yaratıyor. Girdi maliyetleri ile birlikte Türkiye piyasasından yarı yarıya geride yarışa başlıyoruz diyebilirim. Burada yatırım yapan Türkiyeli iş sahipleri de tüm ihtiyaçlarını Türkiye’den veya buradaki bağlantıları üzerinden gerçekleştiriyorlar. Açıkçası biz bu önemli avantajlardan pek faydalanamıyoruz. Öncesinde bu yatırımcıların kalite kaygısı vardı, son dönemlerde bu kaygı da yavaş yavaş ortadan kalkabilir diye düşünüyorum. Çok fazla haksız rekabet oluyor. Tenceresine, tavasına, yatağına, yorganına kadar Türkiye’den geliyor...”
“EN TEMEL MESELE KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜDÜR”
“Ülkenin en temel sıkıntısı bana göre en temel mesele Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğüdür... Bundan kaynaklı da gelen diğer sorunlar. ‘Nasıl yurt dışına satarım’ kaygısı bizleri iç piyasaya kapattı. Üretimimiz artık yurt dışı piyasasıyla rekabet edebilir derecede kaliteli durumda fakat çıkış yollarımız kapalı. Ham maddeye erişim zor. Ham maddeyi Türkiye’den ikinci veya üçüncü elden almak durumunda kalıyoruz. Örneğin bu hammaddeyi Avrupa’dan doğrudan alabilsek maliyetlerimizi çok daha aşağıya çekebileceğiz. Tabii bunu yapabilecek finansal bir güce de ihtiyacımız olduğu aşikardır.”
“YERLİ İŞGÜCÜ BULAMIYORUZ…”
“Yerli işgücü bulamıyoruz, Kıbrıslı Türkler üretimden koparıldı ve sonrasında yanlış bir toplumsal psikoloji geliştirdi. Herkes çocuğunu avukat, memur, doktor olsun diye yetiştiriyor. Otuz yıldır yanımda çalışan Türkiyeli eleman, on yıldır yanımda çalışan Türkmenistanlı elemanım var. Yerli işgücü bulamıyoruz…”
HEDEFİMİZ
“Hedefimiz; Endüstriyel Mutfak Cihaz, Ekipman ve Araç Gereçleri üretiminde Avrupa standartlarına ulaşmaktır. Kıbrıs ve yakın ülkelerdeki pazarlardan pay almak istiyoruz. Kıbrıs’ın güneyine ve Akdeniz’deki ülkelere mal satmak için ciddi bir potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. Bunun için önemli bir altyapı, deneyim ve birikime sahibiz. Ülkemizdeki firmalar da bizim kendi yarattığımız markamıza güvensinler. Üretimi ancak birbirimize güvenerek ve destek vererek geliştirebiliriz. Ülkemizde turizm ve benzeri ekonomik sektörlerin yıllık ortalama 8-10 milyon Euro civarında Türkiye’den yaptığı ithalata, kendi üretimimizle yanıt vermek istiyoruz. Böylece çok önemli bir kaynak ülkemizde kalacaktır. Sonrasında bunun yaratacağı motivasyon ve sinerjiyle de adanın güneyi, Lübnan, Mısır gibi ülkelere ithalat yapmakla ilgili girişimlerimiz ileriye taşınabilecektir.”