İlk kez dokuz yıl önce yani 14 Ağustos 2007 tarihinde bu sayfalarda kaleme aldığımız, Lefkoşa’da askeri bölgede bulunan Kornaro Oteli civarında olası bir toplu mezar bulunma ihtimali, dün yapılan çalışmalarla ileriye götürüldü.
Kayıplar Komitesi yetkilileri, 2007 yılından başlayarak, 2011 ve ilerleyen yıllarda bu okurumuzun ifadeleri çerçevesinde, okurumuza Kornaro Oteli’ne giderek bu olası gömü yerini göstermek için askeri makamlardan izin aldı ve dün bu ziyaretin gerçekleştirilmiş olduğunu öğrendik.
Okurumuz, Kayıplar Komitesi’nin Kazılar Koordinatörü Okan Oktay ve Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Yardımcısı Ksenofon Kallis’le birlikte Lefkoşa’da askeri bölge içerisinde bulunan Kornaro Oteli’ne giderek bu olası toplu mezarın nerede olabileceğini Kayıplar Komitesi yetkililerine gösterdi.
Bu ziyaret askeri bölge içerisinde olduğu için biz, okurumuza eşlik edemedik.
Bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak okurumuzun olası toplu mezar yeri göstermesini sağlayan Kayıplar Komitesi yetkililerine, bu olası gömü yerini gösteren okurumuza “Sonsuz teşekkürler” diyoruz.
OKURUMUZ NELER ANLATMIŞTI?
Okurumuz bize 2007 yılında Kornaro oteli bölgesinde olası bir toplu mezardan söz etmiş ve biz de bu bilgileri gerek Kayıplar Komitesi yetkilileri, gerekse okurlarımızla bu sayfalarda paylaşmıştık…
14 Ağustos 2007 tarihinde bu sayfalarda bu konuyla ilgili şöyle yazmıştık:
“17 yıl önce bir çocuğun keşfettiği toplu mezardan çıkan kemikleri, dün Kayıplar Komitesi’ne teslim ettik. Kayıplar Komitesi, bugün bölgeyi araştırmaya başlıyor.
Gazetemizin dünkü yayını geniş yankı yaratırken, konuyla ilgili olarak okurlarımızdan çok sayıda telefon aldık. Özellikle Kornaro Otel bölgesinde çarpışmalara katılan Kıbrıslıtürkler de bölgede yığınsal bir toplu mezar bulunduğunu söylediler. Okurlarımız “Kornaro Oteli’nin üstünden baktığımızda, ölüleri gömmekte olan şiroları görüyorduk... Bayağı büyük bir çukura gömülmüşlerdi” diye konuştular. Bu okurlarımızdan biri şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Kornaro Oteli bölgesinde harekata katılan mücahitler olarak taarruzda Kornaro Oteli’ni ele geçirmiştik ve onun üst katlarına uçaksavar yerleştirilirken, üst katlardan askerlerin dozerlerle büyük çukurlar kazarak içine ölüleri gömdüklerini görüyorduk. Nitekim daha sonra bu bilgiyi …. isimli Türk Alayı’na mensup bir assubay bize doğruladı. Ve hatta Yunanlı subaylar mevzileri terkederken, mevzilere zincirlenmiş olarak bazı Kıbrıslırum askerlerin orada bırakıldığını da bize anlattı. Biz o bölgede aşağı yukarı 30 civarında kişiydik. Şu anda Nicosia Club yani Lefkoşa Şehir Kulübü’nde üslenmiştik birinci harekatta. Sonra takviye birlik geldi ve Kornaro’ya doğru taaruza geçmiştik. Bu ikinci harekatta olduydu. O dönem bu yaşananlar Türkiye basınında da çıktıydı...
Çünkü o bölgede yaşananlar olağanüstü bir savaştı. Kısacası bu bölgede çok şiddetli çarpışmalar yaşanmıştı... Çünkü Yunan birliklerinin amacı, o bölgeyi yarıp, dağdan Lefkoşa’ya inmek isteyen Türk askerlerini engellemekti. Tüm güçleriyle saldırmışlardı – ağırlığı da Gönyeli’ye vermişlerdi. Çünkü Gönyeli dağa daha yakın bir bölgeydi.
Biz Kornaro’da yan taraftan sol kanadı oluşturuyorduk ve Türk Alayı’na destek veriyorduk – sol kanattan sarılmasını engelliyorduk. Biz 900 kişiye yakın bir güçtük bu bölgede – bunların 150 tanesi profesyonel mücahitlerdi, geriye kalanlar ise gönüllüler ve yaz tatiline gelen üniversite talebeleriydi. Ben Kornaro Oteli’nin üzerinden dozerlerin tam olarak ölüleri nereye gömdüklerini göstermeye hazırım.”
