OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR...
Bir okurumuz bize ve Kayıplar Komitesi’nin Araştırmalardan sorumlu Kıbrıslıtürk Üye Asistanı Antroplog Okan Oktay’a 5 Ağustos 2021 tarihinde Lefkoşa’da olası bir gömü yeri gösterdi.
Okurumuz, konuyla ilgili olarak bize ve Okan Oktay’a özetle şunları anlattı:
*** Dere yatağına bakan bir grup efgalipto vardır...
*** Bunların bir tanesinin altına bir Kıbrıslırum gömülmüş.
*** Bu bilgiyi bana veren şahıs, sözkonusu Kıbrıslırum’un 1974’te tabancasını çekerek bir yakınını öldürdüğünü, kendisinin de bu Kıbrıslırum’u yakalayıp bu efgaliptoların olduğu alana getirdiğini, sözkonusu Kıbrıslırum’u efgaliptolardan birine bağladığını, Kıbrıslırum’un silahıyla kendisine ateş ettiğini anlattı. Sözkonusu şahsı size göstermiş olduğum efgaliptonun altına gömmüş...
Bu okurumuza paylaştığı bu bilgiler ve bize ve Kayıplar Komitesi’ne bu olası gömü yerini göstermiş olduğu için çok teşekkür ediyoruz...
KIBRIS’TAN HATIRALAR...
“Bir fotoğraf ve kayıp babamın izinden...”
Kenan Arifoğlu
Babam ben küçükken, 26 yaşındayken, Kaymaklı’da kayboldu.
Bir gün bir hastam, aynı zamanda yakınım, bana babamın çoçukken, işyerinde çalışırken bir fotoğrafını getirdi, (oturanlardan soldan birinci)...
Ben de bu fotoğrafı sakladım, sonra bir arkadaşa bu resmi gösterirken “Bu resim” dedi “Nafi kardeşlere aittir... Yani ANK Limited...”
Bir gün çalıştığım hastaneye ANK Limited’den bir dağıtımcı geldi, onu kenara çektim ve sordum, “Bu fotoğrafı gördün mü?” dedim.
O da bana “Bizim şirketin genel merkezinde bu fotoğraf var” dedi!!
İçeride ofiste birileri vardı, içeri girdim, kendimi tanıttım ve işte o eski fotoğrafta ayaktan sağdan ikinci babamın ustası ordaydı, ona babamın fotoğrafını gösterdim , ilk kelimesi, “Rahmetlik , Emine hanımın oğlu Cemal” dedi, “Hamitköy’den gelirdi...”
Babamın izinden...
(Kenan Arifoğlu sosyal medya paylaşımından alıntıdır – 31.7.2021)
(Mart 2007’de bu sayfalarda Dr. Kenan Arifoğlu’yla, “kayıp” babasına ilişkin geniş bir röportaj yayımlamıştık... Cemal Hüseyin Arifoğlu hala “kayıp”, gömü yeri hala bulunamadı...)