Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin dostluğunun ve ortak mücadelelerinin sembolü kahraman şehitler Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis’in anısına dün Dali’de gerçekleştirilen etkinlikte konuşan DEV-İŞ Genel Başkanı Koral Aşam “Kıbrıs sorununun çözümü, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesi, Kıbrıs işçi sınıfının önceliği olmaya devam ediyor. Tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olan, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu Birleşik Federal Kıbrıs mücadelesi, önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.
11 Nisan 1965’de Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Miaşulis’i katleden faşist katillerin lanetle anıldığını, kahramanlarımız Kavazoğlu ve Mişaulis’in yaktığı meşalenin bugün de tüm Kıbrıslıların yolunu aydınlatmaya ve mücadelelerimizde hepimize ilham ve güç vermeye devam ettiğini devam ettiğini vurgulayan Aşam, “Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin, Maronitlerin, Ermenilerin, Latinlerin tüm Kıbrıslıların barış ve güvenlik içinde demokratik bir ortamda yaşayabilmeleri için yürünecek yolumuzun olduğunu biliyoruz. Tüm güçlüklere, faşist ve ırkçı tepkilere rağmen bu yolu yürümeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Kahraman şehitlerimizi bir kez daha saygı ile anarken, anılarını mücadelemizde yaşatacağız” diye ekledi.
Dali’de Kavazoğlu ve Mişaulis’i anma etkinliğinde DEV-İŞ Başkanı Koral Aşam’ın yaptığı konuşma şöyle:
Her yıl ve her zaman saygıyla andığımız, Kıbrıs işçi sınıfının yiğit kahramanları Derviş Ali Kavazoğlu ile Kostas Mişaulis’i onurlandırmak için yeniden buradayız. Hepinizi Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu ve Kıbrıslı Türk emekçiler adına sevgiyle, saygıyla selamlarım.
Kavazoğlu ve Mişaulis, Kıbrıs tarihinin en karanlık dönemlerinde, toplumlararası çatışmaların, baskıların, sol düşünceyi savunan insanların acımasızca katledildiği dönemlerde, cesurca ve kahramanca, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların dostluklarını, işbirliklerini ve birarada yaşamasını savundular.
Kavazoğlu, Kıbrıslı Türk liderliğinin bölücü ve şoven politikalarına karşı çıktığı için, faşist ve şoven çevrelerin her zaman hedefi oldu. Ancak doğru bildiği düşüncelerini ve ideallerini her şart ve koşulda savundu, yılmadı, teslim olmadı, direndi, ta ki o lanetli güne kadar. 11 Nisan 1965’de faşist katiller Kavazoğlu ve yoldaşı ortak mücadele arkadaşı Kostas Mişaulis’i acımasızca katlettiler. Onları katledenler lanetle anılırken, kahramanlarımızın yaktığı meşale bugün de tüm Kıbrıslıların yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Bizlere ilham ve güç veriyor.
Değerli dostlar,
Ülkemiz Kıbrıs, Crans Montana’daki görüşmelerin çıkmaza girmesinden sonra müzakere süreci sekteye uğramıştır. Müzakerelerin Crans Montana kaldığı yerden derhal sonuç alıcı biçimde yeniden başlaması için hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz.
Kıbrıs sorununun çözümü, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesi, Kıbrıs işçi sınıfının önceliği olmaya devam ediyor. Tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olan, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu Birleşik Federal Kıbrıs mücadelesi, önceliğimiz olmaya devam ediyor.
Kıbrıs’ın Kuzeyinde yaratılan statüko ve Türkiye’deki AKP Hükümetinin dayattığı ekonomik paketler neticesinde, Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığı, kimliği, kültürü her geçen gün erozyona uğramaktadır. Uluslararası hukuka aykırı olarak sürdürülen nüfus politikaları ile demografik yapı değiştirilmektedir. Ekonomik Paketler sayesinde kamu malları özelleştirilmekte, sendikal haklar ortadan kaldırılmak istenmektedir. Güvencesiz kayıt dışı, taşeron çalıştırma biçimleri sistematik olarak yaygınlaştırılıyor. Bütün bu dayatmalara karşı direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz.
Ülkemizi bölen, dünyayı kan gölüne çeviren emperyalist güçlerin dayattığı neoliberal politikalara karşı, sınıf temelinde Dünya Sendikalar Federasyonu çatısı altında kardeş sendikamız PEO ile birlikte mücadelemizi her alanda sürdürmeye devam ediyoruz.
Bugün bir kez daha Kıbrıs’ta iki toplumun kardeşliğini ve emperyalizmin böl-yönet politikalarına karşı çıkan Fazıl Önder’i, Savvas Menikos’u ve diğer onlarca yurtseveri de bir kez daha anmak istiyorum. Çünkü onlar da işçi sınıfının birliğine, yurdumuzun bütünlüğüne inandıkları için katledildiler.
Yurdumuzun yeniden birleşmesi için mücadelemizi yükseltmek, emekçilerin haklarını kararlı bir şekilde savunmak, idealleri uğruna canlarını feda eden kahramanlarımıza karşı vicdani sorumluluğumuzdur.
Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin, Maronitlerin, Ermenilerin, Latinlerin tüm Kıbrıslıların barış ve güvenlik içinde demokratik bir ortamda yaşayabilmeleri için yürünecek yolumuzun olduğunu biliyoruz. Tüm güçlüklere, faşist ve ırkçı tepkilere rağmen bu yolu yürümeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Kahraman şehitlerimizi bir kez daha saygı ile anarken, anılarını mücadelemizde yaşatacağız.
Yaşasın Tüm Kıbrıslıların Barış ve Kardeşliği!
Yaşasın Ortak Vatan Mücadelemiz!