Anayasa Mahkemesi'nin Kur'an kurslarına yönelik kararını değerlendiren Oktay, ramazanın ilk günlerinde böyle bir kararın açıklanmasının zamanlama olarak iyi niyetli olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ersan Saner ve ilgili bakanlarla yoğun istişareler sonucunda bir kesintinin olmayacağını ve kursların devam edeceğinin netleştiğinin altını çizen Oktay, bu durumun garanti altına alınması için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Laikliğe de vurgu yapılarak bu açıklanınca tabii bizim de geçmişte yaşadığımız çok ciddi sıkıntılar var ve bu, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çözülmüştür. Milletin inançlarının garantörlüğü olarak uygulanması gereken laikliğin, tam tersi vicdanlara zincir vuracak bir araca dönüştürülmesinden biz çok çektik. İlgili ilgisiz her şeyin ona bağlanmasıyla birlikte bu millet çok zulüm görmüştür bu ülkede.
28 Şubatları hemen hatırlayın, çok sıkıntılar çekilmiştir. 1960'lara kadar giden süreçleri hatırlayın. Aynı şeylerin Kıbrıs'ta yaşanmasına biz müsaade etmeyeceğimizi ifade ettik. Öğretmenlerin üye olduğu bir sendikadan bahsediyoruz. Türkiye'yi eli ve ağzı kanlı bir işgalci olarak tanımlayacak kadar ileri giden bir sendikanın insafına bırakılamaz dini, milli ve kültürel değerler. Biz bu yolları defalarca yürüdüğümüz için nereye gideceğini iyi biliyoruz. Dolayısıyla bu yolun çok net bir şekilde çıkmaz bir sokak olduğunu söyledik ve bu yoldan çıkmaz sokağa kimse girmesin. Buna müsaade etmeyiz."
KKTC'ye ilişkin son dönemdeki gelişmelere değinen Oktay, "Federasyon ve benzerlerinin artık bir çözüm olmayacağı, iki eşit toplumun, iki eşit egemen devletin olduğu bir yapı temelinde, o platformda bir çözümü görüşebileceğimiz bir boyut var orada." diye konuştu.