Bir yıldır beyin tümörü ile mücadele eden 5 yaşındaki Refik Ejder, İstanbul’da tedavi görüyor... Bilinci kapalı halde makineye bağlı yaşamını sürdüren Refik’in annesi Aliye Ejder ise doktorların ‘sabır’ dediğini söylüyor, oğlunun başında, “Bir mucize olsun” diye diliyor.
“Ameliyat öncesinden operasyonun çok riskli olacağı söylendi. Bana hiçbir annenin hayal bile etmek istemediği, duymak istemediği şeyler söylendi. Ölebilir, herhangi bir uzvunu kaybedebilir, konuşamayabilir, yürüyemeyebilir denildi…”
“Diğer oğlum uzakta hasret çekiyor, Refik yanımda ama elimden bir şey gelmiyor, çok zor durumdayız. Cihaza bağlı ama bilinci yerinde değil uyanık ama bize hiçbir tepkisi yok. Refik çok şey yaşadı. Küçücük bedeninde delinmedik yeri kalmadı, yapılmayan müdahale kalmadı.”
Fehime ALASYA
Bir yıl önce beyninde yumurta büyüklüğünde bir tümör olduğu öğrenilen 5 yaşındaki Geçitkaleli Refik Ejder, geçirdiği ameliyat sonrasında bazı yetilerini kaybetti, iki kez kalbi durdu, bilincini yitirdi, aylardır makineye bağlı yaşıyor, annesi ise başında ‘mucize’ için bekliyor.
Henüz beş yaşında olan Refik Ejder, bir yıldır beyin tümörü ile mücadele ediyor.
Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ‘beyin tümörü’ teşhisi konulan ve İstanbul’da tedavi gören beş yaşındaki Refik, ona uzanacak yardım eli bekliyor.
Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Beyin Sapı Glial Tümör tedavisi görmekte olan Geçitkaleli 5 yaşındaki Refik Ejder, makineye bağlı yaşıyor.
Anne Aliye Ejder: “Gece üstü örtmeye kalktım, her şey o an başladı”
Anne Aliye Ejder, beş yaşındaki Refik’in hastalanmadan önce sürekli olan öksürük ve burun akıntısı dışında hiçbir rahatsızlığının bulunmadığını anlattı.
Refik’in hastalanmadan önce Atatürk Meslek Lisesi Kreşi’ne gittiğini ve hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını anlatan anne “Normal okuluna giden bir çocuktu. 16 Ocak 2018 gecesinin sabahında bile abisiyle koşup oynadı, hiçbir hastalık belirtisi de yoktu. Gece üstü örtmeye kalktım ve nefessiz kaldığını gördüm. Her şey o an başladı. Önceden sürekli nezle ve grip olurdu, devamlı bir öksürüğü vardı,‘alerjidir, soğuk algınlığı, bünyesi zayıftır’ denildiği için biz de üstelemedik, üstelemediler, geç kaldık…” dedi.
Ejder ailesinin ikinci oğlu olan Refik’in bir de Hakkı adında 9 yaşında abisi var. Aslen Geçitkaleli olan Ejder ailesi, bir yıldır İstanbul'da yaşam sürüyor.
“İnşallah bir mucize olur da oğlum uyanır”
Uzun zamandır sağlık mücadelesi verdiklerini anlatan anne, buna karşın henüz yolun başında olduklarını ifade ederek, bir “mucize olmasını” diledi; Anne Aliye Ejder: “İnşallah bir mucize olur da oğlum uyanır” dedi.
“Bana hiçbir annenin duymak bile istemediği şeyler söylendi”
Anne Aliye Ejder, yaşadıklarını YENİDÜZEN ile paylaştı:
“Normal okuluna giden bir çocuktu. 16 Ocak 2018 gecesinin sabahında bile abisiyle koşup oynadı, hiçbir hastalık belirtisi de yoktu. Gece üstü örtmeye kalktım ve nefessiz kaldığını gördüm. Her şey o an başladı. Önceden sürekli nezle ve grip olurdu, devamlı bir öksürüğü vardı,‘alerjidir, soğuk algınlığı, bünyesi zayıftır’ denildiği için biz de üstelemedik, geç kaldık… En son tümör büyüdü, yutkunmasını engelliyordu, yediği her şey ciğerine kaçıyordu ve ciğeri sönmüştü.”
16 Ocak 2018 gecesinden bu yana rahatsız. O gece uyurken nefesi kesildi, hemen Lefkoşa’da Devlet Hastanesine kaldırıldı. Çok şanslıydık. Oradaki doktor doğru teşhis ve doğru müdahale ile çocuğun hayatını kurtardı. Beyin tomografisi çekildi, şüphelendiler, başında bir kitleye rastlandı. Emarı çekildi. Beyin sapının içerisinde çok riskli bir noktada tümörünün olduğu saptandı.
