BRT Tv’de yapım ve sunuculuğunu üstlendiğim “Bir Yazar Bir Kitap”ta 100. Programa imza atarken, bu programın doğuş nedenlerini buradan paylaşmak istedim.
Özel bir yazı gibi görünse de yazacaklarım, aslında “pandemi” denilen o söz konusu dönemde hayatların-hayatlarımızın nasıl değiştiğine örneklerden biri olarak karşımıza çıkıyor bu program. Bundan dolayı o günlere, o “kapalı” günlere dönmek istiyorum bugün.
“Örfi İdare” kelimesini, yani “sokağa çıkma yasağı” deyimini ilk benliğime ve kelime hazneme sokan, 20 Temmuz 1974 savaşı olmuştur. Limasol’da esir düştükten sonra bizler, İngiliz Üslerine gitmek yerine evlerimizde kalmayı yeğledik. Böyle olunca da öğleden sonra gün batımında sokağa çıkma yasağının ne olduğunu anlamış yaşamış oldum.
Yıllar sonra bu “sokağa çıkma yasağıyla” daha farklı bir şekilde karşılaştım. Bunun adına da Covid-19 Pandemi dönemi dendi.
Türkiye’de yayınlanan ilk kitabım ve dolayısıyla ilk romanım olan “Zat-ı Muhteremin Mektupları”yla birlikte yine benim için bir “ilk” olacak; Bursa Kitap Fuarı’nda 13 Mart 2020’de kitap imza günü programında, yayınevim Edebiyatist tarafından organize edilmişti. 12 Mart’ta biletlerimizi alıp otelimizi ayarlamışken Covid-19 vakalarının bir anda artmasıyla maalesef gitme kararımı iptal ettim. İyi ki etmişim çünkü hemen kısa bir süre sonra kapanmalar ve müthiş önlemler gelmeye başladı. Gitmiş olsaydım Türkiye’den zor dönüş yapabileceğimi ilerleyen günlerde anlamış oldum.
Evet sonra bize de bu kapanda durumu geldi kapımızı çaldı. Kıbrıs Türk toplumu uzun yılardan sonra (özellikle savaş günlerinde) ilk kez bu kadar uzun bir kapanmaya girdi. Malum, marketlerden yiyecek stokları yapıldı ve ev dışına çıkmamız bile engellenmişti.
Sosyal yaşamımızda bu olurken diğer taraftan iş yerleri ve yayın kuruluşları da bu kaosun ve sorunun içerisinde yer aldı.
BRT Tv’de konuklu programlar iptal edilmekle birlikte yayını sürdürülebilir hale getirmek için evden, imkanı olanların kısa programlar, çekimlerle bunun nisbeten giderilebileceği düşünülmüştü. İşte böylece bu sıkıntılı ve imkansızlıklar, bugün 100. Programa ulaşan Bir Yazar Bir Kitap’ı yarattı.
Böylesi bir duruma girer girmez ilk işim müdürümüz Meryem hanımdan bana bir izin yazısı göndermesini istedim. Böylece kurumda yer alan odamdaki kameramı ve bilgisayarımı alıp evimde kapalı bir şekilde birşeyler üretebileceğime karar verdim.
Kitap programlarıyla yoğrulmaya başladığım son dönemlerimde konuk alamayacağıma ve çekim yapamayacağıma göre, bir yazarın bir kitabını ele alarak, yazarın biyografisini de ekleyerek 5-7 dakikalık kısa programlar yapabileceğimi düşündüm. Öncelikle böyle başladım. Çatıkatımdaki kütüphanemin önüne kameramı kurup karşısına geçtim, seçtiğim yazarın kitabından alıntılar yaparak kendi kendimi kaydettim. Ardından akıllı telefonumun ses kayıt programına yazarın biyografisini okuyarak tüm malzemelerle bilgisayarımın karşısına geçtim. Yazarla ilgili fotoğrafları da internetten bularak 5-7 dakikalık küçük programları oluşturmaya başladım. 25 Mart 2020 tarihinden başlayarak her gün için 4 program ürettim. Bu dört programı hazırladıktan sonra tabii bunların BRT’ye bir şekilde ulaştırılması gerekiyordu. Fakat kullandığımız Tv yayın formatı olan “MXF”, 2 GB üzerinde olduğu için “wetrasfer” ile gönderilemiyordu. Zaten internetlerimizin gücü de düşmüştü. Herkes evde oturmaktan dolayı internete hücum etmişti. Böylece ikinci bir izin kağıdı daha müdürümüz tarafından gönderilerek, sokağa çıkma izni aldım. Böylece flash disc’te programlarımı götürebiliyordum.
