SON 2 GÜN
7 Nisan’a artık saatler kaldı.
Çok ilginç bir seçim dönemi yaşıyoruz.
Bir zamanlar aslanlar gibi kükreyen anlı şanlı UBP’yi göremiyoruz.
Belli ki kurultay kavgaları partiyi gerçekten bölmüş.
Kavşak eylemlerinde bile kitle toplamak için kurultay döneminde kamuya istihdam edilen geçici memurlar aranıyor.
Neredeyse zorla, baskıyla ellerine turuncu bayrak tutuşturulan isteksiz, moralsiz, tepkisiz insanlarla etkinlik düzenliyor koskoca UBP…
Ne acı…
Şimdilerde turuncu kravatlı gazetecilerin ortamı toparlama girişimlerine rağmen UBP bitmiş, tükenmiş bir görüntü veriyor.
Bu tükenmişlikte belli ki Hasan Sertoğlu da 'kurban' seçilmiş.
UBP’nin kaybedeceğini bile bile seçime giren Hasan Sertoğlu’nun “Kaybedersem Bakanlar Kurulu’na girmek isterim” şartı ile aday olduğu bir dönem konuşulmuştu.
Bu hesaba göre Hasan Bey kabinenin yeni üyesi olmaya hazırlanıyor.
Kaybedeceği kesin…
En koyu UBP’liler bile sağda solda “3’üncü mü, 4’üncü mü olacağız, merak ediyoruz” diye konuşuyor.
Yani UBP’yi yönetenler de anlamış, parti artık yarıştan çekildi.
Hükümet olanakların, Başbakan’ın ve kabine üyelerinin desteği az da olsa UBP’ye hareket katıyor…
Ama bu sondajlar bile ciddi bir fırlamaya yol açamıyor.
***
Diğer yandan belediyenin batmasının ortaklarından DP’de ise ortam daha gergin…
Hükümetin devletin tüm olanakları ile UBP adayı Hasan Sertoğlu’ndan yana tavır alması DP kanadında rahatsızlığa neden oluyor.
Kurultay çekişmeleri nedeniyle UBP’den oy çalma üzerine bir strateji izleyen DP’nin son dönemde gerilemesi partide panik havası yarattı.
Cemal Bulutoğluları ile sıkı fıkı ilişkileri bulunan ve arşiv fotoğraflarında kucak kucağa pozları olan Serdar Denktaş tamamen geri plana çekilmiş.
“Aman ben ortalarda görünmeyeyim” modunda takılan Denktaş, DP adayı Arabacığlu’nu öne sürüyor.
Belediyedeki yıkımdan söz etmek istemeyen Serdar Denktaş ve Mustafa Arabacıoğlu, TV programlarında Bulutoğluları’nın DP’liliğinden söz etmiyor!
Israrla bu konudan kaçan Arabacıoğlu, kızının Cemal Bulutopğluları tarafından belediyede istihdam edildiğini de gizliyor.
UBP ile DP arasında bu rüzgarlar eserken, CTP adayı Kadri Fellahoğlu seçimi önde götürüyor.
UBP ile DP’nin belediye ile düştükleri çirkefte çırpınmaları en çok CTP’ye yarıyor.
***
Yavaş yavaş toplum vicdanında da başkan olarak görülen Fellahoğlu artık başkanlığındaki yeni döneme hazırlanıyor.
Ve Lefkoşa’daki yeni dönem büyük engellerle başlıyor.
Bir yanda iflas etmiş bir belediye, diğer yanda kilitlenmiş bir belediye meclisi…
Ve hizmete aç Lefkoşa…
Kadri Fellahoğlu’na bu mayın tarlasında partinin yerel yönetimlerdeki tecrübesi yol gösterecek, bunu herkes biliyor…
Yeter ki istek olsun, irade olsun…
Burada da görev 2 gün sonra sandığa gidecek Lefkoşalı’ya düşüyor.
Çok az kaldı, bir hissa daha.
Lefkoşa’nın kurtulmasına az kaldı.
***
Ölsem de kurtulsam (!)
“İntihara teşebbüs etmek”…
Yasalarımıza göre suç!..
“İntihar etmek” suç değil, ancak “teşebbüs” suç sayılıyor.
Yani suçu yarım bırakırsanız (!), polis size dava okuyor.
Herhalde dünyada bir tek bizde böyle bir “suç” kavramı var.
Adam ölmek istedi yahu.
Bu tavır zaten sorunları olduğunu gösteriyor.
Siz bir de böyle bir insana “ceza” davası açtığınızda yangına körükle gitmiş olmuyor musunuz?
Yani ölse davadan kurtulacak.
Böyle bir hukuk sisteminde yaşıyoruz.
“Ölsem de kurtulsam” yasal…