Niyazi Kızılyürek ve Panikos Hrisantou’nun yeni filmi: Çiçekler ve Kurşunlar’ın galası 13 Ocak Pazartesi akşamı Lefkoşa Pallas Tiyatrosu’nda düzenlenen etkinlik ile yapıldı.
Açılış konuşmasını AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nu yaptı.
Uzun yıllar önce Duvarımız adlı belgeseli birlikte hazırlayan Panikos Hrisantou ve Niyazi Kızılyürek’in imzasını taşıyan Çiçekler ve Kurşunlar belgeseli, yakın Kıbrıs tarihinde yaşanmış şiddet olayları ve bu olayların kurbanlarını konu alıyor.
Gösterimin ardından Rali Papageorgiu moderatörlüğünde Doğuş Derya ve Konstantina Zanu filme dair gözlem ve yorumlarını paylaştılar.
Bir yüzleşme ve empati çağrısı
1974 yılında Balıkesir katliamından yaralı olarak sağ kurtulan Yorgos Liasis ve Muratağa Sandallar ve Atlılar katliamlarında ailesinden birçok insanı kaybeden Hüseyin Akansoy filmde yer alıyorlar.
Belgesel izleyicileri geçmiş ile yüzleşmeye ve karşılıklı empati yapmaya davet ediyor.
Düzenlenen gala etkinliğinde katliamlardan sağ kurtulan her iki isim de yer aldı. Belgesel’in izlenmesinin ardında ise Yorgos Liasis ve Hüseyin Akansoy sahneye çıkarak kısa birer konuşma yaptılar.
Belgesel hakkında
Özellikle Yorgos Liasis’in katliam yeri olan Balıkesir köyünde bizzat bulunması ve yaşadığı acı olayları kameraya anlatması belgesele ayrı bir değer katmıştır. Kızılyürek ve Hrisantou’nun yüzleşme sinemasına kazandırdıkları bu yeni film Kıbrıslı Rumları ve Kıbrıslı Türkleri empati yapmaya davet ediyor.
Genellikle kendi başlarına gelen kötülükleri hatırlayan ama ötekinin yaşadıklarını görmezden gelen etnik gruplar, Duvarımız belgeselinde olduğu gibi bu filmde de çift gösteren bu aynaya bakmak zorunda kalacaklardır. Başlarına gelen kötülükler kadar yaptıkları kötülükleri de göreceklerdir.
Film adanın farklı yerlerinde de gösterildikten sonra Haziran ayında Avrupa Parlamentosu’nda sahnelenecektir.