“Sel”e kapıldığımız Ciklos yoluna dair meslek örgütleri “Mühendislik hatası var” dedi.
İyi de “hangi mühendis”?
Kim bu mühendisler?
İşte bu soru yanıtsız!
* * *
“İhaleler Lefkoşa’da açılmalı” diyorduk.
Ankara’ya düşman olduğumuzdan değil, işte bu nedenle...
En azından bilirsiniz kimmiş, neymiş, neredeymiş.
İhaleler Lefkoşa’da açılsın da “uluslararası” nitelikli olsun.
Gelsin oradaki firma, burada ihaleye girsin, yerel firmalarla işbirliği yapsın, denetlensin, bilelim hepimiz.
* * *
İlginç tabii...
Türkiye’deki firma da şu iddiasını ortaya koyuyor:
“Lefkoşa-Girne yolunda biz menfez yapmadık. Üst yapıyı yani asfaltı yeniledik. Suyun debisi öylesine güçlüydü ki, yolun altını oydu. Asfaltta tahribat dahi olmadı, çünkü asfalt sağlamdı.”
* * *
O zaman şu soru yanıta muhtaç:
“Bunca sene, onca yağmur, onca sel yaşandı, bu yol niye çökmedi de son düzenlemeyle birlikte un ufak oldu.”
* * *
Projenin kimin tarafından yönetildiği bilinmiyor, raporlar ortada yok, ihaleye ve projeye imza koyanlar eylem yapacak kadar siyaseti ucuzlatmış, bugünkü yöneticiler de pek çok soru işaretini yanıtsız bırakmış.
Yolun yapım ve planlama süreci de 90’lara kadar uzanıyor.
* * *
Yol çöktükten sonra söylenen çok.
Tipik “sonuç” toplumu!
“Oldu, bitti”yi konuşuyoruz.
“Mühendislik hatası var” da...
Bu hatanın sahibi, sahipleri, sorumluları kimler?
Asıl mesele o sorumluların yargılanmasıdır.
Yoksa!
“KKTC”nin kendisi zaten bir “mühendislik” hatasıdır.