İstihdam, yurttaşlık, dolum tesisi
Arada bir ‘eski defterler’i açmak iyi oluyor.
Kolay unutuyoruz ya... ‘Hafıza-i beşer’in ‘nisyan’ ile malül olmasının önüne geçemeceksek de, akmazsa damlar misali bugün azacık geçmişe gidelim.
Bakalım bir yıl önce, 2013’ün Ocak ayında neler yazmışız, neler konuşmuşuz, gündemde neler varmış...
Bugünden düne bakmak, bugünün daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyor çünkü...
İşte bir yıl öncesinden bazı başlıklar...
--
ÖNCE YURTTAŞ YAPILDILAR, SONRA İŞE ALINDILAR- 2012’nin son günlerinde Bakanlar Kurulu kararıyla iki yabancı uyruklu şahıs vatandaş yapıldı. 2 Ocak 2013’te ise her ikisi de Girne Akçiçek Hastanesi’nde işe başlatıldı. Yenidüzen 4 Ocak’ta bu haberi ‘KIYAĞIN BÖYLESİ’ manşetiyle vermişti.
UBP’de kurultay kavgasının doruğa çıktığı günlerdi. Yüksek Mahkeme “2’nci tur” demiş, İrsen Küçük de kurultaya giderken istihdamla ‘delege avı’na çıkmıştı. Bu çerçevede istihdam edilen iki yabancı uyruklu ‘delege’ falan değildi!
Girne Akçiçek Hastanesi’nde işe başlayan iki kadın müstahdem, hastane idaresinin “Burada işimize yaramaz” demesi üzerine başka bir daireye aktarılmıştı.
Sözkonusu yurttaşlık ve istihdamların baş mimarı dönemin İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu’ydu. Çavuşoğlu bugüne ‘hostes’ oldukları söylenen ve önce yurttaş yapılıp hemen ardından işe başlatılan bu iki şahıs konusunda hala tatmin edici bir açıklama yapmadı.
--
NON-STOP GOLLİFA YURTTAŞLIK- 2009 seçimlerinde işbaşına gelen UBP hükümeti, önceki dönemde tamamen durdurulan keyfi yurttaşlık dağıtımına yeniden başlamıştı. Geçen yılın Ocak ayında hastanede görev yapan doktorlar bu duruma isyan etmişti.
“BİR YILDA 1500 VATANDAŞ” manşetiyle hem hükümetin yurttaşlık politikası, hem de doktorların rahatsızlığı kamuoyunun gündemine bir kez daha geliyordu.
UBP’nin “KKTC nüfusu 1 milyona çıkmalıdır” şeklinde bir ‘gizli ajandası’ olup olmadığı net değil, ama yapılanlar da orta yerde... Her UBP iktidarının en çok konuşulan konularının başında ‘yurttaşlıklar’ gelmesi rastlantı olabilir mi?
--
İLLA PETROL DOLUM TESİSİ- İrsen Küçük Başbakan olduktan sonra Mersin’deki Yatırım Ajansı’ndan yapılan bir açıklama ile Lefke’de bir ‘petrol dolum tesisi’ kurulacağını öğrenmiştik. Bizim YAGA’nın direktörü bile bu haberi bizden öğrenmişti!
CMC madenleri nedeniyle zaten çevre felaketi yaşayan Lefke halkı ayaklanınca proje bu sefer istikamet değiştirmiş, Karpaz’a yönelmişti. Kah Kalecik, kah Büyükkonuk adı konuşuldu, tartışıldı. Çevre örgütleri defalarca eylem yaptı. Bu tesisin ülkeye ne getireceği ve daha önemlisi ne götüreceği konusunda uzmanlara kulak tıkayan hükümet tek ayağının üstünde “Yapacağım” diye ısrar ediyordu. Tam 1 yıl önce Yenidüzen Bakanlar Kurulu’nun bu konuda aldığı ve kamuoyundan gizlenen kararlara ulaşmış ve 15 Ocak 2013 tarihli sayısında “HÜKÜMETİN GÖZÜ DÖNDÜ” manşetini atmıştı.
“Hükümetin gözü neden dönmüştü acaba” sorusu kesin bir cevap bulamasa da “rüşvet” iddiaları ortaya atılmış, bu konuda doyurucu yanıt verilmemişti.
Hatta birilerinin elinde ‘konuşma kayıtları’ olduğu söylenmişti ama onlar ortaya çıkmamıştı hiç...
En az ikibuçuk yıl ‘en önemli gündem maddeleri’ arasında yer alan konu, Temmuz ayındaki seçimlerden sonra göreve gelen yeni hükümetin “Petrol dolum tesisi yapılmayacak” demesiyle kapandı.
--
‘Eski defterler’i açtık madem hemen kapatmayalım. Yarına devam...