Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kıbrıs’ın kuzeyindeki Kıbrıslı Rumlara ait mülklere yönelik “yürüyün da korkmayın” mesajı barındıran, “tapular KKTC güvencesi altındadır” açıklamalarına tepki gösterdi.
Kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Akansoy, “Bırakın KKTC devlet güvencesini, KKTC’yi tanıyan ya da tanımayan hiçbir devlet kuzeydeki Rum mülklerine güvence veremez” dedi.
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, “ortak akılla hareket edelim” yönünde çağrılar yaptıklarını belirten Akansoy, “Güzel laf. Ancak sizin zemininiz bozuk arkadaşlar. Bu bozuk zemin ile çözüm ekseninden uzaklaşmanız, Kıbrıslı Türklere de KKTC'ye yatırım yapanlara da ciddi zarar veriyor; vermeye de devam edecek. Çözümün parametreleri açıktır” ifadelerini kullandı.
“Sizin siyasetinizi ortaklaşarak kendi içimizde birliktelik ve güven veren, yeni bir ortam yaratmak ise ne yazık ki imkansızdır” diyen Akansoy, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“2. Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın dünyadan uzaklaşma ve siyasetin yeniden çözüm ekseninde kurulması gerektiğine dair uyarısı, Erhan Arıklı tarafından Romantik Federalistler bizi suçlamaya devam ediyor şeklinde yanıtlandı.
Sayın Talat'ın uyarısı yerindedir. Tatar Üstel ikilisinin siyaseti, içinden geçtiğimiz süreçte bizi büyük tehlikelere doğru götürmektedir.
Atanmış Cumhurbaşkanı ve Hükümet, bugüne kadar yaptığımız konuşma ve değerlendirmeleri o kadar bir görmezden geldi ki, TMK'nun değeri ve Kıbrıstaki mülkiyet sorununu göz ardı ederek, yatırımcıları adeta uçuruma sürükledi.
"Yürüyün da gorgmayın arkanızdayım" açıklamaları yanında Kıbrıs'ın kuzeyindeki Rum mülklerine verilen tapuların KKTC devleti güvencesi altında olduğunu iddia etmek, üzgünüm ama adeta boşuna çabadır.
Öyle olsaydı TMK kurulmazdı. Taşınmaz Mal Komisyonunun amacı çözüme kadar olan sürede Mülkiyet sorununu AİHM kararları (Xenides-Arestis v. Turkey davasında vermiş olduğu hükümler uyarınca) ekseninde çözmektir.
Taşınmaz Mal Yasasına göre, "1977-1979 Doruk Antlaşmaları ve Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs Sorununun çözümüne ilişkin hazırlamış olduğu bütün planların ana unsurunu teşkil eden iki kesimlilik ve iki toplumluluk ilkeleri gözetilmektedir. Komisyon, Kıbrıs Türk Toplumunun haklarına halel getirmeyecek bir biçimde, mülk sahiplerinin taleplerini yerine getirmek için çalışmaktadır. "
Bırakalım KKTC devlet güvencesini, şu anda KKTC'yi tanıyan veya tanımayan hiçbir devlet, bu güvenceyi, garantiyi veremez !
AFİK Grup Direktörü Simon Aykut’un Güneyde tutuklanması karşısında sağa sola saldırmak yerine aklı selim bir strateji geliştirmek gerekir. Kazın ayağı atanmış hükümet yetkililerinin ifade ettiği gibi değil. Yanlış yolda gidiyorlar...
Kıbrıs Rum egemenlerin mülkiyet ve diğer alanlarda bizi sıkıştırması kabul edilemezdir ama anlaşılır olmayan Tatar ve Hükümetin çözümü reddederek bu oyuna kapı açması, girmesidir.
Şimdi akıllarına geldi; sürekli olarak bize ortak akıl ile birlikte hareket edelim diyor, Hükümet sözcüleri... Güzel laf. Ancak sizin zemininiz bozuk arkadaşlar.
Bu bozuk zemin ile çözüm ekseninden uzaklaşmanız, Kıbrıslı Türklere de KKTC'ye yatırım yapanlara da ciddi zarar veriyor; vermeye de devam edecek. Çözümün parametreleri açıktır.
Sizin siyasetinizi ortaklaşarak kendi içimizde birliktelik ve güven veren, yeni bir ortam yaratmak ise ne yazık ki imkansızdır.”