Hellimli Demokrasi farklı bir program. Sadece izlemesi değil, hazırlanışı da farklı. Hellimli Demokrasi macerası bundan yaklaşık 5 yıl önce başladığında işin bu noktaya geleceğini pek az kişi öngörebilmişti. Beş yıl önceki ilk programın açılış konuşmasında üzerinde durduğum en önemli şey bu programı yaparken sıfatımın öncelikle “iyi bir izleyici” olacağıydı. Televizyon özellikle bizim çocukluğumuzun çok büyük bir bölümünde başroldeydi. Şimdiki çocuklar daha çok internet, playstation gibi alternatif mecralarla haşır neşir iken bizim çocukluğumuz, sabah Susam Sokağı ile başlar, öğledensonra Power Rangers ile devam ederdi. Televizyon öyle bir mesele ki, izlediğiniz bir şeyi bir daha unutmanız pek mümkün değil. Anneannesi tarafından büyütülen bir çocuk olarak, anneannemin düzenli olarak izlediği Yalan Rüzgarı dizisinin karakterlerini günlük hayatımda hiç kullanmıyor olmama rağmen unutabilmiş değilim mesela... Niki... Jack... Ketrin... Viktır... Fred... Paul... Gördünüz mü?! TV’de gördüğünüz bir şeyi hayatınızın geri kalanında hiç kullanmasanız bile unutmanız pek mümkün değil. İşte biz Hellimli Demokrasi’yi bu sorumluluk bilinciyle yapıyoruz. Ekranda gösterilenlerin hafızalarda kalıcı olacağını bilerek.
“ EEE BENİM SAYIN BAŞKANA BİR SORUM OLACAKTI...”
KKTC gibi bir ülkede siyasi mizah yapmak enteresan bir meseledir. Siyaset o kadar trajikomiktir ki asla malzeme sıkıntısı yaşanmaz ancak 2011 yılında dahi insanlar partilerine göre istihdam edildiği için maalesef siyasi hayata dair eleştiri hala bir tabu sayılır. Geçmişle kıyasladığımız da muhakkak ki özel yayıncılığın patlaması, siyasi erke karşı olan muhalif seslerin de daha kolay ifade edilmesini sağlamıştır. Hatta o kadar sağlamıştır ki, televizyonların canlı yayınlarına bağlanma konusunda takıntılı insanlar ortaya çıkmıştır. Ferdi Sabit Soyer’in başına gelen bir olay çok ilginçtir. Soyer sabah kuşağında Ada Tv’de programa katılmış ve aynı gün öğlen kuşağında ise Genç TV’de bizim Ali Kişmir’in Kıbrıs Dosyası programına katılmış. İzleyici her zamanki gibi telefonla canlı yayına katılıyor, bağlıyorlar, sorusunu soruyor. Soyer’in cevabı: “ Necati bey... Sabah Ada Tv’deydim... Orda da aynı soruyu sordunuz bana, bu sabah cevap verdiydim.” İzleyicinin buna cevabı: “ Aaa... Öyle mi... Pardon...” Yani anlayacağınız memleketin bir kısmı aman işimden olmayım diye konuşmazken, bir kısmı da sorduğu soruyu aynı adama aynı gün tekrar soracak kadar medya ile iç içe...
“NE ÇIKMAN AY OĞLUM GOYASIN BUNNARI TELEVİZYONA GENE?”
Hellimli Demokrasi’yi yapmaya başladıktan 2 yıl sonra programa 1 yıllık bir ara vermiştim. Bunun sebebi hem avukatlık stajını yapmak hem de master tezini bitirmekti. Bu ara dönemde halktan gelen talepler çok enteresandı. Markette manav reyonunda aynı anda domates seçtiğim tezye dahi programı soruyordu: “Ne çıkman ay oğlum goyasın bunnarı televizyona gene, yediler bitirdiler bu memleketi!” Ercan’daki polis: “Ciğerci Ahmet napar? Görmeyik sizi çoktandır. Noldu ama programa?” 2009 seçimlerinin akabinde UBP’nin tek başına iktidara gelmesinin ardından bir düğünde karşılaştığım Turgay Avcı’nın esprisi de ilginçti: “ CTP- ÖRP hükümetteyken program yapardın, hem beni hem babanı her kılığa soktun, şimdi lazım bunları yapasın... Ne zaman başlayacak Hellimli Demokrasi?” Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın da Hellimli Demokrasi’yi izleyip beğenilerini iletmesi,UBP milletvekili Hasan Taçoy’un Hellimli Demokrasi konusunda bize tebrik mesajları göndermesi, dönemin CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer’in her kaşılaştığımızda “Bu tam Hellimli Demokrasilik” diye çeşitli anılarını benimle paylaşması gerçekten son derece mutluluk vericiydi. Bir gün markette karşlılaştığım ve UBP’nin bürokratlarından olduğunu bildiğim bir öğretmenim: “Ben koyu UBP’liyim. Sen bizi de eleştiriyorsun ama CTP’yi de eleştiriyorsun, evimde Digitürk var, Hellimli Demokrasi’yi izlemek için evime uydu taktırdım.” demesi de unutmayacağım olumlu tepkiler arasındadır. Gülgün Hanım’ın bir hastasının Hellimli Demokrasi’nin yayına ara verdiği yıl, kendisine: “Oğlunuz programı kaldırdı diye sağlığım daha kötüye gidiyor... Haftada bir gün gülüp rahatlıyorduk, şimdi o da yok...” demesi konuyu halk sağlığı ile de ilişkilendirdi. Bu reaksiyonlar bana programın ilk yayınlandığı kanal olan KTV’nin o dönemki müdürü Erdinç Gündüz’ün bir sözünü hatırlattı. Hellimli Demokrasi’nin 10. programının yayınlanmasının akabinde odasına toplantı yaptığımız Erdinç Gündüz gözlüklerinin üzerinden baktı ve şöyle dedi: “Bu ülkede artık bir Hellimli Demokrasi gerçeği var.”
KILIÇ- KALEM
Bu sezon Hellimli Demokrasi halkın televizyonu Genç Tv ekranlarında olacak. Sevgili Ertan Birinci ve Tekin Birinci, yakın zamanda taşınacakları Birinci Medya Plaza ile zaten ülke televizyonculuğuna bir çağ atlatmaya hazırlanıyorlar, Hellimli Demokrasi ekibi olarak biz de böylesine müthiş bir yatırıma ev sahipliği yapan kurumun çatısı altında olmaktan heyecan duyuyoruz. Hellimli Demokrasi’nin ortaya çıkması için ilk günden beri birlikte inanılmaz bir efor sarf ettiğimiz yönetmenim ve değerli dostum Serhat Tanaman’la birlikte artık prodüksiyon ailemizi biraz daha genişletiyoruz. Joker’s Perspective Reklam ve Prodüksiyon ajansı olarak bu sezon Hellimli Demokrasi’nin yanına başka programlar da eklemeye karar verdik. Biraz Vaiz-Tanaman uyumuna güvendiğimiz için biraz da gençlerdeki potansiyeli fark ettiğimizden dolayı Eşref Vaiz ve Mehdi Tanaman’ın siyasi tartışma ve yorum programı KILIÇ-KALEM Bu akşam 20.30’da Genç TV’de başlıyor... Bir hellim... Bir demokrasi... Ve daha nice programlara...