Ardından 5-7 dakikalık süreyi daha da artırabilir miyiz diye ilgili sorumlu arkadaşlardan öneri geldi. Böylece tek bir yazar yerine iki yazardan oluşan, araya da “Kitaplık” diye bir bölüm daha ekleyerek 20 dakikalık bir programın içeriğini oluşturmaya başladım.
7 Nisan 2020 tarihinde ilk “Bir Yazar Bir Kitap”ımızı da yayına vermiş olduk. Bu ilk programımızda Ayşe Kulin “Her Yerde Kan Var”, ile Derviş Zaimoğlu’na “Rüyet” kitabıyla yer vermiştim. 28 Temmuz 2020 tarihine kadar kütüphanemden yararlanarak, birçoğu da 2020 öncesi yayınlanmış kitaplarla 16 adet Bir Yazar Bir Kitap programımıza, yaz döneminin ortasına kadar imza attık. Kimler vardı bu programlarda, bunun da notunu burada düşmüş olalım:
Ayşe Kulin “Her Yerde Kan Var”, Derviş Zaim “Rüyet”, İber Ortaylı “Bir Ömür Nasıl Yaşanır”, Tuncer Bağışkan “Kıbrıs’ın Geçmişine Yolculuk”, Khaled Housseini “Uçurtma Avcısı”, Zeki Erkut “Kral”, Amin Maalouf “Uygarlıkların Batışı”, Özden Selenge “Korkma Ay Doğacak”, Heather Morrid “Auscwitz Dövmecisi”, Sibel Siber “Aynı Masada Yarım Asır”, Irvin D. Yalom “Günübirlik Hayatlar”, Bekir Kara “Katırcılar”, Ahmet Ümit “Kavim”, Neriman Cahit “Lefkoşa’ya Mektuplar”, Paul Auster “Leviathan”, Mehmet Kansu “Kesik Yeşil Limonlar İçin Düet”, Hasan Ali Toptaş “Beni Kör Kuyularda”, İsmail Bozkurt “Kaza”, Bahar Yaka “Diablonun Günlüğü”, Hakkı Atun “Hakkı Atun’un Politika Anıları”, Vedat Türkali “Kayıp Romanlar”, Ergin M. Birinci “Sait Hoca”, Ahmet Altan “Ölmek Kolaydır Sevmekten”, Ümit İnatçı “Miserere Mei Deus”, Dan Brown “Cehennem”, Ahmet Tolgay “Dr. Ayten’in Romanı”, Fatih Ayan “On Bir Öykü”, Mahmut İslâmoğlu “Geleneksel Kıbrıs Türk Mutfağı”, Orhan Pamuk “Kar”, Bülent Fevzioğlu “Belgesel Notlar-1”, Sunay Akın “Ay Hırsızı”, Prof.Dr. Ulvi Keser “Kıbrıs Türk Mücadele Tarihinde İletişim 1955-1974.”
Bu yazımızı niye kaleme aldım?
Çünkü bir kez daha insanoğlunun “olumsuzluklar” karşısında neler yarattığının bir küçük örneği olduğuna inandığımdandır. Evet hâlâ daha o kapalı günleri ve özellikle ekonomik-sosyal travmalarımızı atlatmış sayılmayız. Ama tıpkı savaş ve o sıkıntılı günlerimizde de olduğu gibi, böylesi ortamların insanı, imkânlar yaratarak yeni birşeyler üretmeye teşvik ettiğini de görebilmekteyiz. Bir Yazar Bir Kitap da işte bu küçücük örneklerden yalnızca bir tanesidir.