Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın özellikle bozulan dörtlü koalisyon ve kurulan yeni hükümetle ‘olgunlaşan!’ tavırları çok dikkat çekiyor… Ersin Tatar Başbakan olarak UBP-HP hükümetini kurduğunda ilk sözüydü neredeyse; “Özersay bundan sonra daha rahat hareket edecek. Önceki hükümette kısıtlıydı, şimdi rahat olacak” demişti.
Tatar’ın sözünü ettiği demek ki Özersay’ın şimdiki açıklamaları, hareketleri, kendi başına buyruk hareketleriydi. Demek ki bu konu dörtlü hükümeti bozdurup yeni hükümet kurulurken konuşulmuş bir konuydu diye düşünülebilir.
Çünkü izlenebildiği gibi Özersay’ın Kıbrıs sorunu konusundaki açıklamaları, Akıncı’dan habersiz ‘sosyal buluşmaları’ yeni hükümetle gündemin ilk sıralarına fırladı.
***
Son olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile “eşlerle birlikte yemek yenmesi” şeklinde sunulan ‘sosyal görüşme’ ve bu görüşmeden Akıncı’nın haberinin olmaması önemliydi.
Özersay, “Akıncı’nın bilgisinin olmasına gerek yoktu çünkü sosyal bir buluşmaydı” demesine rağmen buluşmadan önce ve sonra yine kendi açıklamasına göre Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na aynı görüşmeyle ilgili bilgi verme gereğini duymasının ne demek olduğu da ilginç bir durum olarak kayıtlara geçmiştir.
***
Ve Maraş konusu… Özersay, Anastasiadis ile ‘yemek yedi’ geldi ve ne tesadüftür ki Maronitler konusu ve Maraş’ın açılması (envanter sayımı) konusu Bakanlar Kurulu’nun gündemi oldu. Özellikle Maraş konusu oldukça tartışmalıydı. BM kararlarında Maraş’ın BM gözetiminde açılabilecek olmasına rağmen KKTC yönetimi altında açılması ve envanter sayımı yapılması konuları yansıdı… Ersin Tatar “Las Vegas olacak, dünyaca ünlü sanatçılar yeniden gelecek” şeklinde açıklamalar yaptı.
Ama o da ne! Özersay “Biz açılacak demedik, envanter sayımı yapılacak” derken, Tatar da “Ben Las Vegas olacak demedim” diyerek röportajı verdiği Demirören Haber Ajansı’nı suçladı. Özersay yine “Türk yönetimi altında açılacak demedik, uluslararası hukuk çerçevesine uygulama yapılacak” derken Tatar, “Maraş Türk yönetimi altında açılacak” dedi.
***
Bir karmaşadır gidiyor… Tatar, Özersay bundan sonra rahat hareket edecek derken birbirlerinin rahat hareketleri birbirlerinin alanlarına tecavüz etmeye başladı. O kadar rahatlık ki sözler havada uçuşuyor, ne söylenmek istendiği, ne amaçlandığı belli değil.
Belki de alınan emirler farklı algılanıyor olabilir. Söylenen şeyler, “şu şöyle yapılacak, bu böyle kurgulanacak” gibi dillendirirken birileri, demek ki iki farklı kafada iki farklı algı yaratıyor. Bundan sonra “sen ne anladın, sen ne anladın?” diye emirler verildikten sonra ayrı ayrı sorulursa belki daha yakın açıklamalar yer alabilecek gündemde!..
Atık çöpler
Genelde üç ayrı çöp kutusu kullanılır çöplerin ayrıştırılması için… Cam, plastik, kâğıt diye ayrılır çöp kutuları… Üç atık madde için… Larnaka Havaalanı’nda gördüm; Bir çöpte üç ayrı atık… Basit ve yararlı bir çözüm… Üç ayrı çöp yerine aynı kutuda üç bölüm. Plastik-metal, kâğıt ve genel çöpler için… Fazla yer tutmayan, görsel kirlilik yaratmayan bir pratik çözüm… Elbette ki bu çözümler ara bir çözüm ama bu pratik çözümlerin olması için de ayrıştırılarak atılan çöplerin yeniden değerlendirmeye gideceği bir sistemin de olması gerekiyor… Örneğin bizde atık kâğıtlar, tenekeler toplanıyor, farklı şirketlere veriliyor ve o şirketler de yurt dışında başka başka yerlere göndererek yeniden değerlendirilmesi sağlanabiliyor… Burada, bu yeniden kullanım için yatırımlar yapılmasının yatırım yapacak kişi/şirketler için de (eğer yapılmadıysa) maddi açıdan tatmin edici olup olmadığının araştırılmasında yarar var. Hem kolay yoldan atık maddelerin değerlendirilmesi, hem de yeni bir iş alanı…
Kavga var!
Hakkında ‘özel komite’ kurulması kararını YENİDÜZEN'e yorumlayan UBP milletvekili Hüseyin Özgürgün; "Ersin Tatar ve Kudret Özersay bir kumpas kurdular. İkisi de siyasetten silinmelidir" dedi. "Bunlar topluma, toplumun içine sokulmuş birer nifaktır. Bu topluma çok büyük zarar verecekler… Bunların politikada olmaması lazım" diye de çok kararlı konuştu Özgürgün… Bakalım, kavga nerelere varacak?
Kimler-neden?
Hüseyin Özgürgün’ün banka hesaplarına yasal olmayan paralar girmiş, onlarla ev araba almış… Toplam 43 dava… Merak ediyorum; Özgürgün’ün banka hesaplarında ortaya çıkan bu para girişleri incelendiğine göre bu paralar kimlerden, niçin geldi ve bu incelemeler başkalarının hesaplarına da yapılırsa neler bulunur acaba?
///
Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır.
Seneca