Bir araştırma ve ürkütücü sonuçlar

Cenk Mutluyakalı

Kıbrıs’ın bütünü nasıl ki bölünmüştür, yeni bir bölünme adanın kuzeyinde yaşanıyor.
Bunu çoktan beri hissediyoruz.
İnkâr ediyorlar ama yüzleşmek istenmese de gerçek ortada duruyor.
Evrenselliğin ve aklın, iradenin ve demokrasinin olmadığı yerde kimlikler çarpışıyor.
Birini bölerken, bir diğerini birleştirme gayreti işe yaramıyor.

*  *  *

Çok önemli bir araştırma yayınlıyoruz: Kuzey Kıbrıs'ta Siyaset ve Toplum.
Üç akademisyen tümüyle bilimsel yöntemlerle bir çalışma yaptı.
Toplumsal nabzı siyasetin tepesinde ya da egemenlerin gölgesinde aramak yerine tabana indiler.
Araştırmada Kıbrıs kökenliler ile 1974'ten sonra adaya gelen Türkiyeli göçmenler arasındaki farklılık ve benzerliklere odaklanıldı.
Sertaç Sonan, Ebru Küçükşener ve Enis Porat muhtemelen suçlanacaklar: “Toplumu bölüyorsunuz.”
Halbuki bu sonucun mimarları, bir ülkeyi defa defa böldüler aynı zamanda!


*  *  *

Kıbrıslı Türkler arasında “kimlik” ya da “varlık” mücadelesi bir süredir öne çıkıyor.
İnsanlar “kimliğine” sarılıyorsa sorun var demektir.
Kimlik” yurttaşlığın yerini alıyor giderek.
Ya da alamıyor.
Bu da “bölünme”yi derinleştiriyor.
Ortak yaşam ve ortak yurt duygusu çürüyor.
Çürütülüyor.
Kıbrıs'ı özne görmeyen dayatmalar bu sonucu dayatıyor.

*  *  *

Adanın üç kuşak yerlisi Kıbrıslı nüfus ile Türkiye’den gelen göçmen KKTC yurttaşları arasında toplum ve siyasete bakışta ciddi farklılıklar var.
Kıbrıs’ta yaşayan ama Türkiye’yi “vatan” gören bir çoğunluktan söz ediyoruz.
“Cumhurbaşkanı” diye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı kabul ediyorlar.
Bu kesimlerde yeterince örgütlenemediği için sol siyasetin bu sonuçlardan ders çıkartması gerekiyor.
Sağ siyasetin de utanması!

*  *  *

Yine de bir gerçek değişmiyor…
Adanın kuzeyine yönelik nüfus mühendisliği giderek demokrasiyi ve iradeyi teslim alan bir sonuca evriliyor. “Etnik kimlik” temelli siyaset ya da tartışmalar huzursuzluk büyütüyor.
Kıbrıslı-Türkiyeli ayrımı var ve bu üzücü…
Böylesi bir ayrıma karşı öfke kabartanların “Türk-Rum” ayrımından beslenmesi de bir başka samimiyetsizlik.

*  *  *

Anketi dikkatle inceliyorum.
Umut verici sonuçlar da var…
Kıbrıs çözümünde “federal Kıbrıs’ı destekleyen Türkiyeli göçmenlerin oranının yüzde 32'lerde olması gibi…
Ürkütücü tablolar da…
Kıbrıslı Türkler bir çözümde en güçlü seçenek olarak federal birleşik bir Kıbrıs'ı görürken, Türkiye'den gelen KKTC yurttaşlarının "Türkiye'ye bağlanma" yani "ilhak" seçeneğini işaretlemesi gibi…

*  *  *

Asıl ürküten sonuç şu!
Her iki gruba yöneltilen bir soru var.
"Kıbrıslı Türkler ile Türkiyeli göçmenler arasındaki ilişkiyi genel olarak nasıl tanımlarsınız" diye.
En yüksek seçenek “kötü” olarak öne çıkıyor.
Hem de yüzde 50'nin üzerinde...
“İyi” diyenler yüzde 5'i bulmuyor.
Bunun sebebi nüfusun kendisi olamaz asla!
"Nüfus siyaseti" ve "biat" ilişkisiyle büyüyenlerin yarattıkları tablo ortada!