Kendi sahasında henüz galibiyet hasretini dindiremeyen ve 3 puanla tanışamayan ev sahibi Y.Boğaziçi, sahaya yeni teknik direktörleri Salih İnce yönetiminde, farklı bir oyun formatı ile çıktı. Savunmada yer alan geri üçlünün ikisi, Değirmenlik’in siyahi forvet oyuncuları ile birebir adam markajında oynarken, Mehmet Barkınay ise sarkık libero gibi oynuyordu. Bu formatta amacın bir puan almak ve galibiyeti sonrasında düşünmek olduğu belli oluyordu.
Y.Boğaziçi’nin oyun sisteminde ileriye çıkan dört oyuncunun geriye fazla dönmemesi bloklar arasında kopukluğa ve pas alışverişinin zayıflamasına yol açtı. Mouhammadou Diallo haricinde rakibi karşılayacak bir orta saha oyuncusu olmayınca savunmaya büyük yük bindi. Oyunun kontrolünü eline alan Değirmenlik, tempoyu düşürüp topa daha çok sahip olmaya başladı. Bu yeni oyun formatında Y.Boğaziçi daha ofansif bir görüntü vermesine karşın, bu oynanması oldukça zor bir sistemdi. İleride kalan dörtlü, Değirmenlik savunmasının çakılı oynamasına ve ileriye destek vermesine engel olsa da bu oyunun iki parçalı oynanmasına ve orta saha bölgesinin boş kalmasına neden oldu. Maçta dakikalar ilerledikçe Y.Boğaziçi oyundan düşmeye başladı ve rakibin büyük hataları sonrası gelen iki golün de avantajını kısa sürede yitirdi. Y.Boğaziçi’nin kendi sahasından çıkmakta zorlandığı gören Değirmenlik, iyice rakibinin üzerine yüklendi ve bu anlarda maçı beraberliğe taşıdı ve maçtan bir puan koparmasını bildi.
Değirmenlik ileride oynayan iki siyahi oyuncusu, Nwani Victor ve Herve Amani’nin performansına çok bağlı bir oyun oynadığı için ligde işleri çok zor görünüyor. Bu iki oyuncunun yetersiz kaldığı maçlarda Değirmenlik’in puan çıkarması rakip takımın performansına göre farklılık gösterecektir. Birkaç oyuncunun ayağına bakan takımların lig gibi uzun soluklu turnuvalarda başarılı olması çok zordur. Özellikle Herve Amani, fuleli ve sprinter bir oyuncu olmasına rağmen, oldukça sinirli olması ve rakip oyuncularla sürekli didişmesi, hem onun hem de takımının oyundan düşmesine neden oluyor. Değirmenlik orta sahasında en çok çalışan ve rakibe direnç gösteren oyuncu Celal Habeşoğlu’ydu. Bu oyuncu mükemmel bir de gol atarak, takımının kıpırdamasına ve maça ortak olmasına sebep oldu. İkinci yarı oyuna Haşim Girgin’in de girmesi Değirmenlik’in orta sahasını canlandırdı ve beraberlik için rakibin üzerine yüklenmesini sağladı. Özelikle sol kanatta çok başarılı bir gününde olan Latif Emiroğulları ve ikinci yarı akılcı oyunu ile takımını organize eden Haşim Girgin, konuk ekibin 1 puan almasında önemli rol oynadılar.
Dengeli bir maç yönetmeye çalışmasına rağmen, tansiyonu yüksek oyuncularla bu iş oldukça zordu. Maçın orta hakemi Fehim Dayı, oyunun başlarında kart göstermeden ve sadece sözlü uyarıyla pozisyonları yatıştırmaya çalışsa da bir süre sonra kartlarına başvurmak zorunda kaldı. Herve Amani’yi defalarca uyarması ve kart göstermemesi en büyük yanlışıydı. Ancak Nwani Victor’un Mehmet Barkınay ile yaşadığı pozisyonda siyahi oyuncuya gösterdiği sarı kartta haklıydı.
Bu maçta beni en çok üzen noktalardan biri de Y.Boğaziçi seyircinin bir anlamda takımına küsmesi ve tribünlere gelmemesiydi. Tribün desteğinin kaybolması bir takım için tehlike çanlarının çaldığını gösterir. Ev sahibi takımın taraftarlarının, kritik bir durumda olan takımlarının durumunu göz önüne alması ve her türlü şartta desteklerini esirgememesi gerektiğini düşünüyorum.