Burası beynin tüm komutlarını verdiği noktaymış ve kitle büyükmüş. Bize yumurta büyüklüğünde tümör denildi.
İlk müdahale ardından müşahede altına alındı. Ardından Yakın Doğu Hastanesi’ne sevk edildik. Orada da yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam etti. Çocuk beyin cerrahisi olmadığı için bizi Türkiye’ye, İstanbul’a Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler. Burada yaşamaya başladık. Diğer oğlum uzakta hasret çekiyor, Refik yanımda ama elimden bir şey gelmiyor, çok zor durumdayız.”
“Ambulans uçakla gelebilmemiz için seferber olundu…”
“26 Ocak’ta hemen Türkiye’ye geldik. Refik cihaza bağlıydı, ambulans uçak gerekliydi, çok ciddi bir bütçeydi ve bakanlığımız sağ olsun ayarladı. Bize tüm siyasiler ve bakanlıklarımız çok yardımcı oldu. Ambulans uçakla geldik, yerleştik, burada tetkikler yapıldı ve 1 Şubat’ta çok riskli bir ameliyat oldu.”
“Ölebilir, herhangi bir uzvunu kaybedebilir, konuşamayabilir, yürüyemeyebilir denildi… ”
“Ameliyat öncesinden operasyonun çok riskli olacağı söylendi. Bana hiçbir annenin hayal bile etmek istemediği, duymak bile istemediği şeyler söylendi. Ölebilir, herhangi bir uzvunu kaybedebilir, konuşamayabilir, yürüyemeyebilir denildi… ”
“Cihaza bağlı, karnından beslenebiliyor”
“Ameliyat oldu, her şey yolundaydı, 24 saati bulamadan nefes alamamaya başlandı, cihaza bağlandı, cihazdan ayırmaya çalışırken, ciğerinin söndüğünü fark ettiler. Çocuk hala cihaza bağlı. O dönem uyutulurdu, şimdi uyutulmaz. Akabinde karnından beslenmesi gerektiğini söyleyip beslenme torbası koydular ve şırınga ile besliyoruz. Ameliyattan sonra hiç ağzından beslenemedi. Sadece karnından besleniyor.”
“Bilinci yerinde değil, doktorlar sabırlı olmamızı söylüyor”
“Bir buçuk aylığına adaya döndük, orada yeniden hareketlenmeye başlıyordu, sonra tümör yeniden etkileşim gösterdi. Sonra yine sevkimiz çıktı yeniden İstanbul’a geldik. İki kez kalbi durdu beyni sıvı topladı, oksijensiz kaldı. Cihaza bağlı ama bilinci yerinde değil. Refik şu an uyanık ama bize hiçbir tepkisi yok. Beyin tümörünün yanında aşırı kasılma olduğu için fizik tedavi görüyor, Refik çok şey yaşadı. Küçücük bedeninde delinmedik yeri kalmadı, yapılmayan müdahale kalmadı.
Hem beyin tümörü, hem beyindeki sıvının tahliyesi, hem kasılmalarıyla ilgili, hem de karnından beslenmesiyle ilgili sıkıntı yaşıyor. Bu konularda tedavi görüyor.
Doktorlar her çocuğun farklı tepki gösterdiğini söylüyor, çok uzun bir iyileşme sürecimiz olduğu, çocuğun çok zararı olduğunu söylüyorlar. Amacımız en erken zamanda bilincini yerine getirmek. Ama doktorlar sabırlı olmamızı söylüyor.”
“Bu kadar zaman çok direndik, artık son raddeye geldik”
Buraya sevkle geldik ama tedavide kullanılan araç gereçlerin, mamalarının alınması, maddi olarak bizi çok zorladı. Bu kadar zaman çok direndik, artık son raddeye geldik, arkadaşlar görünce müdahale etti, kampanya başlattılar. Refik için her çareye başvuracağız. Bizim için iyi olacaksa kök hücre tedavisi yaptırmak istiyoruz, daha çok yolumuz var. Biz uzun zamandır bu yoldayız ama daha başındayız. İnşallah bir mucize olur da oğlum uyanır.”
YARDIM İÇİN HESAP NUMARALARI:
Salih Ejder adına:
Koopbank Lefkoşa Şubesi: 10-300-6175247
Havale veya EFT için UBAN numarası: CT89 1200 0028 0000 0000 0048 7570
Makbuz karşılığında yardımlar için:
Mustafa İncirlili: 0533 8709663
Hatice Eray: 0533 8367200
Nalan Aşık: 0533 8347415