BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunundaki iyi niyet misyonu raporunda yer alan ve “müzakerelerin yeni aşamasıyla ilgili olan parametrelerin, (müzakerelerin) ne zaman başlayacağı bilinmemesine rağmen, katı oldukları” ileri sürüldü.
Haftalık Kathimerini gazetesi yukarıdaki başlıkla yayımladığı ve Guterres’in raporunu yorumladığı haberinde, Kıbrıslı Rum kaynakların, Guterres’in iyi niyet misyonuna ilişkin raporunu “yönetilebilir (idare edilebilir)” olarak tanımladıklarını yazdı.
Guterres’in raporda, BM’nin “Crans Montana’da ortaya çıkan stratejik anlaşmayı tamamlamaları için, gerekli siyasi iradeyle birlikte, böyle bir sürece ortaklaşa katılmaya karar vermeleri durumunda, taraflara yardımcı olma konusunda hazır olduğunu teyit ettiğini” anımsatan gazete, bu ifadenin, yeni sürecin amacının, Crans Montana’da mümkün olmayan anlaşmanın tamamlanması olacağını açıklığa kavuşturduğunu kaydetti.
“Güven ve önlemler”
Öte yandan gazete, Guterres’in, tarafların izlemesi gereken yöntemi tarif ettiğini de yazdı.
“Güven ve Önlemler” ara başlığını kullanarak, Guterres’in raporunda liderlere eşit bir şekilde yönelttiği en güçlü eleştiri noktasının, iki liderin ilişkilerindeki güven ve iyi ortamın bozulması olduğunu da belirten gazete, teknik komiteler ile çalışma gruplarının tamamlayabilecekleri işler konusundaki ifadelerin de aynı çizgide hareket ettiğini ifade etti.
Bununla birlikte gazete, güven sorunlarıyla ilgili en güçlü ifadenin, 2017 yılının Şubat ayında gerçekleşen iki aylık ara olduğuna da işaret etti.
Raporda, “Güven Yaratıcı Önlemlerle” (GYÖ) ilgili ifadenin de özel öneme sahip olduğunu, çünkü geçtiğimiz ay New York’ta gerçekleştirdikleri görüşmede, iki liderin de BM Genel Sekreterine bu konudan bahsettiklerini yazan gazete, Guterres’in, liderlerin kendisine teknik komiteler konusunda ne olacağı ve çalışmaya devam edip etmeyecekleri, aynı zamanda üzerinde hem fikir olunan GYÖ’lerden bahsetmelerini beklediğinin görüldüğüne işaret etti.
Devamla Guterres’in rapordaki ilgili ifadelerine yer veren gazete, “Bir Sonraki Müzakerenin Yöntemi” başlıklı haberinde ise, ilk şeyin (Mont Pelerin 2’den dönüşün ardından, Ocak 2017’de) BM Genel Sekreterinin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de önerisini teşkil eden, konuların paket haline getirilmesi önerisiyle alakalı olduğunu yazdı.
“Stratejik düzeyde anlaşma”
Eide’nin geçtiğimiz Temmuz ayındaki röportajında, tarafların 30 Haziran’da Crans Montana’da, konuların paket haline getirilmesi fikrini kabul ettiklerini ifşa ettiğini anımsatan gazete, belirli temel konulara ilişkin paket yaklaşımı ve stratejik anlaşma konularında Guterres’in raporunda yer alan ifadelere yer ayırdı.
“ ‘Stratejik düzeyde anlaşma’ ifadesinin, yeni bir durum oluşturduğunu, şöyle ki –Crans Montana’da da olduğu gibi- ara anlaşma ile ön anlaşma arasında bir şey aranacağı” yorumunda bulunan gazete, “iki tarafın en nihayetinde bunda karar kılması halinde, ‘geri dönüşü olmayan’ yola girmiş olacaklarını, çünkü tüm meselelerin çözülebilir kabul edileceğini ve seçeneklerin de ‘çözüm istiyor musunuz istemiyor musunuz şeklinde olduğunu” belirtti.
Guterres’in raporda “gelecekte, askıda olan temel konulara ilişkin olarak stratejik aşamada bir anlaşma aranması ve detayların da daha sonra teknik aşamada detaylandırılması gerektiğini” söylediğini ileten gazete, “iki tarafın en nihayetinde bunda karar kılması halinde ise seçeneğin ‘çözüm istiyor musunuz istemiyor musunuz’ şeklinde olacağını ekledi.