Okurumuzun anılarını daha sonra ayrıntılı biçimde yazacağız.
YENİ İHBAR
Öte yandan bir diğer okurumuz da yine aynı bölgeyle ilgili olarak farklı bir yere ilişkin bazı bilgiler paylaşmak istediğini söyleyerek şöyle dedi:
“Ben Gönyelili’yim. 1974 savaşının hemen sonrasında ovalarda dolaşırken bazı ölüler görmüştüm. Bunlar parçalanmışlardı. Mesela eller, ayaklar vardı. Belli ki askerlerdi çünkü üniforma giymişlerdi. Söylediğim yer, Omorfo yolunda, Vedat Benzinci’nin arkasında kalır. 500 metre kadar ileride bir koruluk var – Gönyeli’ye daha yakın olan bölgede bir dere vardı ve bu gördüklerim derenin içindeydi. Ben bu yeri göstermeye hazırım.”…”
(YENİDÜZEN – Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler – Sevgül Uludağ – 14.8.2007)
“İKİ ŞİROYLA GÖMDÜLERDİ…”
2011 yılında ise bu konuda yayınımızı sürdürmüş ve okurumuzun anlattıklarını bir röportaj şeklinde yayımlamıştık.
Röportajın Kornaro Oteli’yle ilgili bölümünde okurumuz şöyle anlatıyordu:
“O bölgede oldukça yoğun bir çatışma yaşandı. Grammer School dediğimiz bir yer vardı, onun üstünde, günlerce süren bir çatışma vardı, beton mevziler onun üstünde... Alay o bölgede çok büyük zayiat verdi. Biz görürdük Kornaro’nun üzerinden, uçaklar da gelir bombalardı, yer mevzisi çok zordur, hedef alaman kendini çünkü, uçaklar da gelirdi, bombalardı ve apartman boyu toprak kalkardı. O bombayı atardı, asker ilerlerdi... Yer mevzisiydi çünkü, lavı püskürtürdü, giderdi. Kornaro’nun üstünden biz görürdük. Tabii ondan sonra imha edildi mevziler, bir hayle yaralılar falan... Ve bütün gece şirolar geldi, şirolar kazdılar... Biz çığlıkları duyardık gece...
Ertesi gün bir astsubayla, tabii kontaktlar kuruldu, “Yahu” dedik, “akşam bütün gece şiroları duyardık...Neydi bu?”
“İşte çukurları kazdık, gömdük” dedi.
Onun üzerinden biz şiroları gördük yani, şirolar napmaya geldi?
Kornaro’dan güneye baktığında, Rum tarafına, apartmanın üstünde olsam yani Kornaro’nun üstünden, gösterebilme imkanım olabilir. Kornaro’yla sağ tarafında ağaçlık bir bölge vardı... 37 sene geçti aradan. Hafızamda hayal meyal hatırladığım ağaçlık bir bölge vardı sağda, o ağaçlık bölgeyle Kornaro arasında şiroları gördük, daha gün kararmadıydı, şirolar kazmaya başladıydı... Bir astsubay vardı, gelirdi, devamlı sohbet yapardık. Sorduğumuz zaman “Nere götürelim da gömelim? Gömdük, gitti” dedi bize... “Savaşta olur böyle şeyler” dedi. O şiroların kazdığı yer, Kornaro’nun sağı, ağaçlarla Kornaro arasında bir yerdir. Ha belki onun üstünde olsam, hayal meyal gösterebilirim. Ama orada bir hayle ceset vardı, yaralı vardı... Kaç kişi olabilirdi? Vallahi o yer mevzilerinden kaç kişi çıktı? 20? 30? 40? 50? İki şiro kazdı saatlarınan... Yani elle kazılmadı, şirolar kazdı kendini... Ve o bölgede çok yoğun bir savaş oldu...”
Bu okurumuzla Kayıplar Komitesi yetkililerini birkaç yıl önce buluşturmuş ve eğer kendisine izin alırlarsa, Kornaro Oteli üzerinden bu olası toplu mezar yerini gösterebileceğini bizzat kendisi Kayıplar Komitesi yetkililerine söylemişti. Kayıplar Komitesi yetkilileri de gerekli izinleri alarak dün bu ziyaretin gerçekleştirilmesini sağladılar. Bu yüzden kendilerine tekrardan teşekkür ederiz.
Okurumuza da tekrardan “Sonsuz teşekkürler” diyoruz…